Beykoz Paşabahçe Ahmet Ferit İnal Lisesi mezunları, geleneksel pilav günününde bir araya geldi.
Paşabahçe Ahmet Ferit İnal Lisesi, geleneksel pilav gününü kutladı! Okulun tadilatta olması dolayısıyla etkinlik, Paşabahçe ilköğretim Okulu’nun bahçesinde gerçekleştirildi.
Programda kendileri de birer Ferit İnal Lisesi mezunu olan vefalı sanatçılar Ceyhun Şişmanoğlu ve Burhan Yıldırım repertuarlarındaki parçaları her sene olduğu gibi bu sene de arkadaşları için seslendirdiler.
Okulun bu yıl Anadolu Lisesi olacağının müjdesini veren okul yetkilileri, “ paraya ihtiyacımız var” dediler ve okulun renklerini taşıyan bir tabağı açık arttırma ile satışa sundular.
Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer!
İçlerinde uzun süreden beri birbirlerini görmeyenler de vardı. Birbirlerinin gözlerine bakarak okul yıllarındaki o genç yüzlerden izler arayanlar, ister istemez birazcık hüzünlenenler, derin bir “ah!” çekenler…
Pilav günlerinin unutulmaz şarkısı “Eski Dostlar”ın nağmeleri eşliğinde acaba bugün o da gelir mi, şu da burada olur mu düşüncesiyle meraklı gözlerle kalabalıklarda tanıdık yüzler arayanlar?
… Bu o mu yoksa? “ Fatma? Fatma sen misin?” diye soranlar…
Saçlara yağmış karlar… Bir yandan da Ceyhun Şişmanoğlu inatla “neden saçların beyazlanmış arkadaş?” şarkısını damardan damardan girmekte!
Bir zamanlar kanları deli deli akmış olan arkadaşların yanlarında şimdi kendilerinin o zamanki yaşlarında olan çocukları… Gençler ise birazcık sabırsız: “ Anne ne kadar kalacağız daha?” Bilmezler ki, bugün buruk da olsa geçmişe hem şükran, hem özlem günüdür!
Anne ve babalarımıza benzetti bizi zaman… Demek ki, bizler formalarımızla okul sıralarında oturuyorken, onlar şu anki hislerimizle bakıyorlardı dünyaya? Şimdi bizim sıramız…
Her şey değişiyor, saçlar, nazenin kilolar, delikanlılık ve genç kızlık çağlarının muziplikleri… Ama ya bakışlar? Onlar hep aynı! Galiba sadece bakışlar yıllara meydan okuyor!
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine…
Ancak Ferit İnal Lisesi’nin hayatla yoğrulmuş, Hayat Üniversitesi ile hemhâl olmuş mezunları, okulun abidesi Zülal Hoca’yı da, zarafetiyle bir çok genç kıza örnek olmuş Nurcihan Hoca’yı da, yılların yaşlandırmak konusunda üzerinde pek başarılı olamadığı Hüseyin Hoca’yı da karşılarında görmenin mutluluğu ve kendilerini hala öğrenci hissediyor olmanın verdiği güvenle ve ve ve… En önemlisi de yaşamın her evresiyle güzel olduğunun bilincinde olarak, Cahit Sıtkı’nın dizelerinde geçtiği gibi, “yeter ki gün eksilmesin penceremden!” dediler ve kendilerini Karadeniz ezgilerinin hareketli nağmelerine bıraktılar!
“Yıldıramazsın bizi” dercesine ve insan olmanın gerektirdiği tüm kabullenilmişlikler ile ayaklarını yere sağlam sağlam vuran Ferit İnal mezunları, geçmiş ve gelecek yıllara tulum attırdılar!
Haber: Arzu Başlantı
