Ayşe Özkan: Yük…

Çocukluğumuz ve travmalarımızla, adeta yoğrularak yetişkinlik evresine ulaştığımızı varsayıyorum. Varsayıyorum çünkü; en konforlu imkanlarla yetişkinliğe ulaşan insanların bile muhakkak, ruhunun dehlizlerinde taşıdığı irili ufaklı yaralar vardır.  

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Artık yetişkin bir insan olduğumuza göre; ısrarla geçmişte yaşanan yaralarımızın neden ve nasıl oluştuğuna odaklanırsak, çözüm üretmemiz zorlaşacaktır. Bizim bu aşamada ki gayemiz; ‘yüklerimizden kurtulmak’.

Birinci adım olarak yapacağımız ilk hamle; kabullenmek. Olayların artık yaşandığını kabul etmek zorundayız. Çünkü geçmişi değiştirmek mümkün değil ama geleceğimizi şekillendirmek elimizde.

İkinci adım; şu an’ın farkına varmak. Geçmişte oluşan sıkıntının üzerinden geçen zaman dilimini düşünmeliyiz. O sıkıntılı hâl yaşandıktan sonra hayatımızda, kişiliğimizde, imkanlarımızda, sosyal çevremizde değişen her şeyi düşünmeli ve fark etmeliyiz.

Üçüncü adım; yaşananların şu an yaşadığımız hayata, ya da kişiliğimize kattığı olumlu-olumsuz sonuçlar.

Bu adımların ışığında, farkındalık kazanmak yükümüzün hafiflemesini sağlayacaktır. Sonrasında ise bize düşen, karar vermek. Ya bu farkındalıkla; yükü taşımayı bırakıp, yolumuza daha hafif bir şekilde devam edeceğiz. Ya da bu yükü bırakmaya psikolojik olarak hazır değilsek, uzman birinden yardım alacağız.

İnsanın arkasına bakarak yürümesi hak verirsiniz ki; önüne bakarak yürümesinden zordur. Ne zaman biteceğini bilmediğimiz bu yolda, gelin sadece önümüze bakalım…

 

Ayşe Özkan: Yük…
Bizi Takip Edin