'Adalet' evden mi kaçtı da arıyorsunuz?

Yollar yürümekle ne aşınır ne de biter. Yürüyün bakalım…

Hani derler ya anca gidersin.

Bu ülkede neler oldu, ne badireler atlattık. Yürümeyi bırakın, sokağa bile çıkmadınız. Bırakın sokağa çıkmayı, sokağa çıkanların önünde…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yollar yürümekle ne aşınır ne de biter. Yürüyün bakalım…

Hani derler ya anca gidersin.

Bu ülkede neler oldu, ne badireler atlattık. Yürümeyi bırakın, sokağa bile çıkmadınız. Bırakın sokağa çıkmayı, sokağa çıkanların önünde durdunuz.

Sırf düşünüyor diye, şiir okuyor diye, inancına göre giyiniyor diye ceza verilenlere ‘adaletin kestiği parmak acımaz yapacak bir şey yok‘ derken ne oldu? Adalet evden mi kaçtı da sokakta adaleti aramaya başladınız?

Devletin sırlarını ifşa edeceksin, vatan hainliği yapacaksın, vekilim diye zırha bürüneceksin..

Bir başörtüsü için meclisten atılan vekil neydi?

Adalet sizin evde değilmiydi? Niye o zaman ses çıkmadı, masalardan kalkmadınız.

Haklısınız o dönemlerde yürünecek yollar yoktu size rahat yürüyün diye yollar yapıldı.  

Yürüyün bakalım rahat rahat yürüyün de bu millet ense tıraşınızı görsün.

TRT 1’de Payitaht Abdülhamit diye bir dizi var bu dizinin  iyi bir izleyicisiyim. Dizinin başında şöyle yazıyor; ‘Tarihteki gerçek şahsiyetler ve olaylardan ilham alınarak hazırlanmıştır

Bir gün geçmiyor ki içeride ve dışarıda ayak oyunları bitmesin bakıyorum.

Dün neyse bugünde aynı.

Bitmeyecek, bittiği zaman zaten biz bitmiş oluruz. O yüzden biz bitmeyeceğiz ve hep mücadele içinde olacağız.

Fakat merak ediyorum. İlerde bir tarihi filim çekilse bu günün Mahmut Paşası kim olur?

Bence bir kişi olmaz, o zaman bir Mahmut Paşa vardı şimdi yüzlerce Mahmut paşalar vardır. Bence insanı üzen dışardan gelen saldırılar değil içerideki Mahmut paşalar… 

Hiç düşünmüyorlarmı acaba?

Ne oldu da dış mihraklar hep bir oldu da bu kadar saldırı başladı. Bakanlarımızın bile ülkelerine girmelerine tahammül edemiyorlar.

Bu ülkenin ektiği tohumlar bitmez.

Türkiye’nin dostları da bitmez.

Televizyondaki ayak oyunlarıyla bugünkü oyunlara bakınca isimleri, şekilleri değişik olsa da oyun aynı. Maneviyatı al, ülkeyi sömürü düzenine getir, devamlı sağ sistem aynı, böl, parçala, yönet. Oyuncular kim; içimizdeki vatan hainleri.

Bu ülke dualı, bu ülke cefakar, bunu mülteci kardeşlerimizi bağrına basarak gösterdi. 

Eğer yürüyorsan birileri dedi diye yürüme, dışardan kumandayla yürüme. Keşke 15 Temmuz’da köprüye yürüseydin. Belki bugün bizde de derdik yanlışa karşı yürüyor.

Fakat vatan hainliği yapmış yol arkadaşında olsa savunma.

Hakkı savun, hakikati söyle bizde seyredelim ve dinleyelim.

Yoksa ‘yürü de ense tıraşını görelim’ derler.

'Adalet' evden mi kaçtı da arıyorsunuz?
Bizi Takip Edin