Nevzat Karataş, CHP Beykoz Belediye Başkan Adayı Hızır Yılmaz’ın parti emekçilerini dışlayarak ötekileştirdiğini söyledi.
Disk Genel İş Anadolu Yakası 2 Nolu Şube Başkanı Nevzat Karataş, CHP Beykoz Belediye Meclis Üyesi Adaylığına ilişkin basın açıklamasında bulundu.
Karataş; CHP Beykoz Belediye Başkan Adayı Hızır Yılmaz’ın parti emekçilerini ve asıl çalışanlarını dışlayarak ötekileştirdiğini belirtti. Göztepe Mahalle Muhtarlığı önünde yapılan basın açıklamasına; Eski İlçe Başkanı Bahadır Yavuz başta olmak üzere CHP meclis üyeleri Erdal Öztürk, Hüseyin Okumuş, Hayrullah Usta ile Devrim Altıntaş, Hüseyin Öztürk, Şaban Tören, İl Başkan Yardımcısı Füsun Sökmez ve birçok parti üyesi katıldı.
Hızır Yılmaz’a teşekkürlerini de bildiren Karataş, Gerçek örgütü ve bizleri bir araya getirdin ifadesini kullandı. Ayrıca parti üyeleri, Hızır Yılmaz’ın belediye başkanlığı seçim sürecinde çok çalışması gerektiğini de vurguladılar.
Nevzat Karataş’ın basın açıklaması ise şu şekilde:
Basın açıklaması yapma sebebim, CHP Beykoz Belediye Başkan Adayı Hızır Yılmaz’ın meclis üyeliği adaylık sürecini basın önünde anlattığı toplantıdan sonra, şahsımın da konu hakkında basın önünde cevap vermek zorunda olduğumu düşünmemdir. Bildiğiniz üzere belediye meclis üyesi aday listesinin 8. Sırasında partimin Genel Merkezi tarafından meclis üyesi adayı gösterildim. Ancak, sonrasında İlçe Seçim Kurulu’na parti içerisinden, adaylığımın iptali için yapılan itiraz çok manidardır. Türkiye genelinde yapılan itirazlara bakıldığında kendi listesine yine kendi üyelerinden biri kullanılarak itiraz ettirilen tek ilçenin ne yazık ki Beykoz olduğunu görüyoruz. Bu başlı başına emeğe ve örgütüne tahammülsüzlük örneğidir.
Adaylığım öncesi yaptığım görüşmeler neticesinde İşçi Sendikası Başkanlarının Mahalli İdarelere ve Meclis Üyeliğine aday olurken istifa etmelerine gerek olmadığı tarafıma bildirilmişti. Ben bu doğrultuda hareket ettim. Beni asıl üzen ve inciten meclis üyesi adayı olmam ya da olmaman değil, partimin bir üyesi tarafından yapılan itirazdır. İşçi havzası olan Beykoz’umuzda fabrikalarında kapanması ile örgütlü tek emek olan DİSK’İN sendika başkanına yapılan itiraz, emek en yüce değerdir diyen partimizin emeğe bakışı ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca her seferinde, devrimcilikten, emekten, örgütten ve yoldaşlıktan bahseden Hızır Yılmaz’ın bu söylemlerini unutarak sadece takiye yaptığını görmekteyiz.
Dışarıdan gelen ve Beykoz siyaseti ile uzaktan yakından ilgisi olmayan kişiler listeye girerken bu kişilerin bizlerden ne gibi artıları olduğunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Yıllardır bu örgütün içerisinde bulunan ben ve örgüt arkadaşlarımın yok sayılarak oluşturulan bu tavrı parti üyelerinin, emekçi kardeşlerimin ve Beykoz halkının vicdanına bırakıyorum.
Yüksek Seçim Kurulu’na yaptığım itiraz lehime sonuçlanmış olsaydı bile meclis üyeliği adaylığımdan istifa edeceğimi ve bu basın açıklamasını yapacağımı tüm dostlarıma öncesinde beyan etmişimdir. Partimiz tarihinde ilk kez ilçe yönetiminin yetkilerini Belediye Başkan Adayına devrettiği bir dönem yaşıyoruz. Kadınların, gençlerin, örgüt emekçilerinin ve işçi sınıfının içinde olmadığı bir liste örgütümüze ve Beykoz halkına dayatılmaktadır. Ancak bu olumsuz gelişmeler sayesinde Nevzat Karataş olarak sendikamıza bağlı olan işçilerimize, gerek işçi sınıfına gerekse 35 yıldır yaşadığım Göztepe Mahallesi’nde partimize oy taşımak konusunda ciddi travmatik sorun yaşayacağım ortada bir gerçeklik olarak durmaktadır. Ben bütün sorumluluğu Hızır Yılmaz’a bırakıyorum. Ve inanıyorum ki ben ve benim gibi kırılan, üzülen, hiçe sayılan, değer verilmeyen binlerce parti emekçilerinin yerine bu boşluğu biraz daha fazla çalışarak dolduracağından da hiç endişem olmadığını bildiririm. Kendisine çok çalışmasını tavsiye ederim. Zira bizleri yok sayan, değer vermeyen, ötekileştiren, ayrıştıran bir anlayışın eminim ki bir bildiği vardır ve temennim bizler inşallah yanılırız.
Son olarak belirtmek isterim ki CHP’de siyaset yapmaktan ve partimin emrinde olmaktan dün nasıl onur ve gurur duyduysam yarında bu duyguları yaşamaya devam edeceğim. Ancak şunun da bilinmesini isterim ki örgüt arkadaşlarımın ve benim, emeğimizin hakkını yiyenlere hakkımı helal etmeyeceğim.
