Öğretmen olmak isteyenleri Eminönü’ndeki cami avlusunda bekleyen güvercinlere benzeten Bakanı,
Öğretmenin verdiği ders saatine göre aldığı ücreti fazla bularak ne yapıyorlar ki diyen bir Başbakanı,
Kılık kıyafetinden dolayı öğretmeni öğrencilerinin yanında azarlayan valiyi,
Kendilerince haklı sebeplere sığınarak geleceği inşa eden öğretmenleri darp eden öğrencileri ve velileri,
Öğrencilerin başarısızlık sebeplerini tamamen öğretmenlere yükleyen Milli Eğitim Bakanlığı kadrosunu,
Eğitim sistemini yapboza çeviren, öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği itibarsızlaştıran, öğrencileri yarış atı olmaya zorlayan ve sürekli değişikliğe giden yetkilileri,
Atanamayan öğretmenlerin intiharını ‘Gösterişçi intihar eylemi’ olarak değerlendiren Bakanı,
Ben unutmayacağım sizler de unutmayın ve affetmeyin sevgili Beykoz Güncel okuyucuları.
Öyle bir hale geldik ki, idareci olduğu için öğretmene istediğini yaptırabileceğini sananlarla doldu etrafımız!
Her şeyi yaptıracağını sanan bu şahıslar hem usulsüzlük yapmak isteyecek hem de usulsüzlüğüne ortak etmek istediği öğretmeni kabul etmezse hakkında soruşturma açmakla tehdit edecek…
Yok daha neler!
Birazdan sizlerle paylaşacağım olay Beykoz’daki bir okul müdürü ile başka bir okulda görev yapmakta olan bir öğretmen arasında geçmiştir.
Birçok kişinin nimetten saymadığı müzik, resim, beden eğitimi gibi ders kategorilerinin birinden 95 alan öğrenci velisi okul müdürü, kendi çocuğunun yeniden sınava alınmasını talep ediyor.
Öğretmen ise tüm öğrencilerini aynı anda sınav yaptığını, başka hiçbir öğrenciye ek olarak sınav yapmayacağını, bu durumun diğer öğrencilerin hakkına girmek olduğunu ifade ediyor.
Sen misin adaletli olmaya çalışan öğretmen!
‘Eğer sınav yapmazsanız hakkınızda soruşturma açtırırım’ diyecek kadar ileri giden okul müdürüne ne desek az. Durum yeterince çirkin. Bir de bunu teklif eden aynı meslek grubuna mensup bir idareci olunca, olayın vahameti daha da artıyor gözümde. Okul müdürü diye her öğretmene istediğini yaptıracağını sanan, hakkında soruşturma açmakla tehdit eden bu ve benzeri şahısların öğretmenlik gibi kutsal meslekten uzaklaştırılmasını, men edilmesini diliyorum.
Bilmeyenler için de belirtmek isterim ki okul idaresinde çalışan idareciler, e-okul adını verdiğimiz sisteme öğrenci velilerine bilgi vermek amacıyla giriş yapabiliyor, tüm ders notlarını görebiliyor. Ancak eş dost ricası ile bazı idarecilerin, öğretmene danışmadan-sormadan öğrencinin yazılı ya da sözlü notlarını keyfi olarak değiştirebileceği de söylentiler arasında. Ben de kendime görev edindim bu elim olayı. Diğer öğrencilere adaletsizlik yapmamak için okul müdürünün teklifini reddeden öğretmen aracılığıyla söz konusu öğrencinin notunu mezun olana kadar özellikle takip edeceğim!
Dersin öğretmeni olan kişiye baskı uygulanması, soruşturma açılması veya izni dışında not değiştirilmesi gibi hallerde ise gerekli makamlara okul müdürü hakkında işlem başlatılması için dilekçe sunacağım, şikayette bulunacağım. Gazetemiz aracılığıyla da okul müdürünün adını sizlerle paylaşıyor olacağım.
Not: AK Parti Dönemi’nde değişen Milli Eğitim Bakanları ve görev yaptıkları süreler de eğitim sisteminin ne kadar içinin boşaltıldığının kanıtıdır. Her gelen Bakan, bir öncekinin kurduğu sistemi beğenmeyip kendi sistemini oturtmaya çalışmış ve günümüzde eğitim sistemini el birliği ile yerle yeksan etmiştir.
Erkan Mumcu 18 Kasım 2002 14 Mart 2003
Hüseyin Çelik 14 Mart 2003 1 Mayıs 2009
Nimet Çubukçu 1 Mayıs 2009 6 Temmuz 2011
Ömer Dinçer 6 Temmuz 2011 24 Ocak 2013
Nabi Avcı 24 Ocak 2013 24 Mayıs 2016
İsmet Yılmaz 24 Mayıs 2016 Görevde