CHP Beykoz Belediye Başkan aday adayı olarak halk önünde resmi açıklamasını yapan Op. Dr. Devrim Altıntaş, katılımcılardan büyük ilgi gördü
CHP Beykoz Belediye Başkan aday adayı olarak, halk önünde resmi açıklamasını yapan Op. Dr. Devrim Altıntaş, katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştı
Kavacık Talia Düğün Salonunda gerçekleşen aday adaylığı tanıtım toplantısına, Beykoz Muhtarlar Derneği Başkanı Cavit Gül ve bazı muhtarlar, Şahlanış Hareketi Lideri Murat Altun, TOFD Beykoz Şubesi Başkanı Saniye Efe, CHP Meclis Üyesi Nihat Arıcan, CHP Beykoz Gençlik Kolları Başkanı Ege Ercan ve bazı Yönetim Kurulu üyeleri, CHPli üyeler ve vatandaşlar katıldı.
Aday adaylığı açıklamasına eşi psikiyatr Dr. Merih Altıntaş ve kızı Alara ile birlikte katılan kadın doğum uzmanı Op. Dr. Devrim Altıntaş, Talia Düğün Salonunu dolduran vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Programın açılış konuşmasını, Çubuklu Dernek Başkanı Erdem Çelik yaptı. Dernek Başkanı Çelikin ardından İstiklal Marşı okunarak, Atatürk ve silah arkadaşları için saygı duruşunda bulunuldu.
Akabinde ise, CHP Beykoz Belediye Başkan aday adayı Op. Dr. Devrim Altıntaş, konuşmasını yapmak üzere, kürsüye davet edildi.
Dr. Devrim Altıntaşın, adaylık açıklamasında şu hususlara işaret ettiği görüldü:
Soracaksınız, diyeceksiniz ki, niçin siyaset? Ak Parti hükümetinin uzun süre yürüttüğü siyasi politikalar ile ülkemiz bir çıkmaza, bir sıkıntıya girdi. Neredeyse bir uçurumun kenarına geldik. Her alanda özgürlüklerimiz kısıtlanmaya başlandı. Milli bayramlarımızı kutlayamaz hale geldik; ismimizin önünde yıllardır onur ve gurur ile taşıdığımız T.C. ismini bile kaldırmak isteyen bu zihniyete dur demek için buradayım. Yıllar sonra çocuklarımız ve tarih, biz bugün yaşayanlara hesap soracaklar. Diyecekler ki, siz, o günün aydınları, o günün vatanseverleri ne yaptınız? İşte ben, bu sebep ile buradayım, bu sebep ile siyasetin içindeyim.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürkün de söylediği gibi, bağımsızlığımıza, kendi benliğimize, milli yapımıza düşman olan bütün unsurlar ile mücadele etmek için buradayız.
Partime üye olduktan ve parti rozetimi taktıktan sonra, değerli Beykozlular beni bir doktor olarak zaten bağrınıza bastınız. Bana sevgi ve saygı göstermiştiniz. Kendinizden biri gibi görmüştünüz. Ben de bu sebeple kendimi Beykoz’da yaşamaya başladığım andan itibaren, doğma büyüme bir Beykozlu gibi hissettim. Bana bunu hissettirdiğiniz için, beni bağrınıza bastığınız için hepinize tekrar teşekkür ediyorum.
Siyasi yaşamımın başlaması ile birlikte, ilk olarak partili arkadaşlarımı ziyaret ettim. Onlar ile fikir alış verişinde bulundum. Geçmiş dönemlerin irdelenmesi ve gelecek ile ilgili yapılması gerekenlerin fikirsel paylaşımını yaşadım. Bu gün Belediye Başkanlığına giden aday adaylığı noktasında olan ben için, bu konuşmalar, bu görüşmeler en önemli motivasyonu ve enerjiyi sağladı. Partili arkadaşlarıma da ayrıca teşekkür ediyorum.
Bir doktor olarak Beykoz Cumhuriyet Halk Partisine bir katkı olacağını düşündüğüm (İlçe ) Sağlık Komisyonunu kurdum ve halen başkanlığını yapmaktayım. ( Komisyondaki) arkadaşlarım ile birlikte ilk olarak eczaneleri gezdik. Bölgemizde bulunan bütün eczaneleri tek tek ziyaret ettik; eczacılarımız ile, eczane çalışanları ile ve o aşamada orada bulunup sağlık hizmeti alan vatandaşlarımızın sağlık politikaları konusunda dertlerini dinledik. Bunları irdeledik ve raporlandırdık. Bir doktor olarak, herkesin sağlıktan etkin ve eşit biçimde yararlanması, benim asli görevimdir. Beykozda da bunun böyle olması için var gücüm ile çalışacağım.
Devlet memurluğu görevini yapmakta olduğum sırada, yerel basınımızın değerli emeklerini hep takip ettim; Beykozda neler olup bittiğini, nelerin nasıl yürüdüğünün hepsinin farkındaydım ve bunlar ile ilgilendim. Bölgemizde özellikle sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin çok disiplinli ve çok güzel çalışmalar yaptıklarını fark ettim.
Derneklerin birliğimiz, beraberliğimiz ve dayanışma ruhumuz için ne kadar önemli olduğunun farkındayım. Bu sebeple de, bu gözlemlerim esnasında bir derneğin biraz daha öne çıktığını fark ettim; özellikle sağlık konularında düzenlediği paneller ve toplumun sosyal konularını gündemi yakalayarak, bunları panellere taşımasıyla, Çubuklu Derneği benim dikkatimi çekti. Devlet memurluğundan ayrılır ayrılmaz, ilk iş olarak Çubuklu Derneğini ziyaret etmek istedim. Bu ziyarette, Dernek Başkanı Erdem Çelik ve Yönetim Kurulu ile tanışma şansım oldu. Aynı gün derneğe üye oldum.
Diğer bütün sivil toplum kuruluşlarını ihmal etmedik tabii ki; hemen hepsini ziyaret ettik; onlar ile bilgi alışverişinde bulunduk. Beykoz için onların da düşünceleri benim için çok kıymetli ve bunları da aldık. Ve bu ziyaretlerimiz durmaksızın devam edecek.
Benim için yerel yönetimlerin olmazsa olmazı olan ve her zaman çok değerli olduklarını bildiğim, üstelik seçim ile gelen muhtarlarımızı ziyaret ettim. Onların penceresinden Beykozun sorunlarını ve çözüm önerilerini bir kez daha dinleme şansım oldu. Ben Belediye Başkanı olur isem, Beykozun yönetiminde muhtarlarımızın daha aktif, daha etkin olacakları bir oluşumu mutlaka yapacağım ve onlara bu konuda destek vereceğim.
Bugün sağlıklı olan bizler, hayatımızın herhangi bir aşamasında hastalık geçirip bir kaza geçirip engelli olabiliriz. Çağdaş ve modern bir Beykoz yaratmak istiyorum. Çağdaş ve modern bir Beykozun olmazsa olmazı olduğuna inandığım bir şey de şu; engellilerin, hayatın her alanında, engelsiz gibi haklardan yaralanmaları gerektiğini düşünüyorum. Onun için, sizlerin de desteğiyle engelsiz bir Beykoz yaratalım; bunun için çaba harcayalım; ben var gücümle çalışacağım.
Üzülerek ifade etmeliyim; maalesef İstanbulumuzda ve özellikle Beykozumuzda madde bağımlılığı had safhada. Özellikle gençlerimizi tuzaklarına düşürmekteler ve gençleri kucaklayan bu kötü alışkanlıklar, ömür boyu onları bırakmamakta. Bu sebep ile, çocuklarımızı ve gençlerimizi sosyal hayata, kültürel hayata ve spora yönlendirecek her türlü çaba içerisinde olacağım. Onların bu kötü alışkanlıkları kazanmamaları için, özellikle spora yöneltilmeleri gerektiği düşüncesindeyim. Bu amaca hizmet etmek adına da, var olan spor kulüplerimizin desteklenmesini, alt yapılarının güçlendirilmesini ve yeni sosyal, kültürel alanların ve spor alanlarının Beykoza kazandırılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için çalışacağım. Geleceğin milli sporcularının Beykozdan çıkmasını istiyorum. Olar ile gurur ve onur duymak istiyorum. Sizlerin de duyacağını biliyorum.
Bir kadın doğumcu olarak, hayatım boyunca kadınlarımız benim için hep ayrıcalıklı bir yerde oldu ve olmaya da devam edecek. Özellikle kadınlarımızın toplumda hak ettikleri yeri alabilmek için gösterdikleri çabanın hep destekçisi oldum, yanlarında oldum, olmaya da devam edeceğim. Beykoz Belediye Başkanlığına giden bu yolda, yapmaya çalıştığım projelerimde, kadınlarımızın gelecek beklentileri benim için ışık oluşturdu, yön oluşturdu. Onlara da çok teşekkür ediyorum.
Hep halkın içinde olmak istedim ve oldum. Bunu çok iyi başardığımı da biliyorum; bugün burayı doldurmanız ve bana güç katmanız bunun bir göstergesi.
Sokakta dolaşmak, kahvehane ziyaretleri yapmak beni çok mutlu etti. Orada dostlar ile sohbetler yaptık, dertlerini dinledik; gelecek beklentilerini dinledik. Esnaflarımızı ziyaret ettim; bütün esnaflarımız ile tek tek bir araya geldim; onları tanımaya çalıştım. Kendimi tanıtmaya çalıştım; gelecek ile ilgili, Beykoz ile ilgili planlarımı paylaşmaya çalıştım. Onlara sadece seçimden seçime gelen bir siyasetçi profilinde olmadığımı, her daim yanlarında olacağımın mesajını verdim ve böyle olacak.
Beykozda sıkılmamış el, dokunulmamış yürek bırakmayacağım.
Tabi ki, güzel Beykozumuzda her şey tozpembe değil. Çözüm bekleyen çok nemli sorunlarımız var. Bunların da en başında olanı 2B ve mülkiyet sorunu. Yıllardır atalarınızdan yadigâr kalan bu topraklarda yaşıyorsunuz. Buralar sizin eviniz, ocağınız olmuş. Ama çıkarılan bir sürgün yasası ile topraklarınızdan atılmak isteniyoruz. Buna güçleri yetmeyecek! Bu çıkarılan yasa ile yapmak istedikleri yıllardır yaşadığınız bu topraklarda sizleri işgalci olarak görüyorlar. Buna izin vermeyeceğim.
Bu günkü hükümet Suriye’den binlerce mülteciyi bu topraklara getiriyor, onlara toprak vermeyi konuşuyor, oysa yıllardır bu topraklarda yaşayan sizleri buradan atmaya çalışıyor. Buna hangi hukuk, hangi vicdan, hangi inanç izin verir? Buna izin vermeyeceğiz. Beykozlu Beykoz’da kalacak, ben bunun için çaba sarf edeceğim.
Beykoz, yıllardır ihmal edildi. Bu ihmal ile yaşanması gereken bir dönüşüm sürecini yaşayamadık. Ben yerinde dönüşüm ve yenilenme ile Beykozumuzun sizlerin de içinde olduğu, sizlerin de katılımı ile, sizlerin de yönetimde yer aldığı bir sistem ile yenileneceğine, dönüşeceğine inanıyorum. Fakat yeşili ile doğası ile kültürü ile kendine has dokusu ile Beykoz aynı şekilde yaşayacak ve kalacaktır. Biz Beykoz’u sizlerle bu şekilde yaşatacağız.
Beykozumuzun sorunları saymakla bitmez. Beykozumuzun fabrikaları kapandı; fabrikaların kapamasından sonra, bunlar ile bağlantılı iş yerleri de kapandı ve işsizlik ülkemizde belli seviyelerin üzerine çıkmasına rağmen, Beykozda daha da yukarılara tırmandı. Özellikle Beykozumuzda işsizlik aldı başını gitti. Ben Beykoz’da yeni iş alanları açmak, işsizliği yenmek için çaba sarf edecek bir başkan olacağım. Ben istiyorum ki, Beykozlu ekmeğini Beykoz’dan çıkartsın.
Çevremizdeki birçok ilçenin hızla gelişen trafik ve ulaşım sorunları tek tek gideriliyor. Özellikle pek çok ilçe metrosuna kavuştu. Niçin Beykozun metrosu
olmasın? Niçin ana arterlere ve Beykoza bizi bağlayan bir metromuz olmasın? Niçin Beykozun içinde hafif raylı sistemimiz, ulaşımı rahatlatan, trafik sıkışıklığını gideren bir sistemimiz olmasın? Beykoz, sahile en uzun yapısı olan bir ilçe olmasına karşın, deniz ulaşımını yeterince kullanamayan bir yapıda. Ben ulaşım sorununu da çözmek için Beykoza Belediye Başkanı olmak istiyorum.
Beykozumuz yeşiliyle, doğasıyla bir cennet köşesidir fakat yıllardır ihmal edilerek, özelikle sosyal alanda, ekonomik alanda, kültürel alanda gelişimi sekteye uğratılmış ve geri kalmıştır. Biz sizler ile birlikte unu da aşacağız. Sosyal demokrat bir parti olarak, sosyal belediyecilik anlayışının olmazsa olmaz temel ilkesi olan, halkın da içinde oldu bir yönetim anlayışıyla, bunların hepsini birlikte aşacağımıza inanıyorum ve bunun için Belediye Başkanı olmak istiyorum.
Bölgenin nabzını tutmak için, ona dokunmak gerekir. Dokunan ve hisseden yapım, beni bu konuda ayrıcalıklı olarak hekimlik hayatım boyunca destekledi; aynı ayrıcalığı Belediye Başkanı olarak da kullanacağım ve bunu her alana yayacağım.
Oldukça kıymetli ve gönüllü yol arkadaşlarım var. Hepsiyle Beykozumuz için en iyisini yapmak, en güzelini yapmak için yoğun bir çaba içindeyim. Birçok projeler ile uğraşıyoruz ve bunları hayata geçirme çabası içerisindeyiz. İleriki zamanda bu projelerimi de sizler ile paylaşacağım.
Ülkem ve Beykoz adına en iyi şeyleri yapmak için, lütfen desteklerinizi ve hayır dualarınızı bizden esirgemeyiniz!
Konuşmasını Bülent Ecevitin Türkçeye çevirdiği Adam Olmak şiiriyle sonlandırdı
CHP Beykoz Belediye Başkan aday adayı Op. Dr. Devrim Altıntaş, konuşmasını Bülent Ecevit tarafından Türkçeye tercümesi yapılan, şair Kiplingin Adam Olmak isimli şiirinin son bölümünü ezbere okumak suretiyle sonlandırdı;
herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen
unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken
dost da düşman da incitemezse seni
ne küçümser , ne de büyültürsen çevreni
her saatin her dakikasına
emeğini katarsan hakçasına
her şeyiyle dünya önüne serilir
üstelik oğlum adam oldun demektir.
Haber: Arzu Başlantı
Not: Fotoğraflar için Sn. Eda Seskir ve Fırat Aydoğara teşekkür ederiz.