Türkiye 16 yıldır türlü türlü badirelerden geçerek çok önemli bir değişimi hız kesmeden yaşıyor.
Yaşanan değişim, boyunduruk altına alınmış, prangalara vurulmuş, bağımlı bir ülke olmaktan çıkan; bölgesinde lider ve küresel aktör olan, kendi stratejisini oluşturan, bağımsız bir merkez ülke konumuna dönüşümüdür.
Dönüşüm süreci elbette kolay olmuyor. Türkiye ve İslam düşmanı güçler ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
Sayısız komplo ve tuzak kuruldu
Hatırlayın, Sayın Erdoğan ve Ak Parti’ye Danıştay saldırısı, Rahip Santoro suikastı, Hrant Dink cinayeti ve canlı bomba eylemleri gibi sayısız tuzak kuruldu.
Ak Parti’ye açılan kapatma davası ile Türkiye’de 28 Şubat sürecinde kapatılan Refah Partisi’nden sonra özellikle muhafazakar kesimin umutları bir kez daha kırılmaya çalışıldı.
Parti kapatılamayınca FETÖ/PDY eliyle partiyi ele geçirmeye çalıştı.
Sayın Erdoğan hain planı görüp gerekli önlemleri alınca 17/25 Aralık yargı darbesiyle geldiler.
Erdoğan’sız Ak Parti Planı
Sayın Erdoğan’ın 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı için partisinden ayrılmasını fırsat bilen malum güçler yine harekete geçti ve Erdoğan’sız Ak Parti planını devreye soktu.
Oyunu gören Erdoğan direk müdahale ederek, Sayın Davutoğlu da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı gibi ulvi bir görevi elinin tersi ile iterek büyük oyun bir kere daha bozuldu.
Türkiye’yi İşgal Etme Planı
Kendini iyice çaresiz hisseden haçlı siyonist ittifak son çare olarak yetiştirmeleri eliyle kanlı 15 Temmuz darbe ve işgal girişime kalkıştı.
Sayın Erdoğan’ın liderliği ve devlet-millet kaynaşması sayesinde tarihin en büyük işgal planı çökertildi. Ülkemiz hain emellerin ve alçak planların uçurumundan bir kez daha kurtarıldı.
Bütün bu yaşananların sonucu olarak Sayın Erdoğan’ın liderliğinde ülkenin yönetim sistemini değiştirme kararı alındı.
Ak Parti’siz Erdoğan Oyunu
24 Haziran çok önemli
Tek dertleri ve tek hedefleri var; Recep Tayyip Erdoğan.
Yıllarca birbirine karcı mücadele etmiş kesimleri bir çatı altında toplayıp Abdullah Gül’ü ortak aday yapmak suretiyle Erdoğan’ı yenmeyi planladılar.
Abdullah Gül projesi hayata geçemeyince son perdede Ak Parti’siz Erdoğan formülüyle şanslarını deniyorlar.
İkiyüzlülüklerini, yalanlarını ve yaptıkları zulümleri dünyanın gözü önünde yüzlerine vuran bir Türkiye ve Erdoğan’dan ne pahasına olursa olsun kurtulmak istiyorlar.
Cumhurbaşkanlığını Erdoğan kazansa bile Ak Parti’yi mecliste azınlıkta bırakarak Sayın Erdoğan’ı yalnızlaştırmak ve Türkiye’yi güçsüzleştirmek istiyorlar.
Haçlı siyonist ittifak Türkiye’nin Başkanlık Sistemine geçişini Türk Milleti ve İslam Alemi üzerindeki neredeyse iki asırlık projelerinin başarısızlığı olarak görüyor.
Türkiye’nin tarihteki doğal misyonunu yeniden üstlenmesinden adeta çılgına dönen üst akıl, 24 Haziran seçimini Erdoğan’ın kazanması halinde kendilerinin kaybedeceğini, Türkiye’nin kazanacağını gayet iyi biliyor.
Ancak 16 yıldır bütün oyunları bozan milletimiz yine ferasetiyle son oyunu da bozacaktır.
Kazanan yine ve yeniden Türkiye olacaktır.
Türkiye, karşısında kim olursa olsun kendi yolunu çizmeye, kendi hedeflerine yürümeye ve dünya mazlumlarının gerçek umudu olmaya devam edecektir.
Hem de Sayın Erdoğan Başkanlığında..
Selam ve saygılarımla