ADD Beykoz 12 Eylül ve 1 Kasım'ı konuştu

ADD Beykoz Şubesi'nin 12 Eylül Askeri Darbesi'ni konuşmak üzere düzenlediği toplantı da 1 Kasım seçimlerine ilişkin çarpıcı açıklamalar yapıldı.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Beykoz Şubesi, 12 Eylül Askeri Darbesi'ni konuşmak üzere…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ADD Beykoz Şubesi’nin 12 Eylül Askeri Darbesi’ni konuşmak üzere düzenlediği toplantı da 1 Kasım seçimlerine ilişkin çarpıcı açıklamalar yapıldı.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Beykoz Şubesi, 12 Eylül Askeri Darbesi’ni konuşmak üzere Konca Garden’de kahvaltılı bir toplantı düzenledi. Ülke genelinde yaşanılan terör olaylarından ötürü bir süre ertelenen toplantı, yoğun bir katılımla gerçekleşti. 12 Eylül, 1 Kasım seçimleri ve  Türkiye’nin içinde bulunduğu genel durum aynı anda masaya yatırıldı.

ADD Beykoz Şube Başkanı Mualla Sertdemir öncülüğünde gerçekleştirilen toplantıya; ADD Beykoz eski Şube Başkanı Perihan Şaylan, ADD MYK Üyesi Zuhal Özen Manoğlu, 24.Dönem CHP Milletvekili ve aynı zamanda eski DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, CHP İstanbul Milletvekili Adayları Oğuz Kaan Salıcı ve Mahmut Tanal, CHP Beykoz Meclis Grup Başkan Vekili Gülay Demirel, CHP Kadın Kolları Başkanı Gülşen Gündüz, CHP Belediye Meclis Üyeleri Deniz Yıldız, Süleyman Kılıç ve Hakkı Emanet ile ADD Beykoz üyeleri katıldı.

İstiklal Marşı ile açılışı yapılan toplantı,  ADD Üyesi Utku Çakır’ın Nazım Hikmet’in Salkım Söğüt eserini okumasıyla devam etti. Toplantı da oldukça çarpıcı ve dikkat çekici ifadeler kullanan eski DİSK Başkanı Süleyman Çelebi; 1 Kasım seçimlerinin önemli olduğunu şu cümlelerle ifade etti: “Bu seçim, Atatürk devrimleriyle vedalaşma veya Atatürk devrimlerini yeniden taçlandırma seçimidir! Bu iktidar ve Cumhurbaşkanı denilen diktatör Cumhuriyet’le vedalaşmak istiyor”.

ADD Şube Başkanı Mualla Sertdemir: 12 Eylül’de beslenenler bugün iktidardalar!

Toplantının açılış konuşmasını ADD Beykoz Şube Başkanı Mualla Sertdemir yaptı. 12 Eylül Askeri Darbesi’ni konuşmak üzere toplanmış bulunduklarını söyleyen Sertdemir, konuşmasında hem 12 Eylül’e hem de bugünkü iktidarda yanlış bulduğu noktalara değinerek, şunları söyledi: “Ülkemiz Cumhuriyet sonrasında her zaman 60’lara kadar ayrı bir dönem, 70’lere kadar ayrı bir dönem, 80’lere kadar ayrı bir dönem ama 80’lerden sonra yaşanan bir kaosla bu tarihlere kadar geldik. 12 Eylül öncesinde başlayan cinayetler, sendika başkanımızın öldürülüşü, artık adını bile pankartlara sığdıramadıklarımızı kaybettikten sonra bugünün senaryolarını 12 Eylül’le perçinlediler. Kara bulutlar ülkemize o tarihlerde çöktürüldü. Bugünde devam ediyor. O zaman büyük bir açık yüreklilikle söylüyorum: 12 Eylül’de beslenenler bugün iktidardalar! Ne anayasa tanıma ne kanun tanıma, hiçbir insana yakışmayacak şekildeki uygulamalarla karşı karşıyayız. Cumhuriyetimiz, insanlar, her şey büyük bir tehlike altında. Bunlara dur demek insan olarak bizim başlıca görevimiz. 1 Kasım’da bir seçim yaşayacağız. Nedir bu sebep? Nasıl diyebiliyorlar, ‘400 Milletvekili olsaydı, bu kaos yaşanmazdı’ diye. Bu ülkede bunlar iktidara gelene kadar hiçbir sorunumuz yoktu. Kardeş kardeş, barış içinde yaşıyorduk. Şimdi ne oldu?… Farkında olmadan sanki 3.Dünya Savaşı’na girdik. Bunların sorumlularına 1 Kasım’da hesap sormak, cevap vermek bizim insanlık görevimizdir. Hiçbir sözlerinde durmadıkları gibi anaları yine ağlattılar! Cumhuriyete sahip çıkmak, Cumhuriyet’in ilkelerini savunmak bizim kadınlık görevimizdir. Kanımızın son damlasına kadar bunun mücadelesini vereceğiz”.

Sertdemir’in ardından kısa bir selamlama konuşması yapan ADD’nin MYK Üyesi Zuhal Özen Manoğlu; Atatürk’ün bıçağın sırtındaki uçurumdan Türkiye’yi aldığını ve herkesin saygı duyduğu bir Cumhuriyet haline getirdiğini ifade ederek, ülkenin şu anda çok kötü bir durumda olduğunu ve son noktada olduğunu söyledi. “1 Kasım seçimleri çok önemli” diyen Manoğlu, bu seçim tarihininde bilerek iktidar tarafından belirlendiğini çünkü, 4 gün tatil olacağından ötürü laik kesimin tatil merakını bildiklerinden kaynaklandığını ifade etti. Manoğlu, herkesi birlik ve beraberliğe davet ederek, üstlerine düşen görevi mutlaka yapmalarını söyledi.

Eski DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi: Diktatör, ‘Ya 400 Milletvekili Ya Ölüm’ diyor!

24.Dönem CHP İstanbul Milletvekili ve aynı zamanda eski DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de konuşmasında 12 Eylül’e ve 1 Kasım seçimlerine değindi. Konuşmasına 12 Eylül Askeri Darbesi’ni anlatarak başlayan Çelebi; 12 Eylül’ün ve bugün yaşananların öyle 1 günde şekillenmiş, projelendirilmiş şeyler olmadığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “1975 yılında CHP İşçi Komitelerinde Genel Yönetim Kurulu Üyesiydim. Bir ara hükümet dönemi oldu biliyorsunuz, MSP-CHP koalisyonu oldu. Ben 75 yılındaki duyumlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Abdulkerim Doğru Sanayi Bakanı’na MSP ‘İyi geldiniz’ diyor. O da diyor ki, ‘Bizim gerçek iktidarımızı 30 yıl sonra görürsünüz’. Demek ki, öğülerek ve bilinçli bir kadrolaşmayla, sistematik bir çalışma süreci ve sabırla kendi ideolojik süreçlerini buraya kadar taşıyorlar. Mustafa Kemal Çanakkale’de ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ talimatını verdiğinde o ülkesini kurtarmak için bu talimatı verdi. Şimdi diktatör kendisini kurtarmak için ‘Ya 400 Milletvekili Ya Ölüm’ diyor. Bu noktaya böyle gelinmiştir, bunu herkesin doğru okuması lazım. Bu başlatılan operasyonlar, sözüm ona bir işi ite kalka, ondan sonra asıl hedef kendi yerini koruma ve diktatörlüğünü sürdürme projesine katkı vermektir. Uğur Mumcu’nun çok güzel bir 12 Eylül analizi vardır: ‘Bir sınıfın, diğer sınıfın üzerindeki tahakkümüdür’ demiştir. Uğur Mumcu’nun daha o günkü 12 Eylül tespitleri aslında yalnız ülkemiz açısından değil, bütün dünyadaki neoliberal sisteme geçişin başlangıcıdır. Bazı ülkelerde bu darbelerle yaptılar, bazılarında da sözüm ona demokratik yollarla yaptılar ama, esas bugün yaşadıklarımız ve 12 Eylül’ün özü yeni bir dünya düzeni diye adlandırılan emperyalist sistemin egemen olduğu sosyalist sistemin çökertildiği bir hat açmaya çalıştılar… En devrimci halkalar bölgelerden uzaklaştırıldı.  Hatta büyük bir bölümü işkence gördü, zulüm gördü, sürgün oldu, işsiz kaldı yani yaşam hakkı tanınmadı. 12 Eylül’de tabiki DİSK önemli bir hedefti. Çünkü DİSK; Türkiye işçi sınıfı mücadelesi tarihinin destanını yazan bir örgüt, bütün iktidarlara diz çökmeyen bir örgüt, her söylediği yasallaşan, yasallaşmasa bile toplu iş sözleşmelerinde uygulama alanı bulan ve kazanılmış bütün haklara imza atmış bir örgüttür. Bu örgütü yok etmek lazımdı. Bu yeni düzenin egemen kılınması adına buna karşı çıkacak bütün örgütlerin bir baskı altına getirilmesi gerekiyordu. 600 bin o zamanlar üyemiz vardı. O günkü 12 Eylül anayasası yapılmasaydı ve bugün 12 Eylül öncesi olduğumuz örgütlenme özgürlüğümüz elimizde olsaydı, 600 bin kimlikli bir sendika olsaydı, burada bize bu meydanı okuyan adama biz ciddi meydan okurduk, ona bu ülkeyi zehir ederdik! Eski DİSK’, eski CHP’yi arıyoruz, bende arıyorum. Eskiyi neden arıyoruz? Çünkü; inanmış, yürekli, bedel ödemeye hazır, bedel ödetmeye de hazır, eski devrimci, sosyalist solu arıyorum”.

Bu seçim, Cumhuriyet’le vedalaşma seçimidir!

Türkiye’de bir çok sorunun olduğunu ama en önemli sorunun adaletsizlik ve hukuksuzluk olduğunu söyleyen Süleyman Çelebi, bu sorunun çözülmeden Türkiye’de bir şey yapılmasının mümkün olmadığını vurguladı. 1 Kasım seçimlerinin önemli bir tarihsel süreç olduğunun altını çizen Çelebi: “Bütün Atatürkçü, Devrimci, Yurtsever arkadaşlarımın artık bir seferberlik yapması gerektiğini söylüyorum. Bu seçim, Cumhuriyet’le vedalaşma seçimidir! Ya Cumhuriyet’le bu ülkeyi vedalaştırmayacağız, sahip çıkacağız ya da Cumhuriyet’e veda edeceğiz. Bu seçim, Atatürk devrimleriyle vedalaşma veya Atatürk devrimlerini yeniden taçlandırma seçimidir! Bu iktidar ve Cumhurbaşkanı denilen diktatör Cumhuriyet’le vedalaşmak istiyor. Buna izin vercek miyiz, bütün mesele bu. Mücadelenin içi doldurulmazsa bu iş yapılmaz. Önce birbirimizin kurdu olmayacağız. Sol solun kurdu olmayacak. Bu konuda yeterince birbirimizi tükettik. Ben değil, biz olduğumuz zaman bunların başına çuvalı geçiririz. Herkesin birbiriyle uğraşması yerine vedalaşmak istenilen Cumhuriyet’e ve Atatürk devrimlerine sahip çıkmak hepimizin namus borcu olmalı. Bu başardığımız zaman diğerini başarırız. Toplumsal muhalefeti örgütlemeden, doğru dürüst ortaya koymadan, birlikte el ele vermeden iktidar bile olsanız sizi orada 3 ay oturtmazlar. Bunu istersek, başarırız! El ele verdiğimizde, sokağa biraz daha etkin çıktığımızda, tribünlerden seyretmediğimiz zaman, sahada buluştuğumuzda biz bu sorunu aşarız” şeklinde konuştu.

Süleyman Çelebi’ye konuşmasını tamamlamasının ardından Şube Başkanı Mualla Sertdemir tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. Plaket takdiminin ardından ADD’ye yeni katılan üyelere Milletvekili Adayları tarafından Atatürk rozetleri takıldı. 

ADD Beykoz 12 Eylül ve 1 Kasım'ı konuştu
Bizi Takip Edin