Geçtiğimiz sezon Süper Amatör’e çıkmayı başaran Gümüşsuyu Spor Kulübü ile Beykoz’da spor ve kulüp yöneticisi olmak üzerine
Gümüşsuyu Spor Kulübü, geçtiğimiz sezon İstanbul Anadolu Yakası 1. Amatör Ligi’nden Süper Amatör’e çıkmayı başardı. Beykoz Güncel Haber, kulüp yöneticileri ile Beykoz’da sporu, kulüp yöneticisi olmanın zorluklarını ancak her şeyin önüne geçmeyi başaran haz duygusunu ve spora ilişkin daha birçok konuyu konuştu.
Kulüp Başkanı, Şeref Kurtuluş
2012- 2013 sezonunda Birinci Amatör Lig’de şampiyon olmayı başararak, Süper Amatör Lig’e çıkan Gümüşsuyu Spor Kulübü’nün Başkanı Şeref Kurtuluş, A Takımı’nın bu başarısının Beykoz’da hak ettiği ilgiyi görmemiş olmasından şikâyetçi!
Beykoz Güncel Haber, spor kulübünün Gümüşsuyu’nda bulunan tesislerinde Kulüp Başkanı Şeref Kurtuluş ve Alt Yapı Genel Kaptanı Cihangir Çelik ile görüştü. Sohbetimizde, spora ilişkin birçok konu ve sorun gündeme geldi.
Eski Beykozlu!
Başkan Şeref Kurtuluş, 1959 Beykoz, Gümüşsuyu doğumlu. Eski bir Beykozlu. Bu durumu, Bizim çocukluğumuzda Beykoz’da çok az ev vardı diyerek vurguluyor. Hatta, Başkan, spor kulübünün bugün bulunduğu yeri, kendi çocukluğundan beri tırnaklarıyla kazıyarak bu hale getirdi desek yanlış olmaz! Çocukluğunda buranın elverişsiz, bakir alanında futbol oynayan Kurtuluş, o gün bugündür kulübün bugünkü duruma gelmesi için çok uğraşmış!
22 yıldır spor yöneticisi!
Ticaret ile uğraşan Başkan Kurtuluş, kulüp başkanlığı görevini 2012 yılı Mayıs ayından bu yana yürütüyor. Görevi, Başkan Yunus Çapoğlu’ndan devralan çiçeği burnunda Başkan, gelgelelim 22 yıldır Gümüşsuyu Spor Külübü’nün yöneticilerinden biri olarak faaliyet gösteriyor; yani, bu konuda tecrübeli biri! Kurtuluş, 17 kişilik yeni (asil) Yönetim Kurulu ve diğer kulüp mensuplarıyla beraber, hummalı bir çalışmanın içerisinde!
İyi bir ekip kurduk!
Sohbetimiz sırasında, İyi bir ekip kurduk açıklamasında bulunan Şeref Kurtuluş, elde ettikleri başarıların da bunun bir göstergesi olduğunu söyledi. Takımlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Kurtuluş, Tesislerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mümin Küçükyayla, Marmara Üniversitesi Spor Akademisi mezunu olan A Takımı ve U- 19 antrenörü Aydın Çaylı, yine aynı okuldan mezun alt yapı hocası Kılıçarslan Emiralioğlu, Alt Yapı Genel Kaptanı M. Cihangir Çelik, A Takımı Genel Kaptanı Nurettin Öztürk ve Engin Bayram, Alt Yapı Sorumlusu Mustafa Kurtuluş, Alt Yapı Sorumlusu Ömer Saraç, A Takımı Sorumlusu Süleyman Onur ve Ulaştırmadan Sorumlu Yusuf Öztürk, işte bu iyi ekibin birer üyesi.
Aydın Çaylı hocanın, Beykoz’da daha önce birçok takımı çalıştırdığını ve hatta Ortaçeşme’yi bir zamanlar Üçüncü Lig’e çıkardığını da öğreniyoruz!
A Takımı, sessiz sedasız şampiyon oldu!
1988 yılında federe olan külüp, şu an Minikler, U-11, U-13, U-14, U-15, U-16, U-17 ve U-19 müsabakalarının hepsine katılıyor. Birinci Amatör Ligi’nde yarışan A Takımı ise, 2012- 2013 sezonunda şampiyon olunca, süper amatöre çıkma başarısını gösterdi!
Bu şampiyonluğu, sessiz sedasız şeklinde nitelendirmemizin nedenini ise, Kulüp Başkanı Şeref Kurtuluş, şu şekilde açıklıyor: Beykoz’da A Takımı’nda bu sene şampiyon olan tek takım, Gümüşsuyu Spor Kulübü. Biz çok da şaşa istemiyoruz ama en azından bir teşekkür edilirdi; ya da bu dile getirebilirdi; çok memnun olurduk.
Ne BİSK, ne Beykoz Belediyesi
Şampiyon olduğumuzda ise ne BİSK, ne de Beykoz Belediyesi’nden bir teşekkür bile almadık. Ancak, BİSK bir flama yaptırdı! Halbuki, biz her ne kadar Gümüşsuyu’nu temsil etsek de, aslında Beykoz’u temsil ediyoruz. Bir yere gittiğimiz zaman, bize nerenin takımısınız?’ diye sorduklarında ve biz Gümüşsuyu’ diye cevap verdiğimizde, herkes Taksim’deki Gümüşsuyu sanıyor! Yani, bizim Beykoz’un tanıtımına da katkımız var.
Zorlanmadan, açık ara şampiyon olduk!
Kulüp Başkanı Kurtuluş, kulüplerinin bir başarı örneği simgesi olan A Takımı için şunları söylüyor: Geçen sene dar bir bütçeyle, arkadaşlarımın büyük çabasıyla, güzel bir takım kurduk. Takımı kurarken de illa şampiyon olcağız’ demedik ama hedef de koyduk. Öyle oldu ki, hocamız Aydın Çaylı iyi bir performans yakaladı ve çok da zorlanmadan, ligi açık ara götürdük! Şampiyon olduk.
Süper Amatör’de işimiz daha zor!
Önümüzdeki sezon, Beykoz’u Süper Amatör Lig’de temsil edecek olan Gümüşsuyu Spor Kulübü, Beykoz’daki her amatör spor kulübü gibi, maddi endişeler taşıyor. Başkan Kurtuluş, bu endişeyi şu şekilde dile getiriyor: Bundan sonraki süreç daha da zor çünkü Süper Amatör’ün en büyük engeli, maddiyat! Bu konu, Beykoz’daki bütün kulüplerin olduğu gibi, bizim de belimizi büküyor. Malumunuz, çevremizdeki insanlar zaten kısıtlı imkânlar ile geçiniyorlar. Bir şansımız var o da sahamızın olması. Ancak o da ne derece yeterli oluyor? Yöneticiler olarak, bizler kendi maddi olanaklarımız oranında katkı yapıyor ve bu işi götürmeye çalışıyoruz. İnşallah, Süper Amatör’de de bu konuda iyi bir bütçe yaparız.
Futbolcumuza para verdiğimiz zaman dik durabiliyoruz!
Daha doğrusu, boçlanmak istemiyoruz. Daha evvelki senelerde bunun acısını çektik. Geçen sene bundan ders çıkardık ve öyle veya böyle yaparak, futbolcularımızın tüm paralarını ödedik; hiç borcumuz kalmadı. En azından futbolcumuza ve antrenörümüze parasını verdiğimiz zaman dik durabiliyoruz, rahat olabiliyoruz. Vermeden bir şey istenmez! Şimdi çok rahatlıkla, futbolcularımızdan bir şeyler isteyebiliyoruz. O nedenle, ( A Takımı’ndaki ) bu futbolcularımızın büyük çoğunluğu, yeni sezonda bizimle beraber olacaklar. Yeni arkadaşlar da gelecek; takviye yapacağız. Bizim amacımız, Süper Amatör’de iyi bir yerde durup mahallemize, semtimize güzel bir futbol seyrettirmek.
Beykoz Belediyesi vasıta veriyor, ancak
Beykoz’daki spor kulüplerinin şikâyet ettikleri ana konuların başında gelen, ulaşımda vasıta sorunu, Gümüşsuyu Spor Kulübü tarafından da dile getiriliyor. Bu sorunun halli, anlaşılan o ki, spor kulüplerini bir nebze olsun rahatlatacak. Ancak bir konu var ki, o belediyeleri de aşıyor: Lisans parası konusu. Beykoz’da spor adına yapılan çeşitli toplantılarda bu konu defaten dile getiriliyor ancak, çözüme ulaşmak için, öncelikli olarak daha büyük mercilerin dikkatini çekmek gerekiyor. Bakın, Başkan Kurtuluş, bu iki konuda gazetemize neler söylüyor: Beykoz Belediyesi bize vasıta veriyor ancak deplasmana giden üç takımımız var. Vasıta için ise iki- üç haftada bir sıra geliyor kulüplere. O da maça denk gelirse! Vasıtamız olmadığı zaman, en kısa mesafeye 70 TL- 100 TL para veriyoruz. Bu, bizim gibi kulüpler için büyük hengâme!
Beykoz 1908 A.Ş. ile çamur deryasında maç!
Geçtiğimiz günlerde, Beykoz 1908 A.Ş. ile çamur deryasında yaptıkları ve 2-2 berabere sonuçlanan maça gönderme yapan Kulüp Başkanı, taksiye milyonlar versek, çocukları arabasına almazdı; biz de kendi arabalarımızı tahsis ettik diyor. Burada Cihangir Çelik hoca araya girerek, şu eklemeyi yapıyor: Maçı düşünemedik zaten, çocukları hasta etmeden bir an önce evlerine ulaştırma derdine düştük.
Büyüklerimiz bunu rant kapısı olarak görüyor!
Amatör spor kulüplerinin bir sorunu da lisans paraları dedik. Başkan Şeref Kurtuluş’un, bu konudaki serzenişi ise şu şekilde: Amatörde, bir futbolcunun bir kulüpten diğerine geçmesi için 750 TL para ödüyoruz. Bu, çok büyük meblağlar tutuyor. Büyüklerimiz bunu herhalde rant kapısı olarak görüyor; ben, öyle düşünüyorum! İyi bir gelir! Düşünün, bizim gibi bir amatör kulüp senede 10 bin TL’den fazla lisans parası veriyorsa, bunun Türkiye toplamını düşünün! Korkunç bir para!
Bu iş, 5 bin TL yardımla dönmez!
Kulübü borçlarından kurtarmak için, A Takımı’nın yüksek giderlerini biraz kıstıklarını da ifade eden Kurtuluş, kendilerine uygun futbolcular seçmeyi bu kısıtlamalardan biri olarak örnek gösteriyor. Yeni sezona kasalarında daha çok parayla girmek istediklerini belirten Kulüp Başkanı, çünkü Süper Amatör Lig, gideri hakikaten fazla olan bir şey. Belediye’den alınan 5 bin TL yardım ile bu iş dönmez. Üstelik bu 5 bin TL, kulüplere her sene yapılan ayni malzeme yardımının nakde çevrilmesi sonucunda verilen bir para. Yani, artı bir para değil diyor.
İşler, gönüllülük ile çevriliyor!
Şeref Kurtuluş, gelir arttırmanın diğer bir yolunu da şu şekilde açıklıyor: Yöneticiler, biraz daha kendilerini terletecek! Bizim gibi amatör kulüpler, alma yeri değil, verme yeri! Bu da kulüp yöneticileri için, pamuk eller cebe! anlamına geliyor!
Kulüp lokalinin yenilenmesi de bu gönüllüğün diğer bir göstergesi. Gerekli boya, badana, tamir, bakım işlerini de yöneticiler kendileri yapıyor! Ancak, bunları yaparken zevk aldıklarına hiç şüphe yok çünkü çocukları seviyorlar.
A Takımı’nda çoğunluk Beykoz’dan
Sohbet, transfer konusuna gelmişken, merak edip soruyoruz: Gümüşsuyu Spor Kulübü’nün A Takımı oyuncuları içinde Beykozlular mı, yoksa dışarıdan transferler mi ağırlıkta? Öğreniyoruz ki: Futbolcularımız, Gümüşsuyu Mahallesi ve Beykoz civarından. Dışarıdan ise birkaç futbolcu var. Onlar da ya eski Beykozlu olup lisansı bizde olanlar ya da yakın arkadaşları Beykozlu olup da kulüpte oynamak isteyenler. Zaten, büyük transfer yapma şansımız yok! Bizde gönül birliğiyle oynamak isteyenlere, biz de üç beş kuruş cep harçlığı veriyoruz. İçlerinde okuyanlar var. Cep harçlığı vererek, onları mutlu etmeye çalışıyoruz.
Aidat, sadece futbol okuluna gelenlerden alınıyor
Öğrendiğimize göre, kulübe futbol oynamaya gelen gençlerden herhangi bir ücret talep edilmiyor. Sadece kulübün futbol okuluna kayıtlı olanlar, ayda 20 TL’lik bir ücret ödüyorlar.
Sadece sporcularına değil, mahalleli gençlere de hizmet veriyor!
Gümüşsuyu Spor Kulübü’nün yaklaşık 250 sporcusu mevcut ancak, mahallenin çocuklarını da sayarsak, bu rakam daha da kabarıyor; zira, kulüp yöneticileri, oyun sahalarını mahalleli çocukların hizmetine de sunuyor. Bunun için gerekçeleri ise şu: Gelip oynamak isteyen, deşarj olmak isteyen çocuklarımıza da kulübümüzün sahasını açıyoruz çünkü tesis yönünden mahallemiz kısıtlı. Çocuk nerede top oynasın; yolda mı? Biz, isteği olan çocuklara, gün ortasında, saha müsait olduğu zaman sahamızı açıyoruz, onlar da top oynuyorlar.
6 m2’lik bir odada kuruldu!
1988 yılında 6m2’lik bir odada kurulan Gümüşsuyu Spor Kulübü, bugün 1 adet halı saha, iki ayrı lokal binası,1adet idari kulüp binası, ayrı soyunma odası,1 adet açık basketbol sahası, çocuklar için oyun alanları, mahalle sakinleri için (dar da olsa!) bir yürüyüş parkuru ve Büyükşehir Belediyesi tarafından konulmuş bulunan spor aletlerini barındırıyor.
Halı sahanın etrafındaki yürüyüş parkuru da tüm Beykozlulara açık. Öğrendiğimize göre, sağlık yürüyüşüne en çok kadınlar ilgi gösteriyormuş!
Gözler, kalbin aynasıdır!
Beykoz’da maddi zorluklar içerisinde çabalayan birçok kulüp gibi, Gümüşsuyu Spor Kulübü’nün de ana hedefi, işsizliğin yoğun olduğu Beykoz’da, – zararlı eller kapmadan- gençlerin spor yapmasını sağlamak ve bu şekilde onları kötülükten, bağımlılık ve amaçsızlıktan uzak tutmak.
Yaptığım haberler sırasında, Beykozlu birçok spor kulübü yöneticisinin, gençlerden bahsederken, gözlerinin içinin güldüğüne çok şahit oldum. Bu spor gönüllülüğü de, eğitim gönüllüsü olmak gibi farklı bir duygu. İşte Kulüp Başkanı Şeref Kurtuluş ve Alt Yapı Genel Kaptanı Cihangir Çelik ile yaptığım röportaj sırasında, aynı coşkuyu onların gözlerinde de yakalıyorum!
Amaç, Beykoz gencine ve topluma faydalı olmak!
Başkan Şeref Kurtuluş, kulüplerinin hedefini şu şekilde dile getiriyor: Hedefimiz, bayrağı teslim aldığımız noktadan daha da ileriye taşımak; spor yapma olanağı sunmak suretiyle, mahallemiz ve Beykoz gençlerini sigara, alkol ve kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, sporun birleştirici ve tamamlayıcı özelliği sayesinde, topluma yararlı ve faydalı bireyler yetiştirmek.
Beykoz’un diğer kulüplerine saha desteği!
Elimizden geldiğince diğer spor kulüplerine de destek olmaya çalışıyoruz, sıkıştıkları zaman kendilerine sahamızı açıyoruz diyen Kulüp Başkanı Kurtuluş, Elmalıköyü Spor Kulübü’nü bu kulüpler arasında sıralıyor. Yine, sahası yapılmadan önce Paşabahçe Spor Kulübü de, birçok antrenmanı için bu tesisleri kullanmış. Hatta Antalya’nın 2. Lig takımı Fethiye Spor, geçtiğimiz günlerde maç yapmak için geldiği İstanbul’da, antrenman amaçlı olarak Gümüşsuyu’nun sahasından yararlanmış.
11 yaşındaki çocuğu maç oynarken izlemek ne kadar haz veriyor!
Sohbetimiz sırasında, Spor yapan insanın kötü alışkanlığı olmaz çünkü ya orayı seçecek, ya da burayı yorumunda bulunan Başkan Şeref Kurtuluş, sorumuz üzerine, kulüplerinde futbol oynayan gençler arasında bunun örnekleri olduğu bilgisini de veriyor bize ve Kötü alışkanlığa sahip tek bir kişi bile, tüm mahalleyi rahatsız edebiliyor. Biz bir bakıma da arkadaşlarımızla beraber, bu çocukları kurtardığımız için, yaptığımız işten zevk alıyoruz. 11 yaşındaki çocuğun top oynamasını düşünebiliyor musunuz? İnsana ne kadar haz veriyor! İşimizi bırakıyoruz, maçlara gidiyoruz. Bir bakıma cepten veriyoruz ama bu hoşumuza gidiyor. Biz de bundan zevk alıyoruz işte ve harcadığımız paralar helal olsun, diyoruz açıklamasında bulunuyor.
İşte, o an amatör spor kulübü yöneticileri ve antrenörlerinin birçok cefasına rağmen bu zor işi meşgale edinmelerinin bir ipucunu daha yakalamış oluyorum ben de!
Köfte partileri, baklavalar ve börekler!
Gençlerin sosyalleşmesi için çok önemli olan bu bir araya gelişte, futbol sahasının dışında kahkahaların yükseldiği anlar da oluyor! Zaman zaman baklavalar, börekler, çörekler, köfte partileri ve hatta mangal sefası ile ödüllendirilen çocukların içinde maddi anlamda çok zor durumda olanlarına da yöneticiler, kendi ceplerinden akbil parası gibi çeşitli yardımlarda da bulunuyorlar.
Cihangir Çelik: Biz, onlarla mutluyuz!
Kulübün Alt Yapı Genel Kaptanı Cihangir Çelik de, duygu ve düşüncelerini şu şekilde aktarıyor: Buraya gelenlerin hepsi çok iyi bir topçu değil ama biz, gelenlerin hiçbirine sırtımızı dönmüyoruz, kapris yapmıyoruz! Hatta onlar çocuk olduğu için, onlar bize kapris yapıyorlar! Biz onlarla mutluyuz. Onların derslerine de yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şöyle ki, soruyoruz, soruşturuyoruz ve derslerinde başarılı olamayanlara, derslerinizde başarılı olmazsanız, burada oynayamazsınız!’ diyoruz. Dersleri bu şekilde düzelen çocuklarımız var.
Yöneticiler arasında para toplanıyor!
Kulüplerinde futbol oynayan çocukların ayakkabı dışındaki eşofman, çanta gibi ihtiyaçlarının kendileri tarafından karşılandığını da belirten Cihangir Çelik, ayakkabı alamayacak durumda olan çocuklar için de yöneticiler arasında para toplandığını ifade ediyor.
Yaz okulları
Kulübün Futbol Yaz Okulu, okulların kapandığı Haziran ayında başlıyor ve okullar açılana, yani Eylül ayına kadar devam ediyor. Ancak futbola kışın da devam etmek isteyenler, hafta sonları kulübe devam edebiliyorlar.
Neden sadece futbol?
Kulüp yöneticilerine, bir futbol kulübü olarak, neden sadece futbol ile ilgilendiklerini sorduğumuzda ise şu cevabı alıyoruz: Kulüp olarak, en azından bir basket takımımız olsun hedefindeyiz ancak bu tür sporlar paraya dayanıyor. Tekvando da düşündük ancak, bugün başka bir ile gitsek, bu masrafları karşılayacak güçte değiliz. Harici bir destek olsa, yapacağımız çok daha başka sporlar da olur. Mesela bir basket ya da voleybol takımı gibi. Şu anda talep de yok zaten. Tabii, belki tesisi kursak, talep de gelir. Voleybol ve basketbol çok pahalı spor dalları. Bunlar amatör müsabakaları olmasına rağmen, transferler yapıyorsunuz! Amatör olmasına rağmen! Fiyatlar çok yüksek ve sahalar uzak. Beykoz Belediyesi Voleybol Takımı bile dayanamadı! Gelirimiz, imkânımı yok; bunları karşılayamayız.
Transfer olan isimler
Sohbetimizin ilerleyen dakikalarında, Başkan Şeref Kurtuluş ve Cihangir hocaya, kulüplerinden yetişerek, deyim yerindeyse, büyük kulüplere giden futbolcuları olup olmadığı sorusunu yöneltiyorum. Bana sıralanan isimler arasında, Beykoz 1908 A.Ş.’ye ardından ise Fenerbahçe A Takımı’na transfer olan Muammer Sak, şu anda Fenerbahçe U-17’de oynayan Çağrı Giritlioğlu var! Ve tabii, sohbet esnasında ismi hatıra gelmeyen diğerleri!
Kulübün kafesi, Beykozluları bekliyor!
Gümüşsuyu Spor Kulübü’nün, halı sahanın yanında bulunan iki katlı lokalinin üst katı, kafe (daha doğru bir ifadeyle, kahvehane) olarak hizmet veriyor. Gerçekten hoş bir ortam içerisi. Ancak, sorum üzerine öğreniyorum ki, mahalle sakini bu kafeye pek ilgi göstermiyor! Oysaki, mahallenin kadınları da ara sıra gelip burada kahvelerini, çaylarını yudumlayabilir, ekmek arası köftelerini, tostlarını yiyebilir veya sadece sohbet edebilirler! Bu şekilde, kulübe ve dolayısıyla Beykoz gençlerine de bir katkı sağlamış olurlar! Vatandaşın ilgi göstermesiyle birlikte, bu kafe daha da şirin bir hal alacaktır, eminim!
Kitap da okuyabilirsiniz!
Kafe’nin içinde yer alan küçük kütüphane, Beykozluların ilgisiyle birlikte daha da zenginleşecektir. Belki, burası, çayınızı içerken, bir yandan da gazete, dergi ya da kitap okuyabileceğiniz bir salon olarak da hizmet edebilir. Mahallelinin, kulübüne sahip çıkması, birçok güzelliği de beraberinde getirecek!
Aileler burayı bir ev olarak düşünsün!
Sohbetimizin sonunda kulüp yöneticileri Kurtuluş ve Çelik’e, ailelere bir mesajları olup olmadığını soruyoruz.
Başkan Şeref Kurtuluş, bunun üzerine şunları söylüyor: Aileler, çocuklarını çekinmeden kulübümüze gönderebilirler. Çocuklar çok büyük futbolcu olacak diye bir şart yok; sonuçta bu, spordur. Atatürk’ün de dediği gibi, sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.’ Çocukları burada emin ellerde. Spor yapan çocuk, kötü alışkanlıklara kapılmaz. Herkes burayı bir ev olarak düşünsün! İnşallah futbolda yetenekli olan çocuklar burada daha yukarılara çıkar; diğerleri de sporunu yapmış olur. Obez çocuk ile sporunu yapan çocuk arasında dağlar kadar fark var.
Muharrem Ergül’e teşekkür
Kulüplerinin bugüne gelmesinde Beykoz eski Belediye Başkanı Muharrem Ergül’den çok destek gördüklerini de belirten Kurtuluş, O olmasa, bu tesis burada olmazdı diyor ve gazetemiz aracılığıyla kendisine tekrar teşekkürlerini sunuyor. Zaten spor tesisinin adı da, Gümüşsuyu Spor Kulübü, Muharrem Ergül Spor Tesisi olarak geçiyor! Hatta, öğrendik ki, Muharrem Ergül de, zamanında Gümüşsuyu Spor Kulübü’nde futbol oynamış! Ergül, kaleci imiş!
Beykozlulara çağrı!
Başkan Şeref Kurtuluş, röportajımızın sonunda Gümüşsuyu sakinlerine ve tüm Beykoz’a şu şekilde sesleniyor: Gelsinler, sahamızda maçlar yapsınlar! Sahanın etrafından yürüme pistimiz de var; yürüyenleri rahatsız eden kimse yok.
Röportajımıza son noktayı ise, Gümüşsuyu Spor Kulübü Başkanı Şeref Kurtuluş’un, kulüplerinin 2012-2013 sezonunda Birinci Amatör Lig’den, Süper Amatör Lig’e çıkmasının nişanesi olan kupa ile objektifime verdiği poz koyuyor!
Röportaj: Arzu Başlantı
