Beykoz İlçe Müftülüğünde çok farklı bir ihtida töreni daha gerçekleşti. Brezilya’lı Fernando, İslamı seçti.
Brezilya’dan ülkemize gelerek İstanbul’da İngilizce kulübünde öğretmenlik yapan Fernando, islam dini ve kültürü hakkında bilgi sahibi oldu. Fernando, Beykoz Anadolu imam-hatip lisesi İngilizce öğretmeni Meliha Başal ‘inde devam ettiği İngilizce kulübünde islam dini hakkında bilgiler aldıktan sonra islamı seçmeye karar verdi.
Berzilya’lı Fernando , Beykoz Müftülüğüne ihtida dilekçesini, İngilizce Öğretmeni Meliha Başal ve eşi ile birlikte verdi.
Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş’ın yönettiği ihtida töreni ile Fernando şahitler huzurunda kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu ve Fatih ismini aldı. Müftü Demirtaş, çiçeği burnunda müslüman Fernando’ya İhtida Belgesini takdim ederek, İngilizce İslamın anlatıldığı dini yayın hediye etti.
Fatih’in İslamı seçme öyküsünü ve gelişen olayları İngilizce Öğretmeni Meliha Başal müftülüğe gönderdiği e-mailde şöyle anlatıyor:
Fernando Brezilyalı bir aktüer. İstanbul’da aktüerya mesleğini yapamayacağını anladığında İngilizce öğretmeye karar verir. Üniversite eğitimi ve asıl dilinin Portekizce olması O’nun İstanbul’da çeşitli özel okul ve kurumlarda İngilizce öğretmeni olmasına kapı aralar.
Kadiköy’ de bir İngilizce konuşma kulübünde öğretmen olarak tanıdım Fernando’yu. İlk izleminde onun bir Brezilyalı değil de Türk olduğunu zannettim. Zira sıcakkanlılığı ve yüzündeki kirli sakalına binaen böyle düşünmüştüm. Daha sonra derslerde anladım ki , aslında kendisi Hıristiyanlığı da reddeden bir ateist olduğunu öğrendiğimde daha çok üzüldüm. Çünkü bize göre bozulmuş da olsa din, dindir. İnsan, dinsiz yapamaz. Sonra sadece bir yaratıcının mutlaka var olduğuna inandığını söyledi. Bir yıl sonra beni arayıp Müslüman olmak istediğini söylediğinde çok mutlu oldum ve şaşırdım.
Bana göre aklı olan bir insanın İslamı seçmesi kaçınılmaz bir durumdu ama Fernando’ya neden islamı seçtiğini sorduğumda şu cevabı verdi “Büyük bir boşluk içindeydim. Hayatımda her şey yolundaydı. Öylesine yaşıyordum ve içimde bir şeylerin boşluğunu hep hissediyordum. Türkiye de bir arkadaşım Kur’an-ı Kerimin İngilizce mealini vermişti okumam için. Okudukça, islamın güzellikleriyle ve değerleri ile tanıştım. Buradaki Müslüman arkadaşlarım hep misafirperver, dost canlısı, çıkarsız sevebilen insanlardı ve böyle Müslümanlarla tanışmış olmak çok güzeldi. Bir gün yine eve geldim Hava biraz kasvetliydi ve canım bir şey yapmak istemedi elime Kur’an-ı Kerimi aldım ve herhangi bir yerini açıp okumaya başladım. İngilizce mealde “islamı seçeçek birinin ya da güzel bir davranış sergileyecek kişinin bunun için acele etmesi gerektiği yazıyordu. Ve tüylerim diken diken oldu. Bunu kendime bir mesaj olarak algıladım. Çünkü İslam evet güzel bir dindi belki bir gün islamı seçebilirdim ama Allah bana bu ayetle acele etmem gerektiğini haber verdi, diye düşündüm. Elhamdülillah, artık hayatım islamiyetin muhteşemliliğiyle dopdolu. Kendimi daha huzurlu hissediyorum. Artık Brezilya’ya dönüp aileme de islamiyetin güzelliklerini anlatacağım“ dedi.
Müftülükte yapılan merasim çok güzeldi. Müftü Hüseyin Bey’in islamı anlatması ve islamın yaşanabilir muhteşem bir din olduğunu vurgulamasının ardından Arapça ve İngilizce olarak kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu Fernado. İhtida töreninde okunan ayetler Fernando’nun gözyaşlarını tutamamasına neden oldu. Çok güzel ve huzurlu bir din değiştirme töreni olduğunu ifade etti bana Fernando. Müftü beyin çok farklı ve olumlu bir enerjisinin olduğunu söyledi. Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiğinde “Fatih” ismini almıştı bizde Fernando’ nun fetih ayında Müslüman olması ve ülkesinde gönülleri İslam davası için fethedeceğini umarak ona “Fatih” ismini uygun bulduk . O da şu an ismine alıştı ve Brezilyaya dönüş için hazırlıklarına başladı.
İşte böyle… Genel olarak bizler , ne zaman islamı yaşamanın hakkını verdiysek , yaşam tarzımızla ateistleri bile etkiliyoruz ama ne zaman islamı yaşamaktan uzaklaşıyoruz o zaman bütün güzelliklerden mahrum kalıyoruz.
Meliha Başal