28 Şubat süreci ve o günlerde perde arkasında yaşananlar bir kez daha Beykoz’da hatırlandı.
Beykoz Belediyesi’nin düzenledi ”Post Modern Darbe” adlı söyleşide ülkenin sosyal, ekonomik ve siyasi hayatında derin izler bırakan 28 Şubat süreci ve o günlerde perde arkasında yaşananlar bir kez daha hatırlandı.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda Gazeteci-Yazarlar Yıldıray Oğur ve Markar Esayan ile TV programcısı ve yazar Cem Küçük Türkiye’nin tarihine Post Modern Darbe olarak geçen 28 Şubat sürecini değerlendirdi.
Cem Küçük: 28 Şubat Ağır Travmalara Yol Açtı
28 Şubat’ın toplumda ağır travmalara yol açtığını vurgulayan Cem Küçük: 1994 yılında Refah Partisi yaptığı çalışmalarla büyük bir başarı kazandı. 1995’de % 22 oy oranıyla iktidara geldiğinde Batılı ülkeler bu duruma karşı tepki göstererek, askeri yönetimin desteğiyle algı operasyonu yürüttüler. Ali Kalkancı, Fadime Şahin ve Aczmendiler’in görüntülerini medyada sık sık kullanarak, kişilerin algılarını yanıltarak kendi isteklerini halka empoze ettiler. Ortadoğu petrolü dolayısıyla Amerika ülkemize yöneldi ve çeşitli provakasyonlar yaparak mevcut yönetimi kendi çıkarları doğrultusunda etkisi altına aldı. şeklinde konuştu.
Küçük ayrıca ülkemize Erbakan döneminde ekonomide bir yılda büyük başarılar elde edildiği, memura % 50 zam verildiği, iyi bir bütçe yapıldığından dolayı Türkiye’nin önünün açıldığını bu nedenle de dış odaklı çıkar çevrelerinin rahatsız olduğunu anlattı.
Markar Esayan: Türkiye Tarihi Kapan’dan Çıktı
Geçmişten gelen sorunları çocuklarımıza anlatmamız gerektiğine dikkat çeken Markar Eseyan ise: Darbeye zemin hazırlayan kişiler ülke menfaatini gözetmeden, dış güçlerin çıkarları doğrultusunda demokrasinin değil askeri yönetimin hakim olduğu bir düzen için çalıştılar. Şanssız bir yüzyıldan geçiyoruz. ‘Böl, Yönet Takiğiyle’ dindarlarla Aleviler’in hakları ellerinden alınıyor. Taktik icabı farklı olan toplulukların arasına, kuşku ve nifak tohumları ekiliyor. Ekonomik sorunların kökenini ancak sağduyu sahibi olanlar anlayabiliyor. diyerek değerlendirmede bulundu.
Türkiye’nin Tarihi Kapan’dan Erbakan döneminde çıktığını vurgulayan Eseyan: Türkiye’de düşük ithalat yüksek enflasyon, değersiz Türk Lirası, faizlerin yüksek olması nedeniyle 2000’li yıllara kadar sömürgecilik devam etti. Anadolu Kaplanları gibi sermayedarlar Dünya’nın farklı ülkeleriyle ticarete başladı. Üretime dayalı, orta sınıfın zenginleştiği, faizlerin düştüğü bir sistemle, ortak havuz sistemi kurularak kaçaklar önlendi ve ülke ‘Tarihi Kapandan’ çıktı. Batılı sömürgeci ülkeler bunu hazmedemediler ve çeşitli senaryolar hazırlayarak bu darbeyle Erbakan’ın önünü kestiler ve dolayısıyla da amaçlarına ulaştılar şeklinde konuştu.
Yıldıray Oğur: Darbe Önceden Planlanmıştı
28 Şubat Darbesi’nin bir linç girişimi olduğunu belirten Yıldıray Oğur ise Sincan’da tankların yürütülmesinin darbe tarihinin önce planlandığını gösterdiğini, o zaman ki yasaların ‘Yassı Ada’dan’ geldiğini ve bu nedenle en tepede Milli Güvenlik Kurulu’nun olduğunu, siyasetçilerin yok sayıldığını belirtti.