Cumhuriyet sonrasında kesintiye uğrayan ‘enderun usulü teravih namazı’ geleneği Beykoz Kavacık Yıldırım Beyazıt Camii’nde yaşatılacak.
İstanbul’da hatimle teravih namazı kılınacak camiler arasında Kavacık Yıldırım Beyazıt Camii’de var.
İlahi, salavât ve tekbirlerle süslenen ve beş ayrı makam icra edilerek kılınan ‘enderun usulü teravih namazı‘ 6 Ağustos Pazartesi Beykoz Kavacık Yıldırım Beyazıt Camii’nde kılınacak.
Osmanlı sarayında ortaya çıkan ve sonrasında bütün camilere yayılan ‘enderun usulü teravih’ son yıllarda yeniden canlanarak Ramazan ayının dört bir yanını, hoş ritüellerle süslemeye başladı. Uzun teravih namazlarını ilahi, salavât ve tekbirlerle güzelleştiren, beş ayrı makam icra edilerek kılınan bu namaz şekli, bundan 70-80 yıl öncesinin Ramazanlarında İstanbul’un bütün camilerinde ve konaklarında uygulanan bir gelenekti.
Geçtiğimiz yıllara kadar sadece İstanbul’da Fatih ve Nuruosmaniye camilerinde yaşatılan enderun usulü teravih namazının revaçta olmasında müzisyen Mehmet Kemiksiz ve Ahmet Şahin’in payı büyük.
2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti çerçevesinde eski bir Osmanlı geleneği olan ‘Cumhur Müezzinliği ve Enderûn Usûlu Terâvih Tertibi’ uygulaması ile ilgili projeyi hazırlayarak uygulamaya koyan 36 kişilik uygulama ekibi, İstanbul’un 30 selâtin camisinde tarihî bir çalışmayı gerçekleştirerek bu kadim Ramazan geleneğini canlandırdı.
Neyzen Ahmet Şahin, enderun usulü teravihin bugüne intikal edememiş olmasının nedenleri arasında, bu geleneğin uygulayıcılarının yetişmemesi ve Kur’an eğitimi aldığı halde mûsikî eğitimi almamış kimselerin uygunsuz, gelişigüzel kıraatlarının yaygınlaşmasını gösteriyor. Körü körüne mûsikî düşmanlığı ve Kur’an ile mûsikîyi birlikte kabul edememe anlayışının bu geleneğin bugüne intikalini aksattığını belirten Şahin, “Uzun bir dönemde de ezanın orijinalinin yasaklanması, cami ile alakalı bu gibi geleneklerin intikalini kesintiye uğratmıştır. Üstadlar azalmış ve çok az kişiye intikâl edebilmiştir.” diyor.
Üsküdar’da bir ilköğretim okulunda din öğretmenliği yaparken böylesine önemli ve kadim bir mevzuya eğilen müzisyen Mehmet Kemiksiz, Hüdâyî Tasavvuf Mûsıkîsi Topluluğu’nda hem icracı hem de müzik yönetmeni olarak yer almış bir isim. Küçükten beri aldığı din ve Kur’an eğitimi yanında 20 yılı aşkın bir süredir musiki meşk faaliyetleri içinde yoğun bir mesai harcayan Kemiksiz, ilk olarak Üsküdar Valide-i Cedid Camii’nde genç hafızlarla bu uygulamayı gerçekleştirmiş. Çok dar bir alanda gerçekleştirilen bu teravih usulünü eskiden olduğu gibi cami ortamına taşıdıklarını ifade eden Kemiksiz, “Enderun Teravihi ve Cumhur Müezzinliği uygulaması, Kur’an tilaveti yanında belli bir musiki eğitimi altyapısı gerektiren bir durumdur. Bu nedenle her hafızın eğitimini almadan uygulaması mümkün değildir. Osmanlı’nın son döneminde hafızlık müessesesi her ne kadar tamamen yok olmamışsa da iyi eğitimli, geniş müktesebatlı hafız sayısı düşmüş, musikişinas hafızlar ise oldukça azalmıştır. Son yüz yılda ise bu alanda eğitim neredeyse durmuş, musikişinas hafız sayısı bir elin parmakları mesabesine gerilemiştir. Ayrıca uygulama mekanları da çoğunlukla kapatıldığı için uygulayıcıların bir bir dünyadan göçmesi ile uygulama akamete uğramıştır.” diyor.
Hangi camilerde kılınıyor?
Müzisyen Mehmet Kemiksiz ve Ahmet Şahin’in dahil olduğu Hafızlar Musiki Topluluğu, kalan Ramazan gecelerinde şu camilerde olacaklar: 1 Ağustos Bahçelievler İmam-ı Azam Camii, 3 Ağustos Güzeltepe Birlik Camii, 6 Ağustos Beykoz Kavacık Yıldırım Beyazıt Camii, 8 Ağustos Valide-i Atik Camii, 13 Ağustos Üsküdar Kirazlıtepe Camii, 15 Ağustos Bulgurlu Söğütlü Çayır Camii… Grup ayrıca her perşembe gecesi ve 14 Ağustos Kadir Gecesi Zeytinburnu’ndaki Yenikapı Mevlevîhanesi’nde enderun usulü teravih namazına iştirak edecek.
İstanbul Müftülüğü ise bu yıl İstanbul’un 39 ilçesinde en az bir camide Osmanlı’dan kalma bir gelenek olan enderun usulü teravih namazı ile 80 camide hatimle teravih namazı kılındığını belirtiyor. Bu teravih şeklinin Anadolu’daki ilk uygulamasını ise Karaman ili yapıyor. Karaman’da geçtiğimiz yıl Aktekke ve İmam-ı Azam camilerinde kılınan enderun usulü teravih namazı bu yıl eğitim gören 10 müezzin eşliğinde il genelindeki tüm camilerde kılınıyor.
Neyzen Ahmet Şahin, eskiden Anadolu’da da uygulanan bu teravih metodunu kendi uygulamaları sayesinde yapan camilerin az da olsa arttığına dikkat çekerek “Bunu artık cemaat öğrendi ve benimsedi. Zaten İstanbul’da adet olmaktan çıkmış cuma salâsı ve farklı şekillerde okunan temcidler Anadolu’da birçok yerde icrâ edilmektedir. Bazı yerlerde de (bildiğimiz kadarıyla Erzurum ve bazı Arap ülkelerinde) bir Osmanlı âdeti olarak her ezandan sonra salât ü selâm okunması devam etmektedir. Maâlesef bu âdeti de henüz yaygınlaştıramadık. Her fırsatta uygun zaman ve mekânlarda bunu da uyguluyoruz. Cenâb-ı Hak’tan bunun gibi manevi hayatımızı güzelleştiren geleneklerimizin tekrar hayat bulmasını, gönüllerimizin aşkla coşmasını niyaz ediyorum.” diyor.
Yedi makamlı teravih namazı
Osmanlı Sarayı’nda doğan enderun usulü teravih, şöyle icra edilirdi: Müezzinin okuduğu kamete göre yatsı namazının farzı uşşak ya da hicaz makamında icra edildikten sonra teravih namazının ilk dört rekatı nevâ, ikinci dördü hüseynî, üçüncü dördü bestenigâr, dördüncü dört rekatı evç, son dört rekatı da acemaşirân makamlarnda kılınırmış. Her dört rekattan sonra, bir sonraki dört rekatlık bölümde icra edilecek makamda bestelenmiş Ramazan ilahileri okunur. İmamın teravihin son rekatında mahûr makamında selam vermesiyle mahur makamında bestelenmiş salat-ü selam, segah salat-ı ümmiye okunarak teravih tamamlanır.
Vitir namazı da müezzinlerin son salavatına göre hüzzam, segâh ya da sabâ makamında vitir namazı eda edilirmiş. Böylece, yatsı ve teravih namazları boyunca ‘yedi makam’dan geçilmiş oluyordu. Saraydan İstanbul’un selatin camilerine, oradan küçük camilere ve teravih namazı kılınan büyük konaklara ve tabii ki Anadolu şehirlerine yayılan bu uygulamada, zaman içinde makamlar değişerek rast, saba, hüseyni, evc ve acemaşiran sıralamasına dönüşmüştür.
Enderun usulü teravih kılınacak camiler için tıklayınız.