Beykoz Vakfı'nın 'mantılı' kadınlar günü kutlaması!

Beykoz Vakfı, Halkla İlişkiler Müdüresi Kadriye Tören'in ev sahipliğinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı!

Beykoz Vakfı, Halkla İlişkiler Müdüresi Kadriye Tören'in ev sahipliğinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı! Etkinliğe,…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Beykoz Vakfı, Halkla İlişkiler Müdüresi Kadriye Tören’in ev sahipliğinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı!

Beykoz Vakfı, Halkla İlişkiler Müdüresi Kadriye Tören’in ev sahipliğinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı! Etkinliğe, CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Çalışma  eski Bakanı Mustafa Kul, CHP Beykoz İlçe Örgütü Başkanı Hızır Yılmaz, CHP İl Eğitim Sekreteri Füsun Sökmez, Beykoz Vakfı Başkanı Şaban Tören, CHP Belediye Başkan aday adayları Aydın Düzgün ve Dr. Devrim Altıntaş ile çok sayıda davetli katıldı.

Beykoz Vakfı’nın Yalıköy’de bulunan binasında gerçekleşen ve sunumu Eda Seskir tarafından yapılan etkinlikte,  misafirler mantı ziyafeti çektiler; ardından ise canlı müzik eşliğinde eğlendiler! Etkinlikte günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapıldı, şiirler okundu.

Nihat Matkap: Partilerdeki Kadın Kolları’nın kalkması lâzım!

Beykoz Vakfı’nın konuğu olarak gerçekleştirdiği panelin ardından Kadınlar Günü etkinliğine de uğrayarak, mantı ikramını kabul eden CHP Genel Başkan Yardımcısı ( eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı) Nihat Matkap, burada yaptığı konuşmada, 8 Mart günü vesilesiyle Beykozlu kadınlar ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kadınlar Günü mü; ‘ Emekçi’ Kadınlar Günü mü?

Kamuoyunda, “ 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mü?” yoksa “ 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mü?” şeklinde bir tartışmanın mevcut olduğunu ifade eden Matkap, “ bence bu tartışmaya hiç gerek yok! Kadın evde de olsa, iş hayatında da olsa zaten emekçi. Onun için, dünyanın bütün kadınları emekçi kadınlar. Bu konuda bir ayırıma gerek yok” dedi.

CHP’nin yüzde 33 kadın kotası

Konuşmasının devamında, CHP olarak bir Tüzük Kurultay’ı yaptıkları hatırlatmasında da bulunan Genel Başkan Yardımcısı, kadınların siyaset hayatında güçlü bir şekilde yer alması için Erdal İnönü döneminde yüzde 20’lik bir kota uygulandığı hatırlatmasında bulunarak, şu açıklamayı yaptı: “ Yani, bütün seçilmiş kurullarımızda, on kişilik bir yönetim kurulu var ise, bunun asgari ikisi kadın olmalıydı. Biz, Kemal Kılıçdaroğlu döneminde ise bu kotayı bunu yüzde 33’e çıkardık.”

Partilerdeki ‘ Kadın Kolları’nın kalkması lâzım!

“ Partilerdeki Kadın Kollarının da aslında bir an önce kalkması lâzım” diyen Nihat Matkap, sözlerini şu şekilde noktaladı: “ Bu kotanın yüzde 50’ye çıkarılması gerekir. Ondan sonra ise kadın ve erkeğin omuz omuza çalışması lâzım. Türkiye’de kadın-erkek eşitliğinin bütünüyle sağlanması lâzım. Bizim hedefimiz o.”

Şaban Tören: Haklarınızı dilenerek değil, direnerek almalısınız!

Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap’ın ardından kürsüye davet edilen Beykoz Vakfı Başkanı Şaban Tören ise, misafir kadınların 8 Mart’ını kutlayarak, onlara şu şekilde seslendi:  “ Ben, sizlerin toplumsal hayatta mücadele etmenizi istiyorum. Siyasete hepinizin girmesini istiyorum. Dışarıda kalarak siyaseti yönlendiremezsiniz. Siyasete kendiniz müdahil olmalısınız. Bütün eşimizi, dostumuzu, çocuklarımızı, yetişmiş insan gücümüzü siyasete aktarmalıyız. Yoksa siyasetteki çürümüşlükle mücadele edemez ve siyasetteki dengeleri koruyamazsınız ve partiler de sizin için kota koymak zorunda kalır.”

Devlet, sınıfta kaldı!

Türkiye’de, 2012 yılında 180 kadının öldürüldüğünü de hatırlatan Vakıf Başkanı Şaban Tören, “ devletin bu konudaki yasalarıyla sınıfta kaldığını” ifade ederek, “ onun için sizler, haklarınızı elde etmek için, bizim gibi geri kalmış toplumlarda kadının kaderini değiştirmek için özellikle siyasette en önde saf tutmalısınız. Siyasette olmadığınız sürece, haklarınızı erkeklerden isteyeceksiniz. Atatürk’ün kurmuş olduğu bu Cumhuriyet’te kendi haklarınızı yasalar ile aldınız ama onun uygulanmadığı koşullarda sesinizi çıkaramıyorsunuz. Sendikalarda, meclis üyeliklerinde kaç kadın var? İlçe başkanlıklarında kaç kadın var? 500 milletvekili içinde sanıyorum 79 tane kadın var. Onun için haklarınızı dilenerek değil, direnerek almalısınız” dedi.

Kadriye Tören: Sütümüz size haram olacak

Beykoz Vakfı Halkla İlişkiler Müdiresi Kadriye Tören ise eşinin ardından şu konuşmayı yaptı: “ 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir kere daha uyarmak istiyoruz! Sevgisiz bir dünya yarattınız, barış istiyoruz.  Dünyanın bütün insanlarını ısıtan ve onlara insan olma güzelliğini hissettiren bir dayanışma istiyoruz. Paranız ve imparatorluğunuz sizin olsun; küçük dünyalarımızı bize bırakın!  Ders alın kadının sabrından. Söylemek çok zor ama sütümüz size haram olacak.”

Bundan 156 yıl önce, Amerika’daki işçi kadınların ağır çalışma koşulları ve düşük ücret nedeniyle başlattıkları eylemin kanlı bir şekilde bastırıldığı ve Kadınlar Günü’nün de bundan sonra kutlanmaya başlandığı hatırlatmasında bulunan Kadriye Tören, sözlerini,  “ günümüz kutlu, ömrümüz mutlu olsun!” şeklinde sonlandırdı.

Mualla Sertdemir: Kadınlar siyaset yapsın ama kendilerini kullandırtmasın!

Kadriye Tören’in ardından ise Mualla Sertdemir söz aldı. Sertdemir, yaptığı konuşmada, hiçbir ülkede kadına seçme ve seçilme hakkı verilmemişken, Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte Türk kadınına siyasi ve medeni hakların verildiğini hatırlatarak, “ Kurtuluş Savaşı sırasında ve Cumhuriyet’in kurulmasında kadının emeği çoktur” dedi.

Kadınlara, “ lütfen bize tanınan haklara sahip çıkalım! Onları ilerletmeye bakalım!” şeklinde seslenen Sertoğlu, “ kadınlar hangi siyasi partide siyaset yapıyorlar ise yapsınlar, ama kendilerini kullandırtmasınlar” çağrısında bulundu.

Nazım Hikmet’e göre “ kadınlarımız”

Mualla Sertdemir, konuşmasının sonunda ise Nazım Hikmet’in “ Kadınlarımız” isimli ünlü şiirini okudu:

Toprak öyle bitip tükenmez, dağlar öyle uzakta/ sanki gidenler hiçbir zaman/ hiçbir menzile erişemeyecekti./ Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle/ Ve onlar ayın altında dönen ilk tekerlekti./ Ayın altında öküzler başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi ufacık kısacıktılar/ ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında/ ve ayakları altından akan toprak, toprak ve topraktı./ Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılarda tahta yataklarında oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı./ Ve kadınlar birbirlerinden gizleyerek bakıyorlardı ayın altında geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine/ Ve kadınlar, bizim kadınlarımız/ korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle/ anamız, avradımız, yârimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen/ ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız/ ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda/ ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız/ şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı,/ aynı yorgun alışkanlık içindeydiler/ Ve onbeşlik şarapnelin çeliğinde ince boyunlu çocuklar uyuyordu./ Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.

Canlı müzik

Beykoz Vakfı’nın Kadınlar Günü kutlamasında, Beykozlu kadınlar, sanatçı Mehmet İldeste’nin klavyesinden yükselen nağmeler eşliğinde, günlerini coşkuyla kutladılar.

Haber: Arzu Başlantı

Beykoz Vakfı'nın 'mantılı' kadınlar günü kutlaması!
Bizi Takip Edin