Eski ağır sıklet dünya şampiyonu Muhammed Ali’nin Türkiye ziyaretinde Beykoz Kanlıca’da boğulma tehlikesi atlattığı ortaya çıktı.
ABD’li efsanevi boksör, eski ağır sıklet dünya şampiyonu Muhammed Ali, geçtiğimiz Cuma günü sevenlerinin dua ve gözyaşları arasında toprağa verildi.
ABD’li efsanevi boksör, eski ağır sıklet dünya şampiyonu Muhammed Ali, geçtiğimiz Cuma günü sevenlerinin dua ve gözyaşları arasında toprağa verildi. Herkes tarafından ‘hayırla‘ yad edilen ünlü boksör için dualarını eksik etmeyen isimlerden birisi de 1976 yılında onu Türkiye’ye davet eden ve 15 gün boyu ağırlayan eski devlet bakanlarından Hasan Aksay’dı. 40 yıldır o güzel günlerin hatıralarını bir albümde saklayan Aksay, ne Sultanahmet’teki büyük coşkuyu ne Beykoz Kanlıca sularında yaşanan izdiham yüzünden geçirdikleri boğulma tehlikesini unutabiliyor.
CHP’LİLER DALGA GEÇTİLER
Mecliste ilahiyat kökenli genç ilk ve tek vekil bendim. 1960 ihtilalinden sonraki kötü günlerdi. Muhammed Ali’nin Müslüman olması bize büyük moral oldu ve çok sevindik. ‘Dünya şampiyonu bir Müslüman kardeşimiz oldu’ diyerek haberi coşkuyla karşıladık. İsmi dünyada duyulmuş bir boks şampiyonunun bizim gibi ezilen, ağır baskı altındaki Müslümanların safhına katılmasının sevinci tarif edilemez diye konuşan eski bakan Hasan Aksay Muhammed Ali’yi Türkiye’ye davet etme hikayesini ise şöyle anlatıyor: CHP’li milletvekilleri mecliste varlığımdan oldukça rahatsızdı. Muhammed Ali’nin Müslüman olduğunu duyunca bulunduğum yerlerde alaylı ifadeler kullanmaya başladılar. ‘Bakalım Muhammed Ali’yi kim davet edecek, Türkiye’den bir artist davet etse ne güzel olur?’ gibi akılları sıra bana ve ünlü boksöre laf atıyorlardı. Ben de dedim ki ‘Muhammed Ali’yi Türkiye’ye biri davet edecekse bu kişi ben olurum’. Tartışma büyümeye başladı. Meclis gazetecilerinden Can Pulak ve Barlas Güntay bizim bu tartışmamıza şahit oldular ve bana Muhammed Ali’yi Türkiye’ye davet eden bir mektup yazıp yazamayacağımı sordular. Ben de ‘evet yazarım’ dedim. İki gazeteciyle birlikte meclisin kütüphanesine gittik ve bir davet mektubu yazdım. Yazdığım bu mektup ertesi gün gazetelerde haber oldu ve büyük ses getirdi. Ama Muhammed Ali bu olaydan tam 12 yıl sonra Türkiye’ye geldi hem de yine Allah nasip etti benim davetimle geldi.
MUHAMMED ALİ ABD KONSOLOSUN UZATTIĞI ELİ SIKMADI, AZARLADI
Müslüman olduktan sonra ‘halkın sevgilisi’ olan Muhammed Ali’nin maçlarının Türkiye’de gece yarısı evlerde büyük bir heyecanla izlendiği yıllardı. 1975 yılında Muhammed Ali dünya şampiyonu olunca halk sevinçle sokağa döküldü. 1976 yılının Eylül ayında ise Muhammed Ali, dönemin Devlet Bakanı Hasan Aksay’ın davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. Önce Ankara’ya oradan da İstanbul’a geçen Muhammed Ali Türk halkı tarafından coşkuyla karşılandı. Aksay, Ankara Esenboğa Havalimanı’na karşılamaya gittikleri heyette ABD konsolosunun da bulunduğunu ancak Muhammed Ali’nin konsolosa, Bizlere Amerika’da zulüm ve haksızlık ediyorsunuz ama buraya gelince elinizi uzatıyorsunuz ben o eli sıkmam diyerek tepki gösterdiğini dile getirdi.
ABD’de bizim için lobi çalışması yaptılar
Her gittikleri yerde izdiham yaşandığı için basına haber vermeden İstanbul gezisini tamamladıklarını belirten Hasan Aksay, Eyüp’ü çok sevdi, İstanbul’a hayran kaldı. On beş gün ağırladık hiç gitmek istemediler diyor. Aksay, döndükten sonra da ABD’de Türkiye için lobi çalışması yaptıklarını söylüyor ve ekliyor: Bizim o yıllarda savaş gemilerimizin, uçaklarımızın, tanklarımızın yazılımları milli değildi. Türk subayları bu yazılımları okuyamaz sadece ABD okurdu. Bugün bütün savaş uçaklarının, tankların yazılımı yerli oldu. Bunun için ilk önergeyi Necmettin Erbakan Hoca vermişti ve bugün çok şükür Cumhurbaşkanımız Erdoğan döneminde her şey millileşti. Artık dışarıya karşı çok daha güçlüyüz.
Kanlıca’da izdihamdan teknemiz batıyordu
Muhammed Ali’nin her yerde büyük bir coşkuyla karşılandığını anlatan eski Bakan Hasan Aksay, Boğaz turuna çıkmıştık. Kanlıca’ya yaklaşıp Muhammed Ali’ye yoğurt ikram edelim dedik ama bizim Kanlıca’ya gideceğimizi duyan halk sahilde bekliyordu. Daha biz kıyıya yanaşamadan kıyıdakiler tekneye binip Muhammed Ali’nin boynuna sarılmaya başladılar. Az kalsın hep birlikte batıyorduk kıyıya zor çıktık diyor.
Maçtan çıkıp Ankara’ya geldi
Muhammed Ali’nin ABD’de bağlı olduğu İslam grubunun lideri Wallace Muhammed ve eşiyle birlikte Türkiye’ye geldiklerini söyleyen Hasan Aksay, Amerika bize ambargo uyguluyordu biz de bu ambargoya karşı Amerika’daki Müslüman lobisinden destek almak istedik. Muhammed Ali ve ABD’nin en büyük İslam hareketinin lideri Wallece Muhammed’i Türkiye’ye davet etmemiz bu yüzdendi. Dönemin Dış İşleri Bakanı Sabri Çağlayangil Amerika’ya gittiğinde daveti yaptı ama onlar siyasi değil dini bir kanalla yapılan davete icabet edeceklerini ilettiler. Diyanet İşleri bana bağlı olduğu için ikinci daveti ben yaptım ve iki hafta sonra geldiler. Muhammed Ali maça çıkıp yeni bir şampiyonluk alıp ringten inip uçağa binmiş. Geldiğinde odasına çıkardım o kadar yorgundu ki ayakkabılarını bile çıkaramadan yatağa düştü öylece uyudu diyor.
Kızımı Türkiye’de okutayım
Ankara’dan bir kaç gün sonra İstanbul’a geçen ekip her gittikleri yerde sevgi seliyle karşılanmış. Herkes Muhammed Ali’yi görmek istiyordu. Biz de Sultanahmet Meydanı büyük olduğu için namaza giderken basına haber verdik halk Sultanahmet’e akın etti. Muhammed Ali’yi herkes görsün diye tak yapıldı ve Muhammed Ali orada Müslümanların birlik ve beraberliğine vurgu yapan bir konuşma yaptı büyük alkış aldı diyen Aksay, İstanbul gezisiyle ilgili şunları ekliyor: İstanbul’a hayran oldular. ABD’de Müslümanların lideri Vallace Muhammed, ‘Kızımı Türkiye’de okutayım’ dedi ancak o zaman daha kız imam hatip liselerini açmadığımız için bu mümkün olmadı.’
Yeni Şafak