Eğitim sistemi bir türlü istenilen çizgiye getirilemediği gibi, maalesef her geçen gün daha da kötüleşmektedir. Siyasi iktidarların oyun sahasına dönen eğitim, yozlaşarak yerini dershanelere bırakırken en büyük sıkıntıların öğretmenler cephesinde yaşandığını söylemek sistemin hatası olarak kabul edilmemelidir.
Bir dönem daha doğrusu 1979 yılında o günkü siyasi iktidarın ve terörün de etkisi ile sokaktan binlerce kişinin bir oldubitti ile öğretmen yapılmasının acılarını uzun zaman yaşayan ülkemizde, yönetenlerin bundan ders almadan hala aynı şekilde davranış içinde olmaları durumu daha da kötüleştirerek bu günkü seviyeye gelinmiştir.
İlk ve orta öğrenime öğretmen yetiştiren birçok yüksek öğretim kurumunun yeterli öğretim elemanı olmaması nedeni ile sadece diploma veren bir kuruluş haline getirilmesi, bugünkü neticenin de nedenlerinden biridir. Çoğalan özel okulların denetimsizlikleri, ticari zihniyetin ön planda olması, YÖK denilen kuruluşun görevini ahbap- çavuş ilişkisi içinde yapması, eğitimi ağır bir şekilde yaralamıştır.
Geçmişe nazaran ücret bakımından yeterli olmasa da iyi durumda olan öğretmenlerin, göreve başladıktan sonra kendilerini yetiştirmek için hiçbir çaba içinde olmamaları da bilinen bir gerçektir. Burada çok iyi seviyede kendini dahi aşmış olan öğretmenler için söylenecek sözümüz olamaz. Ancak fen dersleri dahil birçok öğretmenin derslere girerken tembel öğrenciler gibi konuları ile sadece dershanede karşılaştıklarını da söylemekten imtina etmem.
Öğretmenler üzerinde hâkimiyet kuramayan yöneticileri de suçlamak istemem. Sırt sıvazlayarak, öğretmenlerine görev yaptırmaya çalışan birçok yöneticinin çektikleri sıkıntıları da bilmezlikten gelmek haksızlık olur.
Saygılarımla.
