Değerli dostlar! Atasözlerimiz arasında, bizlere yol gösteren çok değerli sözlerden biriside GAVUR DAN DOST, DOMUZDAN POST OMAZ sözüdür.
Özellikle son günlerde bu atasözü, zihnimde fırtınalar estirmekte.
Atasözümüzün ikinci kısmı tamam, onda bir sorun yok, zira herkes domuzun necis bir hayvan olduğunu kabul eder. Pis hayvandır hiçbir zerresi kullanılamaz, yenilemez, postunun üstünde oturulamaz. Peki atasözümüzün birinci kısmı yani gavurdan dost olmaz kısmında atalarımız yanılmış mı acaba? Gavurdan dost olur mu, ya da bazı gavurdan olur bazılarından olmaz mı ki?
Bu manidar atasözümüzü destekleyen kutsal kitabımız Kuran-ı Kerimin ayetleri de vardır.
Onlardan birisi Maide suresi 51. ayetteki Ey iman edenler! (Allah’a ulaşmayı dileyenler), Yahudi ve Hristiyanları dostlar edinmeyin! Onlar birbirinin dostlarıdır. Ve sizden kim onlara dönerse (onları dost edinirse) artık o, mutlaka onlardandır. Muhakkak ki Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.
Asırlardır can düşmanımız Siyonist İsrail Terör devletine bu yakınlaşmalar, bu zeytin dalı uzatmalar falan. Hani insanın aklına bin türlü soru geliyor. Mavi Marmara olayı halloldu mu? Şehitlerimizin kanlarının hesabı soruldu mu? Ya da one minute demiştik. Sahi neden demiştik ki o kelimeyi hatırlayan var mı? Yoksa biz duymadık ta, terörist İsrail, ARZ-I MEVUD planından mı vazgeçti? İlk kıblemiz, kutsalımız, MESCİD-İ AKSA o malum terörden tamamen emin mi? Filistinli Müslüman kardeşlerimiz artık özgür mü?
Ve daha yüzlerce bu kabil sorularımızın cevabı ney?
Allah’ım aklıma mukayyet ol ne olur! Sıradan biri değil bir bakan, yani Ömer ÇELİK, Şüpesiz İsrail devleti, Türkiye’nin dostudur diyor.
Bende diyorum ki; Sayın ÇELİK ben bir Türküm, İsrail ve İsrailliler benim dostum falan değil. Öyle bir dostum yok, ve eminim ki Müslüman Türk milletinin tamamı bu dostluğu kabul etmiyor. Kimin adına konuştuğunu bilmiyoruz ama biz Müslümanlar bu dostluğu asla ve asla kabul etmiyoruz.
Vehamet sadece bu değil ki, Başbakan yardımcısı Sayın Tuğrul TÜRKEŞ; KKTC’ye deniz altından boru hattı döşenerek götürülen Anamur suyunun, Kıbrıs Rum kesimine ve İsrail’e de verilebileceğini söyledi.
Sayın bakan! Siz Milliyetçi bir gelenekten geliyorsunuz, Suyumuzun İsrail terör devletine verilmesi kanınızı dondurmuyor mu?
Size, ceddiniz Cennet mekan ABDULHAMİT HAN’ın, bugün ki İsrail’in ağababası Theodor HERZL’e verdiği cevabı hatırlatırım.
Yahudiler’in, Filistin’e yönelik yerleşme, yurt ve bağımsız ülke kurma operasyonları Temmuz 1882lerde resmen başlamıştır. Önceleri batılı Yahudi zenginlerin Filistin’den para ile Yahudiler için Osmanlı’dan toprak satın alma girişimleri ile başlayan bu operasyonlar, Siyonizm’in lideri Theodor Herzl‘in 1896-1902 yılları arası tam beş defa İstanbul’u ziyaret ederek amacına ulaşmak için yaptığı girişimlerle yeni bir boyut kazanmıştı. Ceddimiz Abdülhamid han, Theodor Herzl’in her teklifini -vaat ettiği para ve medya desteğine rağmen kesin bir dille reddetmiş ve padişah, arkadaşı Newlinski aracılığı ile Theodor Herzl’e şu ültimatomu göndermişti:
Eğer bay Herzl, senin arkadaşın ise ona söyle, bu meselede ikinci bir adım atmasın. Ben bir karış dahi olsa toprak satmam. Zira bu vatan bana değil, milletime aittir. Milletim bu vatanı kanlarıyla mahsüldar kılmışlardır. O bizden ayrılıp uzaklaşmadan, tekrar kanlarımızla örteriz. Benim, suriye ve Filistin alaylarımın askerleri birer birer Plevne de şehit düşmüşlerdir. Bir tanesi bile geri dönmemek üzere hepsi muharebe meydanında kalmışlardır. Devlet-i aliyye bana ait değil, Türk milletinindir. Ben onun hiç bir parçasını veremem. Bırakalım museviler milyonlarını saklasınlar, benim imparatorluğum parçalandığı zaman Filistin i karşılıksız ele geçirebilirler. Fakat yalnız bizim cesetlerimiz parçalanarak, bu ülke taksim edilebilir. Ben, canlı bir beden üzerinde ameliyat yapılmasına asla müsaade edemem.
Hulasa; şimdi Ceddimiz Cennet mekan ABDULHAMİT HAN’ın Yahudi ye verdiği cevaba bir bakın, Birde sözde milliyetçi zihniyetin temsilcisi olan müsveddelere bir bakın!
Bakın ve Cennet mekan ERBAKAN hocamızı hatırlayın, onun kutsal mücadelesindeki Yahudi ve hıristiyanlara karşı takındığı kati tavizsiz tavrını ve Meclis kürsüsünden haykırışını tüm nesillere;
BANANE AMERİKADAN, BANANE AMERİKADAN.
Vesselam.