Riyakarsınız!!!

FETÖ'nün 15 Temmuz 'darbe girişimden' sonra sosyal medya da dahil olmak üzere herkesin birbirine ne kadar kin kustuğuna her biriniz şahit oldunuz.

Her yerde birlik ve beraberlik mesajları verildi. Eleştiri yapanları,…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

FETÖ’nün 15 Temmuz ‘darbe girişimden’ sonra sosyal medya da dahil olmak üzere herkesin birbirine ne kadar kin kustuğuna her biriniz şahit oldunuz.

Her yerde birlik ve beraberlik mesajları verildi. Eleştiri yapanları, ‘kandırıldık‘ sözünü kabul etmeyenleri topa tutanlar da oldu. Çünkü dün dündür bugün de bugün sözü bazı kimselerin hayat felsefesi olmuştu. Nitekim tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen 15 Temmuz’dan itibaren demokrasi yürüyüşlerine katılımın çok olduğu, ülkenin bu zorlu süreci birbirine kenetlenerek atlatmaya çalıştığı da yadsınamaz bir gerçek. Miting alanlarında demokrasiye sahip çıkmak isteyen, Türk milletine önem veren, sadece Cumhurbaşkanı çağırdı diye koşan, Yenikapı’daki mitinge ülkesine kendi hayat görüşüyle sahip çıkan herkes bir arada idi. CHP, MHP ve AK Parti temsilcilerinin bir arada olduğu bu tablo Türkiye’nin özlem duyduğu anlardan sadece biri idi.

AK Parti mitinglerinde göremediğimiz İzmir bayrağı olarak bilinen Atatürk posterlerini de bu vesile ile görmek nasip oldu bizlere. Hatta Ulu Önder Mustafa Kemal’i anmayanlar, Atatürk adını dillerine nasıl pelesenk ettiğine de şahitlik ettik hep beraber.

Sizi bilmem ama ben bir ara inanır gibi oldum Atatürk’ün kurduğu ve cumhuriyet anlayışı üzerine temelleri atılan ülkeye sahip çıkılmaya başlandığına. Ta ki 30 Ağustos Zafer Bayramına kadar.

Riyakarsınız!

Zorunlu olarak göstermelik yapılan anma töreni dışında içinizden gelerek yaptığınız ve yapacağınız hiçbir şey yok. Son zamanlarda yaşanan olaylardan dolayı şehit olan askerlerimizi bahane göstermeyin, hatta bence onları ağzınıza dahi almayın.

Kimse size şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıkmayın, davul zurna eşliğinde oynayın demiyor zaten. 30 Ağustos Zafer Bayramı yürüyüşüne siyasi kimliğinizden sıyrılıp demokrasinin ve cumhuriyetin gerçek savunucuları olup katılmak ne kadar zor?

Demokrasi kelimesini ağzından düşürmeyen, Beykoz halkını her akşam ‘Demokrasi yürüyüşüne davet eden, demokrasiye sahip çıkılması gerektiğinin sosyal medya hesaplarından da duyuran’ ne Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı’yı, ne Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’i ne de Başkan Yardımcılarını CHP Beykoz İlçe Yönetiminin düzenlediği Zafer Bayramı yürüyüşünde göremedim.

AK Parti Teşkilatından kimsenin olmamasından bahsetmiyorum bile.

Hatta demokrasi nöbetinde veya Yavuz Sultan Selim adıyla geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan 3. köprüde çekilen boy boy fotoğraflar gibi kareleri 30 Ağustos Zafer Bayramı için de görmeyi arzu ederdik.

O zaman; senden olmayanı dışlayarak, topa tutarak, çeşitli hakaret ve ithamlarda bulunarak, işe almayarak, ülken için zafer ilan edildiği güne dahi katılmayarak demokrasi şemsiyesinin altına saklanmayacaksın.

Doğruya Doğru, Eğriye Eğri…

Kurban Bayramından 2016-2017 eğitim ve öğretim yılı için yeniden okulun zilleri çalacak. Hiç unutmam ilkokula başladığım anı. Erken yaşta okula başlamış olmama rağmen hem okulumu ve öğretmenimi çok sevmiştim hem de arkadaşlarımı…

O zamanlar öğretmenler de bu kadar itibarsızlaştırılmamıştı. Öğretmenlerin darp edilmediği, öğrencilerin saygıda kusur etmediği dönemlerdi. Yalnız kötü olan bir şey vardı ki onu da hiç unutamıyorum. Dedim ya okula erken başladım diye. Abimle aynı sınıfta okuduk liseye kadar. Ailemizin ekonomik sıkıntılar yaşadığı dönemler…  Annem okul kitapları için ricada bulunuyor okul yönetimine, öğretmenime. Birlikte aynı sırada otursunlar. İkisi için ayrı kitaplar alamıyorum diyor. Kabul edilmiyor. Çünkü uygulanmakta olan şahane bir sistem var!!!

Tembeller ve çalışkanlar ayrımı.

Maalesef abimle aynı sıraları paylaşamıyoruz. Eğer sizler de hangisi tembeldi acaba diye düşündü iseniz, sizlere de diyecek sözüm yok!

 Yapılan yanlışlardan biri olan ve şiddetle karşı çıktığım bir sistem uygulanıyordu. Çalışkanlar öğretmen masasına yakın otururken, tembellerse çöp kovasının hizasında olan duvar kenarında. Tembelsin, öğretmen masasına yakın olmayı hak etmiyorsun diye benimsenen bir anlayış vardı.

Çok şükür ki şimdi öğrenciler sadece okul başarılarına göre değerlendirilmiyor. Yine çok şükür ki; Ücretsiz Ders Kitapları Projesi ile beraber 2003-2004 öğretim yılında İlköğretim Kurumlarında uygulamaya başlanan ve 2006-2007 öğretim yılında da Ortaöğretim kurumlarını da kapsayan, tüm öğrencilere ders kitaplarının bakanlıkça karşılanıyor.

Tüm öğrencilere yeni eğitim ve öğretim döneminde başarılar diliyorum.

Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.  -Mustafa Kemal Atatürk-

Riyakarsınız!!!
Bizi Takip Edin