Değişim

Enteresan bir algımız var.

Değişim lafını duyduk mu genelde olumlu düşünüyoruz

Değişimi severiz.

Değiştim diyenleri destekleriz.

Hele de o değişim yaldızlı kelimelerle geldi mi bayılırız. Fanatiği oluruz.

Ama değişenin ne tarafa doğru

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Enteresan bir algımız var.

Değişim lafını duyduk mu genelde olumlu düşünüyoruz

Değişimi severiz.

Değiştim diyenleri destekleriz.

Hele de o değişim yaldızlı kelimelerle geldi mi bayılırız. Fanatiği oluruz.

Ama değişenin ne tarafa doğru değiştiğini pek de sorgulamayız.

Sorguladığımızda da iş işten geçmiş olur.

Her değişen iyi midir?

Her yenilik faydalı mıdır?

Elbette ki değildir.

İş değiştirmişsem maaşım artmalı,

Ev değiştirmişsem daha az rutubetli olmalı,

Genel Müdürümü değiştirmişsem şirketimin karı artmalı,

Bunlar olmuyorsa bu değişimin bana ne faydası var ki?

Gelelim sadede;

Partimin tüm kadrolarını baştan aşağı değiştirmişsem de oyum artmalı.

Öncelikle şunu belirteyim. Bana göre CHP de bir Genel Başkan sorunu asla yoktur.

Sayın Kılıçdaroğlu o koltuğu doldurmaktadır.

Hem halk arasında hem de CHP tabanında kabul görmüştür.

Ancak;

CHP de bu kadar değişime, bu kadar depreme rağmen alınan oy- kimi iddialara göre- eski yönetimin anketlerde çıkan oyunun altında kalıyorsa Sayın Genel Başkanın hemen seçim ertesinde müdahale etmesi gerekiyordu. CHP tabanını iyi bilen biri olarak Sayın Genel Başkan?ın bu müdahaleyi yapacak desteğinin hala çok fazla olduğunu biliyorum.

Bu ülkenin iyi yönetilen bir CHP ye acil ihtiyacı vardır.

O yüzden yazımı okuyan partililer hemen alınmasınlar. Partiyi eleştiriyorum diye..

İnanın çok samimiyim

Tek isteğim iyi idare edilen, hak eden insanların söz sahibi olduğu bir CHP olması.

Buna hem CHP?lilerin hem de ülkemizin çok ama çok ihtiyacı var.

Cumhuriyetçi ve laik olduğunun kat be kat fazlası HALKÇI olan yöneticileri bulup, Partinin kadrolarına yerleştirmek Sayın Genel Başkan?ın boynunun borcudur.

Burada Genel Başkana düşen sorumluluğun çok daha fazlası parti tabanına düşmektedir bana göre.

Bir Genel Başkan Yardımcısını, İl Başkanını, İlçe Başkanını başarısız olduğunda körü körüne desteklemek zorunda mıyız?

Basiretsiz, vizyonsuz, sadece koltuğunu korumak için elli takla atan bir yığın yöneticimiz yok mu?

Bu partiye gönül vermiş milyonlar var. Bu geniş tabandan binlerce insan çıkar bu işi layıkıyla yapacak.

Niye çıkartmıyoruz?

Niye hala ?sen, ben, bizim oğlan? mantığıyla hareket etmeye devam ediyoruz.

Etmeyelim artık.

Bu konuda cesur olmak lazım.

Kimse işinizi elinizden alamaz, tek ayak üstünde durma cezası da veremez.

En fazla delege yazılmazsınız, meclis üyesi yapılmazsınız.

Ama dik durursanız, o ?üstün becerili? yöneticileriniz tarihin tozlu sayfaları arasında yok olup giderler.

Karar vermek lazım

?Ya Devlet başa ya kuzgun leşe?

Değişim
Bizi Takip Edin