Beykoz Müftüsü Muhammed Likoğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle yerel basını ağırladı.
Müftülük bünyesinde yapılan çalışmaları paylaşan Muhammed Likoğlu, 4-6 yaş Kur’an Kursu’nda 300 olan öğrenci sayısını 600’e çıkarttıklarını söyledi.
GENÇLİK MERKEZLERİ
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak son 5-6 yıldır gençlik hizmetlerine yoğunlaştıklarını söyleyen Beykoz Müftüsü Muhammed Likoğlu, Yalıköy’deki eski müftülük binasında ve Tokatköy’de imam hatip lisesinin bahçesindeki prefabrik binada 2024 yılında yaklaşık 150 üniversite öğrencisine eğitim desteği verdiklerini kaydetti.
HEM ÜNİVERSİTELİYE HEM ÇOCUKLARA DESTEK
Buraların gençlik merkezine dönüşeceğini ifade eden Likoğlu, “Türk – Alman Üniversitesi’nde çok pırıl pırıl gençler var. Onları ortaokul ve liseli öğrencilerle bir etüt ortamında bir araya getireceğiz. Yani hem üniversiteli öğrencileri finanse edeceğiz hem de fen dersinde, matematik dersinde, türkçe dersinde zorlanan çocuklara destek sağlamış olacağız.” dedi.
Likoğlu, “İçinde masa tenisi, kontrollü bir şekilde bilgisayar oyunlarından istifade edeceğimiz iki tane mekânı inşallah ramazana kadar açmayı planlıyoruz. Bir aksilik olmazsa üçüncüsünü de Mültezem’de açacağız. Bütün bunların finansmanını vatandaşlarımızın kişisel bağışlarıyla yerine getiriyoruz.” diye ekledi.
KAVACIK HASAN YAVUZ CAMİİ İÇİN GÖRÜŞMELER YAPILDI
Beykoz Müftüsü Muhammed Likoğlu, daha önce depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılan ve henüz inşaatına başlanamayan Kavacık’taki Hasan Yavuz Camii ile ilgili de açıklamalarda bulundu.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bütçede cami, Kuran Kursu, müftülük binası yaptırmak gibi ödeneklerin olmadığının altını çizen Likoğlu, “Zamanında, cami yaptırmak isteyen vatandaş burası hazine arazisiymiş, değilmiş, orman arazisiymiş bakılmadan camiler yapılmış. O camiler şimdi 70-80’li yıllarda yapılmış, deprem yönetmeliğine uygun olmadığını hepimiz biliyoruz.” dedi.
Hasan Yavuz Camisi’ne dair konuşmasını sürdüren Muhammed Likoğlu, “Bir cami özel bir vakfa ait olduğu zaman cami bize tahsis ediliyor. Hasan Yavuz da araştırdığım kadarıyla, özel bir vakfa ait olduğu için yıkıldıktan sonra kamu özel bir vakfa ait bir yere cami yapmak istemiyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na bu arazinin verilmesi gerekiyor. Ya da en kolay yolu Türkiye Diyanet Vakfı da bir vakıf, gayrimenkul devri yapabilir. Bu süreç uzun sürdüğü için galiba cami inşaatının başlaması uzadı. Şu anda vakıf destek arayışlarına devam ediyor. Türkiye Diyanet Vakfı arazinin tamamını devralıp, camiyi yapabilmesi için görüşme yapıldı. Destek görüşmelerinin tamamlanmasını bekliyoruz. 500 milyonluk bir bütçe olunca, altından kalkabileceğimiz bir durum değil.” diye konuştu.
Süleyman Çelebi Camii hakkında da yıkım kararı çıktığını söyleyen Likoğlu, buraya düşük bütçeli, hem çocukların hem gençlerin hem kadınların bağımsız mekânın olduğu konsepte uygun bir cami yapmak istediklerin dile getirdi.
Yorumlar kapalı.