Gazeteci-Yazar Ahmet Taşgetiren’in konuk olduğu programla çözüm süreci Beykoz’da ele alındı.
Türkiye’de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde terörün bitmesine yönelik başlatılan barış süreci Akil Adamlar Heyetinin İç Anadolu Bölgesi Başkanı Gazeteci-Yazar Ahmet Taşgetiren’in konuk olduğu programla Beykoz’da ele alındı.
Beykoz Belediyesi tarafından Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde düzenlenen Yeni Dönemin Eşiğinde Türkiye adlı panele katılan Bugün Gazetesi yazarı Akil Adamlar Heyetinin İç Anadolu Bölgesi Başkanı Gazeteci-Yazar Ahmet Taşgetiren barış süreci ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Başkan Yücel Çelikbilek, belediye çalışanları ve ilçe sakinlerinin katılım gösterdiği programda Prof. Dr. Osman Özsoy’un sorularını yanıtlayan Ahmet Taşgetiren: Silah insanın kimyasını bozuyor. Türkiye bölünmesin, kan akmasın. Ortak paydamız bu. Yanlışlara karşı temel sancılardan kurtulmalı. 400 milyar dolar, 40 bin insan Türkiye’nin son zamanlardaki kayıp miktarıdır. Alternatif çözüm önerileri üretmekten başka şansımız yok. Bizim Akil Adamlar Grubu’nda çok çeşitli kimlikte insanlar var ve biz farklı düşüncelerle bir araya geliyoruz. Türkiye için bir sevda edindirmek hakikaten zor iş. Ancak barış ortak paydasında buluşarak, bu sürecin sağlıklı sona ermesini diliyoruz dedi.
Taşgetiren: Öcalan’a Kürtlerin temsilcisi pozisyonu verilmemelidir.
Devletin, terör sorunuyla baş edemediği için değil, barışa köklü çözüm olsun diye açılım sürecini başlattığının altını çizen Ahmet Taşgetiren, Öcalan’ın, 18 yaşından küçük 35 bin ölen kürt çocuğuna özür borcu vardır. Öcalan’la Kürt meselesi de pazarlık edilmelidir. BDP Partisi, Kürtlerin temsilcisi değildir. Kürt, PKK’yı destekleyen değildir. Öcalan’la sadece silah bıraktırma konusu konuşulmamalıdır. Özellikle Öcalan’a Kürtlerin temsilcisi pozisyonu verilmemelidir. Başbakanın da gözlemlerinde bu var. Devlet dışında silahı başkaları kullanamaz. Bu bir gerçekliktir. Dünyanın hiçbir yerinde devlet dize gelmez. O halde silahı bırakacaklar
Ortadoğu’da da Normalleşiyor
Uzun yıllardır yazdığı köşesinde de bu konulara değindiğini belirten yazar Taşgetiren, 1984’ten bu yana en fazla 2012 yılında 600’den fazla şehit verdik. Çok şükür ki son üç aydır kan durmuş durumda. Türkiye iyiye gidiyor. Anketler yapılmış, halkın, kanın durması noktasındaki ortak kanaati % 98,8 çıkmıştır. Başbakanımız bunu her şey, huzur ve barışın sağlanması için’ diye yorumluyor. Ortadoğu’ya baktığımız da normalleşme süreci yaşanıyor. İslam coğrafyasında normalleşme sancıları başlıyor. Bunlar da çok kolay değil. Türkiye, İsrail ve Amerika ilişkilerine dikkat etmeliyiz. Kürt meselesi de bu akışın içerisindedir. Kürt toplumunun üzerine vesayet oturtuyorlar. Bu barış kapsamında onlar da iyi anlaşılacak. İmralı ve Kandil’i Kürtlerin temsilcisi olarak görmemek lazım. Başbakanımız, doğuya hizmet, altyapı götürüyor. Artık heba olmuş nesillerimiz olmasın. Aslında yazılarımda da değindiğim gibi, sistemin de toplumun kodlarına daha uygun hale gelmesiyle, yeni düzenlemelerle bu sorun çözülebilir. şeklinde konuştu.
Toplumu yeniden kavramaya yönelik iletişim ve oluşum temellerinin daha Turgut Özal zamanında atıldığına da değinen Taşgetiren, Türkiye deki fikri sirkülasyonda Özal’ın payının çok büyük olduğunu, önemli başlangıçlar yaparak bir çok ismi siyasete kattığını söyledi.