Beykoz İlçe Vaizesi Ayşe Nur Kapusuzun eserlerinin de yer aldığı Mantıku’t Tayr (Kuşların şarkısı) minyatür sergisi Lübnan’da açıldı.
Klasik Türk Sanatları Vakfı bünyesinde iki yıllık bir atölye çalışmasının ürünü olan İranlı şair Feridun Attar’ın ‘Mantıku’t-Tayr’ kitabındaki hikayeleri konu alan resim sergisi Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta açıldı.
Sergide, Türkiye’de minyatür sanatının önde gelen ismi Özcan Özcan’ın ve talebeleri Ayşe Nur Kapusuz, Arzu Akbulut, Aysel Bor Çetincan, Aysel Güleser Ekşi, Emel Demir, Emel Sakarya, Fatoş Borbor, Fikriye Akbulut, Füsun Yılmaz, Gülgün Keser, Hamiyet Leventoğlu, İsmet Gömeç, Neslihan Bulut, Zeynep Elçi’nin eserleri yer aldı.
Birincisi Dolmabahçe sanat galerisinde gerçekleştirilen ve ziyaretçilerini çizgilerin dilinden kuşların diline yapacakları bir yolculuğa davet eden sergi, bilge şair Feridüddin Attar’ın İslam Edebiyatının başyapıtlarından olan Mantıkuttayr isimli eserini, kuşların Simurg’a yolculuğunu minyatürlerle anlatan görsel bir şölen eşliğinde tanıma fırsatı sunuyor.
Sergide yer alan eserlerde kulaktan kalbe bir yol açan şiirin büyüsüne, gözden gönüle bir yol açan minyatürün büyüsü eklenerek insanın marifet yolunda nefsin mertebelerini aşarak hakikatin sırrına eriş macerası, tasavvufi yolculuk işlendi.
Hüma Kuşu ile Hüdhüd Kuşu’nun yolculuk aşamalarını renk renk anlatan ‘Marifet Yolunda adlı eseri ile sergide yer alan Beykoz Müftülüğü İlçe Vaizesi ve aynı zamanda Beykoz Güncel Haber Köşe Yazarı olan Ayşe Nur Kapusuz gazetemize şu açıklamalarda bulundu;
Bu sergi kültür ile sanatı birleştiren, sanatı kültürümüzün gelecek nesillere aktarılmasına aracı kılan bir anlayışla yola çıkılan hem bu yönüyle hem de bu alanda daha önce çalışılmamış bir eser olması yönüyle orijinal ve öncü sayabileceğimiz bir kültür -sanat hareketi olarak nitelendirilebilir.
Sergimizde kültürden ayrı düşünülemeyecek olan bir sanat felsefesinden hareketle insanımıza hem İslam Tasavvuf Edebiyatının klasiklerinden Mantıku’t-Tayr isimli eseri hem de minyatür sanatımızı tanıtmak istedik. İnanıyoruz ki, sanat kültüre hizmet ettiği takdirde nesiller ve insanlar arasında bağ kuran; kültüründen kopmuş nesillerin ortaya çıkmasını engelleyen bir güç olur. Böylece kültür ve sanat birbirine güç veren ve toplumu yukarı taşıyan iki unsur olarak fonksiyonunu yerine getirir.
Sergide yer alan her bir eserde bu kuşların mazeretleri, yani insanın doğasında bulunan zaaflar anlatılmaya çalışılmıştır. İnsanın onu köleleştiren hırsları temsil edilmiştir. Aslında insanın, bu zaafların yanı sıra özünde var olan vicdanın sesine kulak verip onu kendine rehber edinirse bu zaaflarla mücadele ederek onların esaretinden kurtulabileceği ve böylece olgunlaşabileceği anlatılır. Tasavvufta nefs mücadelesi olarak ifade edilen bu durum kul ile Allah arasındaki perdelerin kalkmasına ve kulun Hakka vuslatına (kavuşmasına) bir yoldur.
Önceki sergimizin kataloğunu gören Beyrut Yunus Emre Kültür Merkezi Müdürü Cengiz Eroğlu’nun davetiyle geçen hafta sergimiz Beyrutlu sanat ve edebiyatseverlerle buluştu. Dört arkadaşımla birlikte temsilci olarak katıldığım sergimizin açılışında sergiyi gezenlerin eser hakkında bilgi sahibi olmasına yönelik yazarı ve eseri minyatürlerimiz eşliğinde tanıtan Arapça bir sunum gerçekleştirdik.
Beyrut’ta ziyaretçileri tarafından ilgi ve beğeniyle karşılanan sergimizin teması Mantıku’t Tayr İslam kültür ve medeniyetinin ortak ürünü olduğu için sergi kataloğumuzun Arapça ‘ya tercüme edilerek yeniden basılması için teklif aldık. Şahsım ve arkadaşlarım olarak hocamızın önderliğindeki çalışmamızın dünyanın farklı coğrafyalarına taşınmasına bir ilk adım olarak çalışmamızın Beyrut’ta sergilenmesi bizim için sevindiricidir. Bu ilgi aslında sanatın mevcudu taklit etmek veya tüketmekle değil yeniden üretmekle ayağa kalkacağının bir işareti olması açısından da önemlidir. Hocamız Özcan Özcan beyin sanatçı kimliğindeki özgünlüğün ve sanat felsefesinin biz talebeleri için önemli bir şans olduğunu da ifade etmek isterim. Sergimiz nasipse Nisan ayında Ankara’da, Mayıs ayında ise Amasya’da tekrar sergilenecektir.