Ünlü televizyon spikeri Gülgûn Feyman, Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu tarafından başlatılan “İletişim Konferansları” dizisinin ilki için Beykoz’a geldi.
Ünlü televizyon spikeri Gülgûn Feyman, Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu tarafından başlatılan “İletişim Konferansları” dizinin ilki için okul öğrencileri ile bir araya geldi. “Türkçeyi Güzel Konuşmak ve Kendini Doğru İfade Edebilmek” isimli program kapsamında gençlere doğru Türkçe kullanımının önemi hakkında bilgiler veren Feyman’ın esprili üslûbu ve ilginç anıları, gençler kadar, salonda bulunan öğretmenler ve idari personel tarafından da ilgiyle takip edildi.
Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ahmet Yüksel, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Başkanı Nükhet Güz ile çok sayıda eğitimci ve öğrencinin konferans salonunu doldurdukları konferans, bilgilendirici ve de eğlenceli idi!
Gülgûn Feyman: TRT’li yıllarda dil çok önemliydi
Ünlü spiker Gülgûn Feyman, konuşmasına, “ TRT’li yıllarda dil çok önemliydi; dilimizi doğru kullanmak zorundaydık” sözleri ile başladı.
Türkçe’mizi kaybediyoruz!
“ Dünyanın en zengin ve içinde gerçek anlamda matematiği olan dili olan Türkçemizi kaybediyoruz” diyen Feyman, bunun nedeninin ne olabileceği konusunda ise şu yorumda bulundu: “ Magazin gökyüzüne doğru şahlandı. Edebiyat küstü, bir çölleşme oluştu, yazarın potansiyel suçlu olduğu bir dönemde bize daha nitelikli eserler yerine, harcıâlem eserler sunuldu. Bize ezberlemeyi öğrettiler; bu, dün böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak.”
Gülgûn Feyman, salonda bulunan gençlere, iletişimin önemini vurgulayarak, şu tavsiyelerde bulundu: “ Sakın karşınızdakine ‘beni yanlış anladın’ demeyin! Siz kendinizi ne kadar ifade ediyor iseniz, karşınızdaki de sizi o şekilde anlayacaktır. Ve özür dilemesini bilin. Özür dilemek, bir erdemdir.”
Biz sözlük okurduk, şimdiki spikerler ise magazin dergileri okuyor
Bugünkü spikerlerin üç günlük kurslar ile televizyon karşısına çıktıklarına değinen ünlü televizyon spikeri, “ bizim mesleğimiz üç günlük kurslar ile olmuyor; bir usta çırak ilişkisi ile oluyor. Biz, sözlük okurduk, şimdiki spikerler ise magazin dergileri okuyorlar” dedi.
Türkiye’de muazzam bir kültürel yozlaşmanın yaşandığını, edebî söyleşi programlarının ortadan kalktığını ve bunun sonucunda bugün şiirden nefret eden bir gençlik ile karşı karşıya kalındığını ifade eden Feyman, en çok satılan gazetelerin resimli, boyalı ve kimin, kiminle, nerede, ne yaptığını içerenler olduğunu belirtti ve şöyle dedi: “ Biz bunlar ile oyalanan bir topluma dönüştük, artık kitap okumuyoruz.”
Türkçede 111 binden fazla yaşayan sözcük var
Türkçenin 111 binden fazla yaşayan sözcük içeren bir dil olduğunu belirten deneyimli spiker, Fransızca ve Arapça’dan dilimize girmiş olan kelime sayısının 5 binden fazla olduğunu kaydetti.
Ne kadar az kelimeyle konuşursak, o kadar az düşünürüz
Üniversite mezunlarının ortalama bin 500 ila 2 bin kelime ile konuştuklarını, eğitim düzeyi düştükçe bu sayının daha da azaldığını belirten Feyman, “ kelime sayımızın az olmasının, düşünmememize, kendimizi anlatamamaya ve netice itibariyle de algılama sorunları yaşamamıza sebebiyet” verdiğini kaydederek, “kendimizi doğru ifade edemiyoruz ve bu iletişimsizlik ise her şeyin temel nedeni” yorumunda bulundu.
Konfiçyüs’e sormuşlar…
Feyman, bir millet için dilin ne kadar önem taşıdığını ise, ünlü düşünür Konfiçyüs ile ilgili bir hikâye örneği vererek anlattı: “Konfiçyüs’e, ‘ bir ülkeyi yönetecek olsa, ilk icraatının ne olacağı’ sorusu sorulunca, şu cevabı vermiş: ‘Önce o ülkenin dilini düzeltirdim. Çünkü dil düzgün olmayınca söylenen, söylenmek istenen değildir. Söylenen, söylenmek istenen olmayınca sanat geriler, töreler geriler, adalet geriler, halk çaresizlik içerisinde kalır ve birbirini anlamaz. Bu yüzden sözcükler başıboş bırakılamaz.”
Gülgûn Feyman, anlattığı hikâyenin sonunda ise, Konfiçyüs’ün bu sözleri ışığında, salonda bulunanlara şu soruyu yöneltti: “ Bugün günümüze bir projektör tutar mısınız?”
Gülgûn’un şapkasına ne oldu?
“Bugün olanı da yok saymaya başladılar” şeklindeki sözleri ile yazımda kullanılan şapka işaretinin kaldırılmış olmasını eleştiren Feyman, “şapka, kimin neresine batmış da, şapkayı kaldırdılar?” diye sordu. “ Dilimizden şapkanın kaldırılması mümkün değil, kalkmamalı!” diyen ünlü spiker, şapka kullanılmasına karşı çıkanların, “ şapka konulmamış olsa da, kelimenin kullanıldığı yere göre doğru olarak okuruz” şeklindeki sözlerini doğru bulmadığının da altını çizdi.
Kaç kişi bir “Türk Dil Bayramı” olduğunu biliyor?
Türk Dil Kurultayı’nın ilk olarak yapıldığı 26 Eylül tarihinin “Türk Dil Bayramı” olarak kabul edilmiş olduğunu bildiren Feyman, “ Hiçbir yerde Dil Bayramı’nın kutlandığını görmedim” dedi ve ekledi: “ Oysa bir tane Türkçemiz var; vatanımız gibi, bayrağımız gibi.”
Yılmaz Erdoğan’ın diksiyon dersi verdiğini düşünebiliyor musunuz?
Günümüzde tiyatrocuların diksiyon dersi vermeye başlamalarını da eleştiren ünlü spiker, “Yılmaz Erdoğan’ın diksiyon dersi verdiğini düşünebiliyor musunuz?” dedi.
Türkçenin “müziği şahane bir dil” olduğu ifade eden Feyman, gençlere, “ ne olursunuz, abuk sabuk kelimeler ile konuşup kendinizi düşürmeyin!” tavsiyesinde bulundu.
Sigara içmeyin!
Deneyimli spikerin vurguladığı bir diğer tavsiye ise, “ sigara içmeyin!” oldu. Feyman, sigaranın da insanlar arasında bir iletişimsizlik yarattığını belirtti. Sigara içen insanın kötü koktuğunu ve insanları kendisinden bu nedenle uzaklaştırdığını kaydeden ünlü spiker, “sigara içmez iseniz, kül tablası gibi kokacağınıza mis gibi kokabilirsiniz, sözcükler daha güzel çıkar dilinizden; sesiniz yumuşar; sigara nedeniyle kadın sesleri erkekleşiyor” dedi.
Teşekkür belgesi ile plaket verildi
Programın sonunda ünlü spikere Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Müdürü Ahmet Yüksel ve Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Başkanı Nükhet Güz tarafından teşekkür belgesi ve plaket takdim edildi.
Bu faaliyetler Beykoz halkını da kapsasın istiyoruz
Tertip ettikleri konferanslar dizisi ile ilgili olarak gazetemize özel açıklamalarda bulunan Nükhet Güz, “ okulumuz, bir dizi iletişim konferansları verecektir. Bu amaçla ilk olarak Türkçe’nin ustası Gülgûn Feyman’ı davet ettik. Bu çalışmalarımız Beykoz halkını da kapsasın istiyoruz. Bunun planlaması içindeyiz. Eğitimcilerin de eğitileceği çok amaçlı bir dizi eğitim programı gerçekleştireceğiz” dedi.
Haber: Arzu Başlantı