İktidar her tarafı pankartlar ve afişlerle gençler yeni anayasa istiyor diye donatıyor.
Gerçekten gençlerin tek derdi yeni anayasamı.?
Bizim gördüğümüz mevcut iktidar gençleri kendi konum ve iktidarını daha da güçlendirmek adına istismar ediyor.
Gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirip okullarını bitirmelerini ve meslek sahibi olabilmeleri iş hayatına atılmalarını sağlamak için ne yaptın.? Koca bir hiç.. Eğer bir şeyler yapılmış olsaydı binlerce üniversite mezunu gencimiz sıradan işlere girmek durumunda kalmazdı.
Her yıl yüzbinlerce genç sınavlarda başarılı olmak için ter döküyor.
Amaçları üniversiteyi kazanıp, okuyup iyi bir iş bulmak. Peki üniversiteyi bitirip iş bulmak mümkün oluyor mu?
Türkiye’de resmi işsizlik oranı yüzde 10.9. Bu yıllardır böyle gidiyor. Avrupa veya diğer ülkelerden çok daha fazla.
32 ülke arasında sonuncu olduk.
Türkiye, 15 ile 19 yaş arasında olup da yapacak bir işi olmayanların sayısına göre yapılan sıralamada 32 ülke arasında sonuncu oldu. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından açıklanan istatistikler, AK Parti iktidarı döneminde genç insanların iş yaşamına hazırlanması konusunda atılan adımların başarısız olduğuna işaret ediyor.
Bu rakamlara ve istatistiklerin detayına baktığımızda Türkiye’nin acı gerçeğini görüyor Soma’daki 150 kişilik kadroya neden 4 bin kişinin başvurduğunu daha iyi anlıyoruz.
Devlet İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, Türkiye’de yaşları 20-24 arasında olan nüfusun yüzde 23.8’i işsiz. Yani üniversiteyi bitirmiş yüzbinlerce genç işsiz. Bu gençlerin büyük bir bölümü halen ailelerinden aldıkları harçlıkla yaşamaya, iş bulmaya çalışıyor.
Yıllarca hep Çin hikayeleri duyduk. Çin’deki işgücünün çok ucuz olduğunu ve insanların burada köle gibi çalıştırıldığını hep okuduk. Bugün resmi rakamlar Türkiye’nin neredeyse Çin’i geçtiğini gösteriyor. Genç nüfusun yüzde 23.8’i işsiz olurken iş bulan gençlerin ise yüzde 50’sinden daha fazlası asgari ücret ile yani karın tokluğuna çalışıyor. Aslında bu paraya karın tokluğu da demek yanlış. Çünkü Türkiye’de hele büyük şehirlerde 2 bin TL’nin altı açlık sınırı olarak kabul ediliyor.
Hizmet sektörü
İşsiz gençler tam bir sömürü aracı haline geldi. Gençlerin etini de kemiğini de kullanmaya hizmet sektörü deniliyor. Türkiye’de hizmet sektörü hızla büyüyor. Peki nedir bu hizmet sektörü? Adı üzerinde hizmet veren sektör. Lokanta, sinema ve turizmden tutun da finans sektörünün bir çok kolunda hizmet veren sektör. Bütün dünyada genç nüfus üretime yöneltilirken bizde ise ne yazık ki hizmet sektörüne yönlendiriliyor.
Nasıl olsa genç nüfus işsiz ve çaresiz.
TÜİK’in rakamları, her beş gençten birinin işsiz olduğunu, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların yani kayıt dışı istihdam edilenlerin oranının yüzde 40.9’u bulduğunu göstermektedir.
Sinyaller; işsizliğin artış eğilimini sürdürdüğüne işaret etmektedir.
Toplumda ve ekonomide olumlu gelişmenin ve iyiye gidişin en önemli göstergesi; üretim artışıdır. Üretim artışı, yatırım demektir. İstihdam kapasitesi yüksek büyük yatırımlar yapılarak fabrikalar kurularak işsizlere iş bulunabilir, çalışanların gelirleri ve refah düzeyleri artırılabilir.
Üretime ve istihdama dönük büyük sanayi tesislerine ihtiyacımız var.
Oysa mevcut iktidarın 2023 vizyonuyla kamuoyuna açıkladığı seçim beyannamesinde, üretime yönelik büyük projelerin yer almadığı görüldüğü gibi ilerleyen zamanda ekonomide üretim ile alakalı projelerde gözükmüyor .
İŞSİZLİK; İNSAN HAKLARI İHLALİ’dir.
Ekonomik ve sosyal anlamda işsizlik; yoksulluk, açlık, huzursuzluk, mutsuzluk, karamsarlık, gerilim ve çatışma nedenidir.
Üniversite mezunlarının yüzde 50’si, gençlerin de yüzde 20’si işsizse siyasi partilerin programlarında ve seçim beyannamelerinde üretken yatırımlara yeterli ağırlık ve öncelik verilmiyorsa sosyal doku, tehdit altındadır.
Bende diyorum ki Geçlerin hayata daha iyi tutunabilmesi üreten bir insan olması ekonomiye katkı sağlaması hayata daha iyi bakabilmesi için iş akdi birilerinin iki dudağının arasında olmadığı bir işe sahip olmak için gençler iş istiyor !