Millete rağmen siyaset üretilmez

Altı ayı geçen seçim süreci milleti ve siyasileri bayağı yordu. Netice itibariyle 24 Haziran akşamı ortaya çıkan tablo; YSK tarafından 6 Mayıs tarihinde iptal edilen İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Altı ayı geçen seçim süreci milleti ve siyasileri bayağı yordu. Netice itibariyle 24 Haziran akşamı ortaya çıkan tablo; YSK tarafından 6 Mayıs tarihinde iptal edilen İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimleri iptal gerekçelerini bile açıklayamayan YSK ‘nın siyasi baskı ile  bu kararı almış olduğu iddialarının seçmen indinde karşılık bulduğunu gösterdi. Üstüne üstlük siyasi iktidar tarafından “çaldılar” söylemi halk nezdinde karşılık görmedi. 

Pontus/Rum ithamları başta olmak üzere abartılı ve sınır tanımaz ithamlarla kutuplaşma oluşturarak safları sıkı tutmaya ve İmamoğlu’na giden oyların tekrar geri almaya yönelik İmamoğlu’nu “itibar erozyonuna” maruz bırakma odaklı stratejilerin hepsi geri tepti… 

Hatta ve hatta, hala faili meçhul gibi duran ve sorumluluğunu kimsenin üstlenmediği bir “Öcalan mektubu” ve Öcalan’ın kardeşi terörist Osman Öcalan’ın devlet TV’si kanalına çıkarılması vakası var ki, dünya böyle rezillik görmedi.   

Bugün iktidar tarafında bile “HDP seçmen kitlesini etkilemekten ve seçimi boykot ettirmesinden” öte farklı amaçlara hizmet etiği hatta Cumhur İttifakı’nın aleyhine devreye sokulduğu bile tartışılıyor. 

Bu denli son dakika devreye sokulan gayri nizami ve kuralsız seçim stratejilerinin varlığı bile ülke yönetiminde kimin elinin kimin cebinde olduğunun bilinmediği bir tarzı siyaset algısı uyandırıyor.  

Hatta iktidar çevreleri seçimin tekrar edilmesinin stratejik bir hata olduğunu bile hâlâ değerlendirme raporlarında ve yorumlarında gündeme taşıyorlar. 

Bu seçim sonuçları göstermiştir ki; millet nezdinde hakkın teslimi edilmesi her türlü karalamaya rağmen daha yumuşak söylem izleyen sevgiden, barıştan bahseden “her şey daha güzel olacak” ve “israf düzeni yıkılacak” mesajlarını kamuoyuna iyi anlatan ve ümit doğuran İmamoğlu’nu başarıya taşımıştır. İstanbul seçmenin %55’i 806 bin oy farkla yeniden İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı yetkisini verdi. 

Bir kere daha ortaya çıkmıştır ki,  millete rağmen siyaset yapılamıyormuş… Millet yeri geldiğinde her önüne gelen yemeği yemiyormuş! 

Seçimler bitti… Artık Türkiye normalleşmeli ve asıl meselelerine odaklanmalıdır. Bundan sonra Ekrem İmamoğlu’nun neler yapabileceğini göreceğiz… İnşallah siyasi iktidar bu süreci bir Rövanşist tavırla her şeyi merkezden engelleyen bir havaya girmez… Netice itibariyle İstanbul ve İstanbul seçmeni bu ülkenin en kıymetli bölgesi ve en fazla üreten ülke ekonomisine katkı sağlayan kesimi…  

Sizde iktidar olarak gerçek gündeminize dönmelisiniz. Ekonomimiz Cumhuriyet tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Tehlike ve tehdit algılamaları yine Cumhuriyet tarihimizin en zirve noktasında… Bekamızı seçimlere endeksleyerek ve parti-pırtı taassuplarıyla sınırlamak yerine bekamızı tehdit eden asıl sorunlara dönmeliyiz.  
 
Sonuç olarak bu ülke hepimizin… 

Millete rağmen siyaset üretilmez
Bizi Takip Edin