Duayen tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Cumhuriyet’in 100 Yılı” başlıklı söyleşide İstanbul Medipol Üniversitesi öğrencileriyle buluştu. Ortaylı, Osmanlı’dan bugüne dil, kültür ve sosyolojiye dair görüşlerini geniş bir perspektiften anlattı.
İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın katılımıyla “Cumhuriyetin 100 Yılı” başlıklı söyleşi düzenlendi.
Güney Kampüs Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşiye, İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Ceran başta olmak üzere fakülte dekanları, öğretim üyeleri, idari personel ve çok sayıda öğrenci katılım gösterdi.
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç’un sunuculuğunda ve Prof. Dr. Mehmet İpşirli’nin moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Ortaylı, eğitim kalitesinin yeniden değerlendirilmesinin elzem olduğunu söyledi.
Türkiye’nin yetişmiş genç beyinlerinin yurt dışına göçtüğüne değinen Ortaylı şöyle dedi: “Görüldüğü kadarıyla Avrupa, yetişmiş Türk gençlerine vahşi bir şekilde el uzatıyor. Kendileri yetiştirmekle uğraşmıyor, bu açığını bilhassa sağlık alanında güçlü bir insan kaynağına sahip olan Türkiye’den karşılamak için uğraşıyor. Memleketimizin bu durumun sonuçlarıyla baş etmesi kolay değil.”
“CUMHURİYET’İN İLK ÖĞRETMENLERİ ÇOK İYİ YETİŞMİŞTİ”
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Cumhuriyet’in ilk yıllarında çok iyi bir öğretmen sınıfının yetiştiğine işaret etti. Anadolu’nun her ilindeki lisenin en az İstanbul’daki kadar iyi olduğunu vurgulayan Ortaylı, şöyle devam etti: “O dönemde ister İstanbul’da Kabataş’ta veya Haydarpaşa’da ister Konya’da ya da Erzurum’da okuyun iyi yetişirdiniz. Bugün geldiğimiz noktada eğitim kalitesinde problemler var. 9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel’e, ‘Efendim, eğer siz bugünkü aynı liselerde okusanız, Teknik Üniversiteyi bütün zekânıza ve hafızanıza rağmen zor kazanırdınız. Ama o zaman dereceyle kazandınız.’ demiştim. Bugün insanlar artık çocuklarının ilkokulda bile iyi eğitilmediği kanaatindeler. Bunda haksız da değiller. Bu mesele, ulusal bir meseledir. Eğitim kalitelerinin yeniden değerlendirilmesi gerekir.”
“DEĞİŞEN DEVLET DEĞİL REJİM”
Konuşmasında rejim değişiklerinin her zaman aynı yolla gerçekleşmediğine değinen Ortaylı, sözlerini şöyle noktaladı: “Kimi zaman Fransa ve Rusya’da olduğu gibi çok kanlı bir şekilde gerçekleşebilir. Türkiye bu değişimi savaşla ama dışa karşı verilen bir savaşla yapmıştır ki bu aslında bir talihtir. Bir iç savaşın getireceği onursuzluk ve kardeş kavgasındansa dışa karşı düşmanı kovalayarak cumhuriyeti ilan etmek çok daha onurlu olmuştur. Fakat şu gerçeği de tebarüz ettirmekte fayda var. Değişen, devlet değildir. Yeni devlet bir slogandır ve aslında devletimiz devam ediyor. Ama Cumhuriyet’imiz kuruluyor ve rejim değişiyor. Tabi ki biz bu değişikliği hiç de kolay yapmadık. Birtakım insanlar bunu kabul edemeyecek, hatta bizzat Cumhuriyet’in kurucu kadrosu diyebileceğimiz insanlar arasında bile bu konuda görüş farkı olmuş hatta çatışmalar ortaya çıkmış. Nitekim Osmanlı ve Cumhuriyet arasındaki ilişki, basit bir haleflikten ibaret değildir. Ortada bir imparatorluğun yıkılışı, belki de daha doğru bir tabirle dağılışı vardır. Devleti yaşatan kadrolar devam etmiş, elde ettikleri kazanımlarla Cumhuriyet’i kurmuş ve ilerletmişler.”
Söyleşinin video kaydına erişmek için linke tıklayınız:
https://www.youtube.com/watch?v=aaEItzXJePY&t=360s