Kameri takvimin ilk ayı olan Muharrem dinimizde kendisine hürmet atfedilen,kan dökmenin yasaklandığı haram aylardandır.Bu ayın 10. Günü , aşure olarak isimlendirilip Hz.Adem, Hz.Nuh, Hz.Musa,Hz.Yunus peygamberlerin bugünde bir takım sıkıntılardan kurtulup selamete çıktıklarına dair rivayetler vardır.Böyle bir kudsiyetin atfedildiği aşure gününde sevgili Peygamberimiz (S.A.V)’de oruç tutulmasını tavsiye etmiştir.
Aşure günü aynı zamanda Kerbelada evladı Rasulün şehit edildiği elim ve esif olayların gerçekleştiği bir gün olması sebebiyle biz Müslümanlar için hüzün yönü de olan bir gündür.Yaşananlardan ders çıkarıp ibret almaya ,Ehli Beyti anmaya ve anlamaya da bir vesiledir.
Biz de bu vesileyle Allah Rasulünün soyunun kendisinden devam ettiği, şehit edilen torunları cennet gençlerinin efendisi olan Hz.Hasan ve Hüseyinin anneleri olan Hz.Fatıma (r.a)dan bahsetmek istedik.
Fatıma annemiz,vahyin indiği evin kızıdır. Hem simaca hem ahlakça Rasulullaha çok benzeyen Fatıma (r.a) babası tarafından babasının annesi (ümmü ebiha) olarak anılmıştır.Rasulullah bununla hem kızı Fatımanın kendisinin anneannesi ve amcası Ebu Talibin kendisine annelik eden hanımının ismini taşımasına atıf yapmış hem de onun babasına karşı gösterdiği annelik şefkatine işaret etmiştir. Hz.Peygamberin sık sık Fatıma benden bir parçadır.Onu hoşnut eden her şey beni memnun eder.Onu üzen her şey beni üzer. buyurması ona olan muhabbet ve ihtimamının ifadesidir.
Ben içinizden birine ana-babasından ,çocuklarından ve ailesinden sevimli olmadıkça imanın gerçek tadına varamaz. hadisinin ışığında düşündüğümüzde onun sevdiği ehli beytini sevmenin de iman olgunluğu ile alakalı bir boyutunun olduğunu fark edebiliriz. Rasulullahın onlara verdiği değerin akrabalığı dışındaki boyutlarını anlamak için onların din uğruna gayretlerini,fedakarlıklarını ve teslimiyetlerini hatırlamak yeter. Nitekim Hz.Peygamberin Ey Fatıma sakın benim kızım olmana güvenme seni ben kurtaramam diyerek Allah katında kendisinin kızı olmaktan kaynaklanan ayrıcalıklı bir yeri olmadığını ifade ederken İnsanlık alemine şeref olarak şu dört kadın yeter: İsanın annesi Meryem, Firavunun karısı Asiye, benim eşim Hatice ve benim kızım Fatıma buyurması onların hassaten Müslüman bir hanım için oluşturduğu rol modele işaret eder. Müslüman hanımlar olarak, babasından altı ay sonra 29 yaşında ehli beytinden ilk olarak ona kavuşan ve cennet hanımlarının efendisi olarak müjdelenen Hz.Fatıma imanı, cesareti, irfanı,tevekkülü, sabrı, kanaati, iffeti ile hayatını öğrenip örnek almamız gereken bir annemizdir.
Fatıma annemiz ,isimleriyle müsemma bir şahsiyettir. Onun isimleri olan Fatıma cehennemden uzak kılınmış“, Zehra aydınlık, nur yüzlü, Betül ise iffetli, namuslu manalarını taşır.
Rasulullaha peygamberlik verilmesinden (biset) birkaç yıl önce doğan Hz.Fatıma babasının bir peygamber olarak Allahın dinini tebliğ yolunda verdiği mücadelelerin küçük yaşından itibaren şahidi aynı zamanda bu yolda babasının en büyük destekçi ve yardımcılarından olmuştur. Mekke döneminde Rasulullaha yapılan hakaret sözlerine ve davranışlarına küçük yaşından büyük bir cesaret ve olgunlukla karşılık vermiş,üzüntüsünü babasının Üzülme kızım, Allah babanı koruyacaktırsözüyle hafifletmeye çalışmış;henüz çocukluktan gençliğe ererken annesi Hz.Haticeyi kaybetmenin hüznüyle sarsılmıştır.. Medine döneminde babasının Uhudda yaralandığını duyunca koşarak savaş mevkine gelip onun yarasının tedavisiyle ilgilenmiştir.
Medineye hicretten iki yıl sonra 18 yaşında iken Hz. Ali ile onun zırhını satarak temin ettiği parayla,son derece mütevazi bir çeyizle düğünleri yapılmış,Allah Rasulü bir baba olarak Allahım bu evliliği onlara ve nesillerine mübarek kıl,Allahım Fatıma ve zürriyeti hakkında kovulmuş şeytandan sana sığınırım diye dua ederek onu Hz.Aliye gelin etmiştir.Ne zaman kızı onu ziyarete gelse yerinden kalkarak onu ayakta karşılar,elini tutarak onu öper,yerine veya yanına oturturdu.Bir yolculuğa çıkarken en son onunla vedalaşır,döndüğünde ilk onunla görüşürdü.
Hz.Ali ile mutlu bir evlilikleri olan Hz.Fatıma nın Hasan,Hüseyin,Ümmü Gülsüm, Zeynep ve küçükken vefat eden Muhsin isminde beş çocuğu olmuştur. Allah Rasulü kızının oğulları Hasan ve Hüseyini bağrına basar bunlar benim reyhanelerim buyurur,Allahım ben onları seviyorum sen de sev diye dua ederdi;mescide gelirken getirir,torunları sırtında,kucağında olduğu halde namaz kıldırırdı.Onların eteklerine basarak düşe kalka yanına gelmeye çalıştığını görünce hutbeyi kesip,kucağına aldıktan sonra hutbesine devam edecek derecede onların incinmesine gönlü razı olmazdı. Hz.Fatıma, Hz.Ali, Hz.Hasan ve Hüseyini hırkasına sararak Ey ehli Beyt ,Allah sizden ancak kiri/kusuru giderip tertemiz yapmak ister (Ahzap,33) ayetini okuyup,Allahım ,bunlar benim ehli beytimdir;onları kötülükten koru ve kendilerini tertemiz kıl diye dua ederdi.
Hz.Fatıma değirmen çevirmekten kabarıp su toplayan avuçlarını babasına arzedip eve bir yardımcı istediğinde, kendisi ve ailesi için ancak yetecek kadar dünyalıkla kanaat etmeyi kulluğa daha uygun gören Rasulullah kızım sana ondan daha hayırlısını öğreteyim buyurarak namazlarından sonra Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber diye tesbihatta bulunup dua etmesini tavsiye etmiştir.
Rasulullahın hastalığında çok üzülerek onu görünce vah babacığım çok acı çekiyorsun diye üzüntüsünü ifade eden Fatıma annemiz,babasının ,artık ölümün kendisine yaklaştığını ona fark ettiren ifadelerini duyunca ağlamaya başlamış,bunun üzerine babasının ailesinden kendisine ilk kavuşacak olanın kendisi olacağını kulağına fısıldamasıyla ağlaması gülmeye tebdil olmuştur.
Allah Rasulü olan babasının irtihaliyle duyduğu ayrılık ıstırabını;
Babam!Ey Rabbinin davetine icabet eden babam! Ey mekanı Firdevs Cenneti olan babam! Ey Cebrailin ölüm haberini getirdiği babam!Ey Rabbine kendisinden daha yakını bulunmayan babam! Gökyüzünün ufukları tozlandı.Güneş dürülüp ışığını kaybetti.Gecesi gündüzü karanlıklara gömüldü. Yeryüzü ona duyduğu teessürden ve şiddetli ıstıraptan dolayı bir kum yığını haline geldi.Varsın ona Doğunun ve batının şehirleri ağlasın!Mudar ve Yemen kabileleri ona ağlasın! Ona yüce dağlar,ovalar,örtülü Beytullah ve rükünler ağlasın! Ey peygamberler hatemi babam! Furkanı indiren sana getirdi salatü selam! diyerek dile getirir; babasının kabrine gider onun toprağını kokladıktan sonra Ahmedin toprağını koklayan artık yaşadığı sürece güzel kokular koklamasa ne çıkardiyerek hasretini dillendirirdi. Nihayet Rasulullahın ebedi aleme göçüşünden altı ay sonra hastalanan Fatıma annemiz 29 yaşında iken ailesinden Rasulullaha ilk kavuşan oldu. Vasiyeti üzerine ilk defa kendisi için üstü kapalı bir tabut kullanıldı ve geceleyin Hz Ai ve Hz.Abbas ile oğlu Fazl tarafından kabrine defnedildi.
Rasulullahın Onu sevenleri Allah cehennemden uzaklaştıracağı için ona bu adı verdim buyurduğu Cennet hatunlarının seyyidesi Fatıma annemize komşu olabilmek duamızdır.
Beykoz İlçe Vaizi
Ayşe Nur Kapusuz