Benim çocuğumu devlet de korumadı.
Kapıma geldiler…
Uzaklaştırması var dedim.
Eşgalini verdim.
Adresini verdim.
‘Oğlum, evladım benim kapımda işin ne’ dedim.
Geliyooo!
Bağrıyooo!
Küfrediyor..
Darp edip gidiyor.
Çıkarsam beni de öldürür kızımı da öldürür dedim.
‘Sen neden benim kapıma geliyorsun’ dedim.
Görevli ne dedi biliyor musunuz?
‘Benim görevim bu! Ben buraya kadar gelebilirim. O senin kapından içeri girerse o zaman müdahale edebilirim. Sen onu burada tut ki ben gelip onu yakalayabileyim’.
Sen beni 112’ye bağlıyorsun.
112 diyor ki hasta mısın?
Diyorum ki polis istiyorum. Polise bağlanana kadar bana müzik dinlettiriyor.
Bu kurşun 24 saniyede beynine girdi çıktı kızımın.
Adam 24 saniyede kaçtı!
Ulann sen bana neyin müziğini dinlettiriyorsun.
Bakın, bunu tutuklayın!
Savcılıkta suç duyurum var. Karakolda suç duyurum var. Çankaya’daki Aile İçi Şiddette suç duyurum var.
Uzaklaştırmamı aldım.
Kapıma geliyor.
Arıyorum, iki görevli dikiyorlar kapıya.
Ekip geliyor, ekip gidiyor.
Ekip sen bana neden geliyorsun?
Bu adam geziyor, benim alt sokağımda geziyor.
Çünkü devletimde değişen hiçbir şey yok. Herkes kendi havasında, bir sandalye peşinde. Bir iktidar peşinde.
Kadınlar tek tek gidiyor.
Anaların canları yanıyor, ocakları sönüyor.
Bir kalleşin bir kurşunuyla..
Sen nasıl devletsin, nasıl yakalayamıyorsun?
İzmir çok mu büyük? İzmirin çukuru bir avuç kadar.
Sen bu kadar mı basiretsiz bir emniyetsin?
Günlerdir size suç duyurusunda bulunuyorum.
İzmir’de boşanmak istediği eşi Deniz Özarslan tarafından vurulan 31 yaşındaki Ezgi Zerkin’in, annesinin haklı feryadına dair sözlerini okudunuz yukarıda.
Umarım içiniz bir nebze de olsa cız etmiştir.
Umarım bu katillerin, bu canilerin, bu psikopatların elini kolunu sallayarak gezmesine sebep olanlardan, vebali olanlardan hesabını tek tek sorarsınız!
Umarım bu annenin yaşadığına benzer acılar yaşamazsınız!