Sizin en hayırlınız

Okullar kapandı, binlerce öğrenci tatile girdi. Eskiden anne ve babalar çocuklarını tatil başlayınca bir esnafa çırak olarak verirlerdi. Böylece hem bir usta yanında iş ahlâkı ve âdâb öğrensin, hem de…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Okullar kapandı, binlerce öğrenci tatile girdi. Eskiden anne ve babalar çocuklarını tatil başlayınca bir esnafa çırak olarak verirlerdi. Böylece hem bir usta yanında iş ahlâkı ve âdâb öğrensin, hem de sokaklarda aylak aylak gezmesin diye düşünürlerdi. Şimdilerde ise çeşitli kuruluşlar yaz etkinlikleri düzenliyorlar. Yüzme, spor vs.. Bunun yanında da matematik, yabancı dil, fen dersleri gibi ara dersleri takviye alsınlar isteniyor. Bunlar çocuklarımızın maddi istikballeri için güzel şeyler. Bendeniz bu yazımda çocuklarımızın manevi geleceklerine dikkat çekmek istiyorum. Zira çocuklarımız bizim gözbebeklerimiz. Onların ziyan olmalarını istemiyorsak dinlerini, diyanetlerini, mukaddes kitaplarını öğretmemiz bizim en başta gelen görevlerimizden olmalıdır. Bu bakımdan yaz tatili en güzel fırsat aylarıdır. Anne ve babalar iş güç telaşından bu önemli görevi ihmal edebiliyorlar.

* * *

Çocuklarımıza yaz aylarında başta camilerimiz olmak üzere çeşitli kuruluşlar bu konuda çok güzel hizmet veriyorlar. Kur?an öğrenimi yanında ilmihal bilgilerini de öğreniyorlar. Böylece anne ve babalarını manevi sorumluluktan kurtarmış oluyorlar. Bu kurslar, çocuklarımızın cami ile tanışmalarına da vesiledir. Manen huzur aldıkları camilerde geçirdikleri günleri ömür boyu unutamıyorlar.

Bir zamanlar (1980’li yıllar) anarşist liderliği yapmış sonradan tövbekâr olmuş bir liderle yapılan bir röportaj okumuştum. Biz diyor; Anadolu?dan İstanbul?a üniversite tahsili için gelen gençleri çeşitli vaat ve maddi imkanlarla elde eder, sonra onları terör olaylarında kullanırdık. Benim emrimde 10-15 kişilik bir grup vardı. Geceleri cadde ve duvarlara sloganlar yazdırtıyor, onları yavaş yavaş hazırlıyordum. Bir gün, – falan yere müftülük sitesi yapılıyor, bu gece gidin orayı bombalayın – dedim. İçlerinden bir tanesi ? ben gitmem! Dedi. ? Peki sen kal, diğerlerine siz gidin dedim, niçin gitmek istemediğini sormadım. Bir müddet sonra ? filan caminin imamı çok etkili konuşuyor, gençlerle de ilgileniyor, bu gece gidin evini tarayın bir gözdağı verelim dedim. Peki reis dediler; fakat geçen sefer ki gitmek istemeyen genç yine ben gitmem dedi. Diğerlerine peki siz gidin dedim. Bu gence gitmeme sebebini öğrenmek için bazı sorular sordum. Öğrendim ki bu genç, ilkokul çağlarında yaz tatillerinde mahallelerindeki camiye gönderilmiş. Orada İslâm, kur?an, Allah sevgisi almış. Din adamına saygıyı öğrenmiş. Her ne kadar biz üniversite çağında onu dinsiz yapmak istesekte onun kalbindeki Allah sevgisini, şuur altındaki manevi değerlere saygıyı sökememişiz.

* * *

Değerli okuyucularım gördüğünüz gibi küçük yaşlarda alınan Allah, Kur?an, Peygamber sevgisi çok önemlidir. Ağacın yaşken eğildiğini hepimiz biliriz. Şimdi de peygamberimizin Kur?an-ı Kerîm hakkındaki bazı hadîslerine kulak verelim:

?Kur?an ölü kalplere hayat verir.?

?Ümmetimin en şereflileri kur?an-ı kerim?i ezberleyenlerdir.?

?Kur?an?ı öğreniniz, muhakkak ki o, kıyamet gününde ehline ne güzel şefaatçidir.?

?Evladına Kur?an öğreten anne ve babaya kıyamet gününde cennette tâc giydirilir.?

?Kur?an?ı ezberleyenin anne ve babası müşrik bile olsalar azabları hafifletilir.?

?Kim Kur?an?ı okur ve onu ezberlerse Allah onu cennetine koyar ve ailesinden cehenneme girmeyi hak etmiş on kişiye şefaat etme hakkı tanır.?

?Evlerinizi namaz ve kuran kıraati (okuyuşu) ile süsleyiniz.?

?Sizin en hayırlınız kuranı öğrenen ve öğretenlerinizdir.?

Sağlıcakla kalın..

 

 

       

Sizin en hayırlınız
Bizi Takip Edin