Eskiden seviyor sevmiyor, yada olacak olmayacak diye papatya yapraklarını yolarak fallar bakardık..
Bu günlerde bakıyorumda anayasa değişiklik paketi ile ilgili kimileri evet yada hayır diye fallar bakıyor; kimileri ise biz fallanacağımız kadar fallandık diyor ve kenarda oturuyor..
Kimileri hükümeti seviyorum öyleyse evet kimileri sevmiyorum öyleyse hayır diyor..
Anayasa paketi ile ilgili değişikliklerin hangi koşullarda oluştuğunu bilmek gerekir aslında:
.
Geçmişte memleket olarak cumhuriyet öncesi ve sonrası dönemden bu yana modernleşme ve gelişme bakımından batı medeniyetlerini örnek aldık.
Cumhuriyet döneminde savaşlardan yorgun çıkmış bir ülkenin liderinin muhasır medeniyetler seviyesi söylemi daha o zamanlardan itibaren Avrupa gelişmiş ülkeleri üzerine yoğunlaştı
Sosyal olarak ileri olan bu ülkeler seviyesine ulaşma çabalarımız kimi zaman koşarak kimi zaman da aksayarak devam etti.
Yazılan Anayasalarımız bu gelişmiş ülkelerdeki anayasal düzenlemelere göre uyarlanmaya çalışılmıştı. Ancak oluşturulmaları bakımından özellikle 1961 ve 1982 darbe anayasaları, demokratik ve siyasal oluşumları sekteletmiş ve demokrasi konusunda geride kalmamıza neden olmuştu ve olmayada devam ediyor..
Bu anayasalardan ilk ikisinin kuruluş dönemi olduğunu kabul edersek 1961 ve 1982 darbe anayasaları devletin kurucu özneleri olan yurttaşları ikinci plana atan bir anlayış hakim oldu ve sürekli olarak o yada bu kesimden vatandaşlarına kısıtlamalar getirdi.
Oluşturulan 1961 ve 1982 darbe anayasaları ile 50 yıldır yönetiliyoruz..
Şimdiki kullandığımız ana yasa ise 1982 darbe anayasasıdır ki bu anayasanın değiştirilmesi konusunda tüm siyasi parti ve STK lar arasında bir mutabakat söz konusudur. Bu mutabakatı göz önüne alan hükümet bir taslak hazırladı ama; değişiklikle ilgili hükümetin yaptığı girişimler ve çalışmalar daha incelenmeden ve bakılmadan rafa kaldırıldı?
Son kullandığımız 1982 darbe anayasası bugüne kadar 16 kez kısmi değişikliğe uğradı ve son referandum ile bu 17 ye ulaşacak.
Anayasa değişiklik paketinde en çok konuşulan maddeler; anayasa mahkemesi ve hsyk nın oluşumu ile ilgili değişiklikler. Konuşulan maddelerdeki bu kurumların düzenlemesi ile ilgili olarak gelişmiş ülkelerdeki benzer kurumların oluşumunu incelememiz ve bizdeki mevcut durumu iyi bilmemiz gerekiyor. Diğer maddelerde sıkıntı yok.
Son günlerde kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan durum; anayasa taslağının ne içerdiği değil, bunu kimin kaleme aldığı tartışmalarıdır. Asıl önemli olan konu; bu tartışmaların gölgesinde bırakılmaya çalışılan değişiklik yapılan maddelerin, ne getirdiği ve ne götürdüğüdür.
Oluşan tüm tartışma ortamına rağmen 1982 anayasası ve oluşumu ile o dönemleri iyi bilenler bu konuda canlı tanıklardır, onlarıda dinlemenizde fayda var..
Yapılan bu değişiklik taslağı en doğru karar mekanizması olan halkın onayına sunuldu ve 12 eylül günü halkımızın bu konudaki kararı en bağlayıcı durum olacak.
Tavsiyem sandığa gitmeden bu maddelerin önceki ve sonraki hallerini okuyup bilgi sahibi olunması ve de buna göre karar verilmesidir.
Gerçektende sandığa gidenlerin evet veya hayır oyu kullanmalarından çok; neye evet veya neye hayır dediğini bilmeyişi olacaktır acı olan?
Diğer Yazılar