Geçtiğimiz günlerde TBMM’de kabul edilerek yasalaşan ve Resmi Gazetede yayımlanan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu işçi- işveren uyuşmazlıklarında yeni bir dönemi başlatacak. Kanun yürürlüğe girdi ancak kanunun dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğunu dava şartı olarak öngören 3., 11. ve 12. maddesi 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.
Öncelikle zorunlu arabuluculuk olarak adlandırılan dava şartı olarak arabuluculuk işçi ve işveren arasında yaşanan sorunları dostane yöntemlerle çözecek bir sistemdir. Uyuşmazlık taraflarını bir araya getiren alanında uzman arabulucular (Hukuk Fakültesi mezunu olan ve en az beş yıllık tecrübeye sahip kişiler üniversitelerin 60 saatlik eğitimi sonrası yazılı ve uygulamalı sınav sonucu arabuluculuk yapmaya hak kazanıyorlar), objektif bir şekilde taraflarla görüşme sağlayarak kendi çözüm yöntemlerini geliştirmelerini sağlamakta ve iletişim kurmalarına yardımcı olmaktadır. Gerektiğinde taraflara çözüm önerileri sunarak anlaşmaları yönünde yol gösterici olmaktadırlar.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile birlikte bazı davalarda mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiştir. Buna göre bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilecektir. Diğer bir ifadeyle bu tür işçi-işveren uyuşmazlıklarında mahkeme öncelikli olarak arabulucuya başvurmuş olma koşulunu arayacaktır.
Arabulucuya gitmek zorunlu, ancak arabulucuda uzlaşmak zorunlu değildir. Bu nedenle taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa mahkemeye gidilmesinde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Arabuluculuk görüşmeleri sonunda tarafların anlaşmaya varmaları halinde, üzerinde anlaşılmış olan hususların taraflar tarafından tekrar yargı konusu yapılması mümkün değildir. Arabuluculukta çözümlenmiş bir konunun tekrar yargılama konusu yapılabilmesi için tehdit, hile, cebir gibi taraf iradelerini sakatlayan bir olgunun varlığı gerekir.
Arabulucu görüşmelerinde tarafların kendi istekleriyle anlaşmaya varmaları, böylece mahkemeye gitmeden uyuşmazlığın kısa sürede çözülmesi beklenir. Arabulucu, tarafların bire bir görüşerek daha kısa sürede anlaşmaya varmalarını sağlar. Hem bilirkişi ücreti, dava harcı ve gider avansı gibi yargılama masraflarına katlanılmaz ve hem de kısa sürede dostane bir çözüm elde edilir. Bu nedenle arabulucu vasıtasıyla tarafların anlaşmaya varmaları hızlı ve ucuz bir yöntemdir. Kanun arabulucuya kendisine başvuran tarafın başvurusundan yada dosyanın arabuluculuk merkezinden kendisine intikalinden itibaren azami dört hafta içerisinde arabuluculuk müzakerelerini tamamlayarak raporunu sunma yükümlülüğü getirmiştir. Bu itibarla arabuluculuk hızlı bir süreç olup tarafların hakları üzerinde işleyen zamanaşımı süreleri de bu süreçte kesilecek ve hak kaybı olmayacaktır. İstatistik verilerine göre iş davalarının ortalama görülme süresi 2010 yılında 466, 2011 yılında 488, 2012 yılında 483, 2013 yılında 381, 2014 yılında ise 417 gün olması, dava sürecinin uzunluğunu ortaya koyuyor. 2016 yılında iş mahkemelerinde 522 Bin 535 dava açıldı. Bu davaların 313 bini bir sonraki seneye kaldı. 2016’daki davaların yarıdan fazlası 2016’da çözüme kavuşamadı ve 2017’ye sarktı. Diğer yandan davaların ortalama görülme süresiyse 434 gün oldu.
Taraflar arabulucu görüşmelerine katılmışlarsa anlaşma sağlamaları halinde arabuluculuk ücret tarifesi üzerinden eşit şekilde ödeme yapacaklardır. İşe iadede anlaşma sağlanırsa işçi alacakları üzerinden hesaplama yapılacak, taraflar eşit şekilde ödeme yapacaklardır. Anlaşma sağlanamazsa iki saatten az görüşme süreleri ücreti hazineden karşılanacak, iki saatten fazla süreli görüşmelerde ise iki saati aşan kısımlar taraflarca eşit şekilde karşılanacaktır.
07/06/2012 tarih ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile tarafların arabulucuya başvurarak mahkemeye gitmeden uyuşmazlık için çözüm araması iradi iken ilk kez 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecek 7036 sayılı İş mahkemeleri kanunu ile arabulucuya başvurmak zorunlu hale gelmiş olup 6325 sayılı kanunun yürürlüğü döneminde arabulucuya gelen uyuşmazlıkların % 92’si anlaşmayla sonuçlanmış olup; bu veriler aynı zamanda toplumsal barışa da katkı sağlayacağı yönünde umut vericidir.
Ülkemize hayırlı olsun.
Avukat Arabulucu Erdal Demir