Okul yöneticilerini değerlendirme sürecinde görevlerinden alınan okul müdürleri, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı.
Okul yöneticilerini değerlendirme sürecinde görevlerinden alınan okul müdürleri, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Türk Eğitim-Sen’in düzenlediği protesto eylemine MHP’liler de destek verdi.
Okul yöneticilerinin değerlendirme işlemleri sonucunda, yurt genelinde birçok okulda müdürler yeterli puan alamadığı gerekçesiyle görevinden alınmıştı. Puanlamada haksızlık yapıldığını öne süren okul müdürleri, Türk Eğitim-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanlığı öncülüğünde Beykoz İlçe Milli Eğitim önünde toplandı. ‘Kıyıma, baskıya, yandaşa karşı geleceğimiz için yürüyüoruz’ yazılı pankart açan grup, sık sık da ‘Hükümet istifa’ ve ‘Kurşun asker değil eğitimciyiz’ şeklinde slogan attı.
Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına; MHP İlçe Başkanı Akif Taşdemir ve yönetim kurulu üyeleri, CHP’li bazı üyeler, Beykoz Türk Ocağı Başkanı Mustafa Arman, Türk Eğitim-Sen üyeleri ve birçok duyarlı vatandaş katıldı.
Türk Eğitim-Sen adına basın bildirgesini kamuoyuna sunan İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Ali İhsan Hasanpaşaoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın kötü yönetilmekte olduğunu iddia ederek ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve müsteşarı Yusuf Tekin’i istifaya davet etti.
Basında sıkça yer alan önemli bir konuya daha değinerek; Devlet okullarına bir toplu iğneyi çok gören zihniyet özel okullara teşvik adı altında 3.500 TL’ye kadar yardım yapabilmektedir diyen Eğitim-Sen üyeleri, bu durumu da ağır bir dille eleştirdi ve devletin açıkça kendi okuluna üvey evlat muamelesi’ yapmış olduğunu söyledi.
Eğitim-Sen üyeleri, Çakma müdür istemiyoruz, bu daha başlangıç mücadeleye devam’ şeklindeki sloganları ve ellerindeki yazılı pankartlarla eylemlerine destek verdi.
Türk Eğitim-Sen adına basın bildirgesini sunan Türk Eğitim-Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Ali İhsan Hasanpaşaoğlu’nun açıklamalarını olduğu gibi kamuoyu ile paylaşıyoruz:
MEB’te sorunlar yumağı devam etmektedir!
Hiçbir haklı gerekçe ortaya konmadan, sadece yandaş olmadıkları gerekçesiyle Türkiye genelinde ilk etapta görevden alınan 8.000 bin Okul Müdürü sebebiyle okullar idarecisiz açılmak zorunda bırakılmıştır.
Aylardır 40.000 öğretmen atamasını beceremeyen Bakanlık Yetkilileri nedeniyle öğrenciler, öğretmenlerine kavuşamamıştır.
Torba Yasada kabul edilen Öğretmene Rotasyon getirileceği haberi ile zorunlu göçe tabi tutulmak istenen öğretmenlerimiz okullarına heyecanla değil mutsuz ve tedirgin gitmişlerdir.
TEOG yerleştirmelerindeki rezalet ve beceriksiz uygulamalar nedeniyle okulunu halen bilmeyen öğrencilerimiz mevcuttur.
Van’daki öğrenciyi İstanbul Eyüp’e, Silivri’deki öğrenciyi Şile’ye, Gayrimüslim öğrencileri İmam Hatip okullarına yerleştirebilecek kadar akıl tutulmasına sahip kişilerce Bakanlık yönetilmektedir.
Devlet okullarına bir toplu iğneyi çok gören zihniyet özel okullara teşvik adı altında 3.500 TL’ye kadar yardım yapabilmektedir. Devlet açıkça kendi okuluna üvey evlat muamelesi yapmaktadır.
Güneydoğu’da T.C Devleti’ne meydan okunmakta, Hakkâri Yüksekova’da açılışı yapılan bir okula İmralı’da yatan bebek katili terörist başının annesinin ismi verilebilmektedir. Güneydoğu’da alternatif sözde okullar açıp, buralarda Kürtçe eğitim verilecek olması ne demektir?
Dün meclise Milletvekilleri tarafından verilen soru önergelerinde 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı açılış törenlerinde bazı okullarda İstiklal Marşı okunmadığı ifade edilmektedir.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Müsteşarı Yusuf Tekin’i istifaya davet ediyoruz!
Önünde Milli’ ifadesi bulunan ama Milli’ değerleri yıpratacak ne varsa yapmaktan geri durmayan bakanlığın açılışlarda tebessüm etmesiyle hatırladığımız Bakanı Nabi Avcı nerededir? Tweet atmasa ne yaptığını bilmediğimiz Müsteşarı Yusuf Tekin nerededir?
Bu kadar sorun ve rezalet almış başını gidiyorken Milli Eğitim Bakanlığı’nın en tepesindeki bu iki isim hiç sorumluluk hissetmez hiç yüzleri kızarmaz mıdır?
Türk Eğitim-Sen olarak başındaki Milli’ kelimesini hiçe sayan ve eğitim çalışanlarının başına bela olan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Müsteşarı Yusuf Tekin’i istifaya davet ediyoruz.
MEB yetkililerinin verdiği puanlarda kriterler şunlardır: yandaşlık, torpil, ahbap-çavuş ilişkisi!
Bu eğitim ve öğretim yılındaki en büyük sıkıntı ise, MEB Yasası ve ardından çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği ile birlikte MEB’de hız kazanan kadrolaşma furyası olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı’nda 4 yılını tamamlayan 8 bin civarında okul müdürünün görevi hiçbir kriter olmaksızın, keyfi bir şekilde uzatılmamıştır. MEB’de kıyım öyle bir noktaya gelmiştir ki; siyasi, ideolojik anlayışı iktidarla farklı olan, sendikal tercihini yandaş sendikadan yana kullanmayan, bilgisi, becerisi, başarısı, tecrübesiyle o koltukları hak eden okul müdürleri birer birer tasfiye edilmiştir. Bunun adı MEB’de yönetici soykırımıdır. İhtilalerde ve 28 Şubat’ta dahi böylesine namertçe bir tasfiye yapılmamıştır.
Sendikalaşma oranı bakımından Türk Eğitim-Sen yüzde 22, Eğitim-Sen yüzde 12, Eğitim-İş yüzde 4, Aktif Eğitim-Sen yüzde 2, Eğitim Bir-Sen yüzde 26 oranında paya sahiptir. Şu anda kamuda idarecilik yapanların oranları ise Türk Eğitim-Sen yüzde 9, Eğitim-Sen yüzde 4, Eğitim-İş yüzde 1, Aktif Eğitim-Sen yüzde 1, Eğitim Bir Sen yüzde 81’dir. Buradan alenen sistemin Eğitim-Bir-Sen üyelerinin lehine olacak düzenlemeler içerdiği anlaşılmaktadır.
Değerlendirmelerde AK Parti il ve ilçe teşkilatları ile bir sözde sendikanın ortaklaşa hazırladığı listelerin elde ele dolaştığı herkesin malumudur. Okul müdürlerinin başarıları, ödülleri, mesai arkadaşları ile ilişkileri, akademik kariyeri, uluslararası düzeyde yayınlanan makalelerine göre puanlar verilmemiştir. MEB yetkililerinin verdiği puanlarda kriterler şunlardır: Yandaşlık, torpil, ahbap-çavuş ilişkisi.
Kazım Bozbay, Türkiye’de bir ilke imza atmış ve kendi kendisine puan vermiştir!
İstanbul ilinde değerlendirmeye alınan 1477 okul müdürünün 787 tanesi kasıtlı olarak 75 puanın altında bırakılmıştır. Bu okul müdürlerinin % 90’ı Türk Eğitim-Sen üyesidir. Beykoz ilçesinde de durum farklı değildir. 38 okul müdürü değerlendirmeye alınmış 20 okul müdürü 75 puanın altında verilerek görev süreleri uzatılmamıştır. Değerlendirmeye alınan sendikamıza mensup 10 okul müdürümüzün 9’u görevden alınmıştır. Bu puanlamayı yapan Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ve Şube Müdürleri Necla Çağlayan ile Ahmet Güner’i kınıyoruz. Kendilerini de verdikleri bu puanları da tanımıyoruz.
Halen Beykoz Ferit İnal Anadolu Lisesi Okul Müdürü olan ve Malum-Sen’in Yönetim Kurulu Üyeliği devam eden ve Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Vekalet eden Kazım Bozbay, Türkiye’de bir ilke imza atmış ve kendi kendisine puan vermiştir. Kendisinin ve ekibinin verdiği puanlara rağmen 100 tam puan almayı becerememiş(!) ve 95.67 puan alabilmiştir! 4 küsur puan kaybına üzülmemesini kendisine sendikamızca puan yardımında bulunacağımızı ilan ediyorum. Okul müdürlerinin kimler tarafından ve nasıl puanlandığı bu örnekten de anlaşılacağı üzere çok açıktır. Bu puanları verenler makamlarını korumak için talimatları harfiyen uygulamış ve adi bir kıyıma imza atmışlardır. Bunun izahı yoktur. Bu kişiler tetikçidir, emir eridir, Kul Hakkı’nı hiçe sayan din bezirganlarıdır. Okullarımızda başarıyı yok sayan, tecrübeyi çöpe atan, liyakati önemsizleştiren ve adalet duygusunu yok eden bu uygulamayla mücadelemiz hız kazanarak devam edecektir.
Haksızlıklara dur demek için 24 Eylül günü ülke genelinde 1 günlük uyarı grevi’ yapacağız!
MEB’deki Milliyetçi, Vatansever, Atatürkçü kadroların tasfiye girişimi olan bu kıyımı lanetliyoruz. Bizler tarihe kara leke olarak geçen bu zulme karşı susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Susmayacağız, Yılmayacağız, Yıkılmayacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk muallimlerinden beklediği ve istediği fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesilleri yetiştirmeye şevkle ve azimle devam edeceğiz.
Türk Eğitim-Sen olarak, bu haksızlıklara dur demek için 24 Eylül Çarşamba günü ülke genelinde 1 günlük uyarı grevi’ yapacağız. Ya Hakkımızı alacağız ya da meydanları bu uygulamaları yapanlara dar edeceğiz.
Bu sebeple herkesi okuluna, öğretmenine ve idarecisine sahip çıkmaya davet ediyoruz. Ve buradan bizleri sindireceğini, yıldıracağını, korkutacağını zanneden zavallılara sesleniyoruz. Ölümden öte köy yok, kimseden de korkumuz yok.
Açıklamaların sonrasında Türk Eğitim-Sen yetkilileri, ertesi gün 14:30’da Sancaktepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde de basın açıklaması yapacaklarının bilgisini kaydederek eylemi sonlandırdı.