Beykoz Vakfı, 10. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Tek liste ile girilen Kurul’da, Şaban Tören yeniden Başkan!
Beykoz Vakfı, 10. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Tek liste ile girilen Kurul’da, Şaban Tören yeniden Başkan! Yönetim listesinde yer alan isimler arasında Devlet eski Bakanı Önay Alpago da var. Vakıf Başkanı Şaban Tören’in, kongrede yapığı konuşma sırasında Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’e yer yer atıfta bulunduğu görüldü. Şaban Tören, tarihi Beykoz Kışlası’nın, kültür merkezi yapılmak yerine Üsküdar merkezli Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’na verilmesini eleştirerek, referandum çağrısı yaptı!
Vakıf’ın Yalıköy’de bulunan merkezinde gerçekleşen olağan kongreye, Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan, CHP Beykoz İlçe Örgütü Yönetim Kurulu Üyeleri, Belediye eski Başkanı Alaaddin Köseler, CHP Şile İlçe Örgütü eski Başkanı Zeki Şen, Giresunlular Dernek Başkanı Hasan Karakaya, KAS-DER Beykoz Şube Başkanı Süleyman Çalık, Samsunlular Dernek Başkanı Fatih Yılmaz, bazı Belediye Meclisi üyeleri ile Vakıf üyeleri ve davetliler katıldı.
Şaban Tören: Siyaset de yaptık ama Beykoz’un çıkarı için
Kongre, İstiklal Marşı ve saygı duruşunun okunmasıyla başladı. Ardından kürsüye çıkan Vakıf Başkanı Şaban Tören, yaptığı açılış konuşmasında, Beykoz’un önemli ve sorunlu bir bölge olduğuna dikkat çekerek, Beykoz Vakfı olarak, Müjdat Gezen Sanat Merkezi gibi çocukları öne alan sosyal politikalar ürettiklerini kaydetti.
Siyaset de yaptık ama Beykoz’un çıkarı için yaptık. Sen laik değilsin, Atatürkçü değilsin, sen Vakıf’a giremezsin, çarşaflı almayız’ demedik açıklamasını yapan Tören, Vakıf binalarında yer geldiğinde 1 Mayıs’ın kutlandığını, yeri geldiğinde ise mevlitler okutulduğunu ifade ederek, CHP, bu Vakıf’ta hiçbir ilçe kongresi yapmadı ama MHP burada 10 tane ilçe kongresi yaptı; BBP de burada 2 sefer kongre yaptı. Bu Vakıf, Atatürkçü, laik bir vakıf ama Beykozluların hizmetinde; Beykoz’un gelişmesi için çaba sarf eder dedi.
İhale üstümde kaldı!
Şaban Tören, konuşmasının devamında şunları söyledi: 12 yıldır Vakıf başkanıyım; ihale üstümde kaldı! Vakıf kayyuma gidiyordu, hiç kimse aday değildi; eski Belediye Başkanı Muharrem Ergül Bey burada ( başkan), Birzat ( Mermer) Bey, sekreterdi; Vakıf binası akıyordu. 50 kişi toplandık, Divan Başkanı olarak Coşkun Tosun’u seçtik; ancak (Başkan) adayı yoktu! Mecburen, buranın ilk kurucusu benim. Buranın kapanmasına dün müsaade etmedim, bundan sonra da etmeyeceğim. Burada 12 yıldır çok değerli Yönetim Kurulu arkadaşlarımız ile çalıştık. Sağ olsunlar, bana hiçbir konuda engel olmadılar, sona kadar maddi ve manevi destek oldular. Onun için ben kendilerine şükran borçluyum.
İnsanlarımızın yüzü gülmüyor
Beykoz, zor bir yer. Niye zor? Fabrikalar kapandıktan sonra Beykoz’da müthiş bir işsizlik oluştu ve Beykoz’un mülkiyet sorunu çok büyük. Herkes dertli. O varoşlarda, o gecekondularda oturan insanlarımızın hiçbirinin yüzü gülmüyor. Dün fabrikalarda sırt sırta çalıştığımız işçi kardeşlerimizin tamamı şu an hayattan umudunu kesmiş; hiçbir sosyal hayatları yok. Mülkiyet sorunu, emsal bedeller, rayiç bedeller de üstüne eklenince, herkes şaşırmış durumda. Hakikaten yetkililer bu konuda azami çabayı göstermeliler.
2B, siyasi bir intihardır
2B Beykoz’da çok önemli bir problem. Mülkiyet sorunu, 176 bin seçmenin yüz bin’ini ilgilendiriyor. Onun için siyasiler iyi düşünmeliler. Ya siyasi intihar edecekler; çünkü hakikaten siyasi intihardır bu. Çünkü Beykoz halkı bu paraların hiçbirini ödeyemez.
Yücel Çelikbilek’e teşekkür ama
Yücel Bey göreve geldikten sonra, bu Vakıf biraz sosyal demokrat, biraz Atatürkçü’ diye bakmadı; Vakıf’ın sorunlarının çözümü konusunda elinden geldiği kadar bize yardımcı oldu. Ben buradan kendisine gönülden teşekkür ediyorum ama ben onun ile aynı siyasi görüşü asla paylaşmadım, paylaşmam.
Hiç yakıştı mı bu?
Ben, bunu kendisine de söyledim; Beykoz’da bir kültür merkezi yapılacaktı. Ancak bu kültür merkezi, parseller karşılığında Büyükşehir’e devredildi. Beykoz’a turizm merkezi’ diyoruz; hakikaten dünyanın en güzel yerinde oturuyoruz ama Beykoz’dan Yalıköy’e kadar oturulacak bir tane restoran yok. Onun için bu kültür merkezi Büyükşehir’e devredildikten sonra, Büyükşehir burayı Üsküdar ( merkezli) Hüdayi Vakfı’ denen bir vakıfa vermiş. Şimdi, hiç yakıştı mı bu?
Bu projeler ile Beykoz’u öldürmek istiyorlar
Beykoz’da turizm’ diyoruz; Deri Kundura’nın yerinde 7 yıldızlı otel’ diyoruz; Beykoz Kasrı’nı turizme açın, buradan 500 işsiz ekmek yesin’ dedik; gittiler burayı T.B.M.M. Konuk Evi yaptılar. Konuk Evi’nin Beykoz’a ne faydası var? Bu projeler ile Beykoz’u öldürmek istiyorlar. Beykoz’un önü açılmalı. Beykoz, turizmde dört adım öne çıkmalı ki, istihdam yaratılsın ve Beykoz hak ettiği çağdaş, uygar bir ilçe olsun.
Hüdayi Vakfı ne yapacak orada?
Şimdi Hüdayi Vakfı ne yapacak orada? Ama orada bir kültür merkezi olsaydı, turizme dönük olarak cam showroom’ları yapılsaydı, restoranlar olsaydı, orada 500’e yakın insan çalışsaydı, kötü mü olurdu? Beykoz’un imajı öyle mi olurdu, yoksa bu Beykoz’a yakışır çok daha uygar bir proje mi olurdu?
Belediye Başkanına çağrı!
Belediye Başkanımızı seviyorum, kendisi benim arkadaşım; ancak onu ben buradan eleştiriyorum, (bunu) doğru bulmuyorum. Burayı 25 yıllığına kiraya vermişler. Beykoz’daki bütün sivil tolum örgütleri, dernek başkanlarımız ile bu kira sözleşmesinin fesholması için Belediye Başkanımız ile oturalım, konuşalım ve Büyükşehir’e gidelim. ( Hüdayi Vakfı’nın bu merkezini) gidin Çavuşbaşı’na yapın! 7 yıldızlı otelin yanında böyle proje olur mu? Ben bu projeyi doğru bulmuyorum. Belediye Başkanı’na da buradan mesajımdır. Bunu kendisinin yüzüne de söyledim. Beykoz’a gerçekten yazık.
Referandum yapalım!
Biz, önümüzdeki projelerde Beykoz Çayırı İstanbul’un eğlence mekânı olsun, bu tarihi Çayır şenlensin’ diyoruz. Böyle mi şenlenecek tarihi Çayır? Onun için ben buradan tekrar çağrımı yineliyorum arkadaşıma; bu projeyi mutlaka durdurmamız lâzım. Referandum yapalım, Beykozlular ile konuşalım. Halk neyi, hangi projeyi istiyor ise, onu yapalım. Yerel yönetimler demokratik ve şeffaf olmalı ve bu tür projeleri halka götürmelidir. Çağdaş belediyecilik budur.
Yaşam biçiminizi dayatırsanız, kaos olur
Yaşam biçiminizi bize dayatırsanız, bu ülkede kaos olur. Zaten ülke içinden çıkılmaz bir durumda. Zaten dış egemen güçler Türkiye’yi yönetiyor, yönlendiriyor, başımıza her an bir şeyler gelebilir; biz ise kol kola gireceğimize, ayrıştırıyoruz. Siyasi düşüncelerimizi birbirimize dayatmayalım. Beykoz’un bir tane caddesi var, kol kola girelim; bütün sorunları birlikte çözmeye çalışalım.
Divan başkanlığı oluşturuldu
Şaban Tören’in konuşmasının ardından ise, kongreyi yönetmek üzere, üyelerin oybirliğiyle, Divan Heyeti ihdas edildi. Divan, şu isimlerden teşekkül etti: Zeki Şen ( Başkan), Hüseyin Okumuş ( Başkan Yardımcısı), Mualla Sertdemir ( katip üyesi), Nihat Kıroğlu ( katip üyesi).
Faaliyet, hesap ve denetim raporları oylandı
Beykoz Vakfı Faaliyet, hesap ve denetim raporlarının ayrı ayrı oylanmalarının sonrasında ise, eski yönetim ibra edilerek, tek listenin oylanmasına geçildi. 510 üyeli Beykoz Vakfı’nın 53 üyesinin oyları ile Şaban Tören, yeniden Başkan seçildi.
Beykoz Vakfı 10. Yönetim Kurulu (ASİL):
ŞABAN TÖREN
Bülent Tanla
Can Ataklı
Önay Alpago
İmam Bakır Üküş
Ali Pektaş,
Ali Cihat ışık
Ferda Özder,
Selva Kaplan
Başar Arıkan
Zafer Pınarcıklı
Nimet Çelen
Müfit yetkin
Ali Coşkun
Adnan Yazıcı
Ali Rıza Yıldız
YÖNETİM KURULU (YEDEK)
Kadriye Tören
Mehmet Demir
Arzu Tamer
Aytuğ Nayir
Orhan Balıkçı
Vasıf Şenoğlu
Müjgan Uç
Nilgün Topatan
Hatice Alan
Mehmet Bak
Yılmaz Nebioğlu
Metin Yılmaz
Erdal İncili
Ezgi Yılmaz
Erol Özkan
DENETİM KULU (ASİL)
Kamber Doğan
Ercüment Tahiroğlu
Adnan Gürsoy
DENETİM KURULU (YEDEK)
Eda Ülken
Ethem Akar
Aynur Arıkan
Haber: Arzu Başlantı