Atma (doğaçlama) Karadeniz türkülerinin genç ustası Yusuf Saral, Beykoz Güncel Haber’e konuk oldu. Genç sanatçı, bizim için ünlülere “attı!”
Doğaçlama, hiç şüphesiz çok farklı bir yetenek! Atma (doğaçlama) Karadeniz türkülerinin genç ustası Yusuf Saral, gazetemize konuk oldu. Genç sanatçının bu doğal yeteneğini sizlere aktarabilmek için, kendisine çeşitli isimler verdik. Biz isimleri söyler söylemez, sanatçı bakın neler doğaçladı?
Beykozlu demek çok yanlış olmaz!
Akrabaları Beykoz’da yaşayan ve her fırsatta Beykoz’a gelen sanatçı Yusuf Saral, bir dönem burada bir ticarethane de işletmiş! “ Beykoz’un havasını solumadan olmaz!” diyor!
Yusuf Saral’a, bundan yaklaşık 2 sene önce bir organizasyonda, sahne üzerindeki bir performansı sırasında rastladık.
Burada, masaları tek tek dolaşan sanatçının, konukların çeşitli özelliklerinden yola çıkarak, doğaçlama usulü ile anında söyleyiverdiği dörtlükler, söz konusu organizasyonu oldukça renklendirmişti doğrusu!
Geçtiğimiz günlerde Saral ile tekrar karşılaşınca, bu kez kendisinden bir röportaj talebinde bulunduk. Sağ olsun, yoğun çalışmaları arasında bizi kırmadı.
Bu işe akıl ermez, budur Allah vergisi!
1976, Rize- Kalkandere doğumlu olan Yusuf Saral, 11 yaşına kadar eğitimine devam eder ancak o zamanki koşulların da gerekliliği sonucunda, çalışmaya karar verir. Böylelikle, büyüklerinin yanında inşaatlarda sıva işleri yapmaya başlar. Tabii, içinde keşfedilmeyi bekleyen yeteneğinin etkisiyle ara ara mahallî düğünlere giderek, buralarda Karadeniz türküleri de söylerken, “ Kendisini birden doğaçlama türkülerin içinde bulur!”
Saral, doğaçlama yeteneğini şu atma cümle ile tarif ediyor bize kısaca: “Rize’de çay kesilir, altındadır sergisi; bu işe akıl ermez; budur Allah vergisi!”
Yani, Saral’ın deyimi ile; “ Bu, sonradan öğrenilecek bir şey değil!”
Saral’a; bu yeteneğin, Karadenizli sanatçılarda yaygın olup olmadığını sorduğumuzda ise şu cevabı alıyoruz kendisinden: “ Karadeniz’de iki kişi vardır. Genç, yeni nesil olarak şu anda gündemde olan isimlerden biri: Doğaçlama türküleri icat eden Neşat Aydın; ikinci isim de Yusuf Saral’dır!”
Sahip olduğu bu yeteneği süreç içerisinde fark ettiğini ifade eden sanatçı, hemen başlıyor “atmaya!”: “ Benim türkülerimi zaten dinliyor âlem; Arzu Hanım’ın elinde duruyor siyah kalem!”
“ Gezelim, Görelim” programı keşfetti!
İnşaat işçiliği ve düğünlerde söylenen türkülerden televizyonlara dek uzanan bu başarı hikâyesinin nasıl geliştiğini sorduğumuzda ise, öğreniyoruz ki, Yusuf Saral’ı, TRT’de yayınlanmakta olan “ Gezelim, Görelim” isimli program keşfetmiş!
O zamanlar henüz 15-16 yaşlarında olan sanatçının, köy düğünlerine gidip de türküler söylediği bir dönemde, Kalkandere Belediye Başkanı Nihat Çolak, programın yapımcılarını ilçelerine davet eder. İşte, Saral da Karadenizli bir doğaçlama sanatçısı olarak bu programa davet edilir ve yapımcıların dikkatini çeker! O kadar ki, program ekibi Karadeniz’de yaptığı gezilere Saral’ı da davet eder artık.
Ardından, ver elini televizyon kanalları!
Bu keşfin sonrasında ise, sanatçının televizyon ekranında programlar yaptığı bir süreç başlar. İlkin, Rize’den yayın yapan Mesaj TV kanalı! Burada rahmetli sanatçı Cevahir Şerbetçi ile atma türküler icra ederler birlikte.
Bu programın sonrasında Kanal D’de yayınlanan “ Sabah Şekerleri” Programı’na uzun süre konuk olan sanatçı, “ Kendisini İstanbul sanat camiasının içinde bulur.”
Veresiye taksi!
TGRT Radyosu’nda iki sene Ali Öztürk ile birlikte program yapan Yusuf Saral; “ Sanat için çok mücadele verdim; öyle tepeden inme gelmedim!” diyor bize ve bir anısını da paylaşıyor: Arabası olmayan sanatçı, arkadaşlarından ricada bulunarak, ikamet ettiği yer olan Üsküdar’dan kalkar ve veresiye taksi ile radyo programının yapıldığı yer olan Yenibosna’ya iki sene boyunca gider gelir!
Uydu yayına merhaba!
Saral, daha sonra Kaçkar TV’ye geçer! Burada Rize Dedeman Otelleri’nin sponsorluğunda her hafta “ Yusuf Saral Show” isminde ve uydudan yayınlanan bir canlı yayın programı yapan sanatçının yaklaşık bin kişinin katılımı ile gerçekleştirdiği şovu, oldukça iyi “reyting” yapar. Öyle ki, izleyenler tarafından her programa 4 bin civarında mesaj gönderilmektedir!
Kaçkar TV’den sonra, “Çay TV” ve “ Vizyon Türk “derken, Türkiye’nin her ilinden canlı yayınlar yapmaya başlar genç sanatçı!
Damat biliyor; kız tarafının haberi yok!
Bu eğlence programları aynı zamanda birer yardım programlarıdır adeta: 9 yaşındaki bir çocuğa karaciğer nakli, okullara bilgisayar, akülü sandalye ve tekerlekli sandalye dağıtımları, sosyal güvencesi olmayanların hastanelere yönlendirilmeleri, evlenecek çiftlere yardım… Yusuf Saral’ın programları adeta birer yardım programıdır. Tabii bu, iş dünyasının cömert yürekleri sayesinde mümkün olur!
“Bir elin verdiğini ikinci el duymayacak” diyen sanatçı, evlenecek çiftlere yardım yaparken, damadın rencide olmaması için, bundan gelinin ve gelin tarafının asla haberleri olmamasını sağlar! Saral, bu programları anlatırken; “Desinler için yapmak doğru değildir. Ben tamamıyla Allah rızası için yaptım” açıklamasında bulunuyor bize.
2009 seçimlerinde CHP için seçim şarkısı besteledi
CHP organizasyonlarında rastladığımız ve 2009 yerel seçimlerinde Beykoz CHP İlçe örgütü için bir seçim şarkısı bestelemiş olduğunu da bildiğimizden dolayıdır ki, Saral’a; “ CHP’nin sanatçısı mısınız?” diye sorduk. Saral’dan şu cevabı aldık: “ Hayır; sanatçının siyaseti olmaz. CHP İlçe Başkanı sayın Hızır Yılmaz Bey, benim kapı komşum, ağabeyimdir. Sanat hayatıma adımımı atarken, bana çok ağabeylik yapmıştır. Şimdi de ben yardımcı olmaya çalışıyorum kendilerine. Bugün buradayım; yarın öbür partide. Sanatçının partisi olmaz. Bir sünnet şöleninde ya da bir kongrede sahne aldım diye, adımın parti ile özdeşleştirilmesini kesinlikle kabul etmiyorum. ”
Rahatsız oldum, olmadım değil!
Söz konusu seçim şarkısını bir vefa borcuna karşılık olmak üzere ve sadece Beykoz’da çalınacağını düşünerek bestelediğini ifade eden sanatçı Yusuf Saral, bestesi çok beğenilince, bunun Türkiye genelinde çalındığını belirterek, şunları söyledi: “ Seçim şarkısının Karadeniz’e hitap eden bölgelerde çalması beni rahatsız etti, etmedi değil. Çünkü ben Karadeniz Halk Müziği sanatçısıyım. Benim bir partiye taraf görünmem, başkalarını rahatsız edebilir. Ben destek vermeye çalıştım: Bu MHP de olabilir, CHP de olabilir, AK Parti de, BBP de olabilir.”
Müteessir değilim!
Bu durumun kendisini olumsuz etkileyip etkilemediğini soruyoruz genç sanatçıya. “ Tabii, etkiledi! Belediyeler, festivaller ve sponsorluklar bağlamında bayağı olumsuz etkiledi” yanıtını alıyoruz kendisinden. Ancak peşinden de ekliyor: “ Ben bundan müteessir değilim çünkü kendimi biliyorum; ne amaç ile yaptığımı biliyorum.”
Hızır Yılmaz yürüdüğü sürece yanındayım
Karadenizli sanatçı, sözlerinin devamında şunları söylüyor bize: “Hızır Yılmaz yürüdüğü sürece ben onun kardeşi olarak yanındayım. Her şekilde yanındayım. Ben onu dünyalar kadar severim; o benim ağabeyimdir. ‘ Kişisel’ olarak yanındayım; bunun altını çizerek söylüyorum. Ben siyaseti sevmiyorum.”
Sevmediğim iki şey…
Karadenizli doğaçlama ustası, bu sözlerinin hemen ardından bir ekleme yapıyor: “ Dünyada iki şeyi sevmem: Siyaset ve futbol! Sadece milli takım oynadığı zaman seyrederim maçları!”
Muhsin Yazıcıoğlu ağabeyim gibiydi
Sohbetimizin ilerleyen bölümlerinde Muhsin Yazıcıoğlu ile birçok parti kongresinde sahne aldığını da hatırlatan Saral, “ Rahmetli, beni evladı gibi severdi; ben de onu ağabeyim gibi. Her faaliyetlerine gönülden giderdim” dedi.
Şu an Karadeniz TV’de
Yusuf Saral, Karadeniz TV’de şu anda çiçeği burnunda bir canlı yayın programı hazırlıyor: “ Yusuf Saral Show.” “Çiçeği burnunda” tabirini kullanıyoruz çünkü Saral, kanal ile imzayı henüz yeni atmış bulunuyor!’
Yerel seçimler yaklaşıyor; ne olacak?
Saral’a yerel seçimlerin yaklaştığını hatırlattık ve sorduk; “ Acaba, kendisinden şarkı isteyenler oldu mu?” Ünlü doğaçlama sanatçısı şu şekilde yanıtlıyor bizi: “ Birçok partiden geliyorlar ancak ben artık o tarz işlere girmiyorum. Hiçbir partiye kaset yapmak istemiyorum!”
O seçim şarkısında ne demişti?
Sözlerini yazdığı, bestelediği ve Beykoz yerel seçim çalışmaları için seslendirdiği söz konusu seçim şarkısında bakın ne demiş Saral: “ Kılıçdaroğlu, dürüstlüğün simgesi; oy verin CHP’ye, gür çıksın halkın sesi! Bu seçimle girelim mutluluğun yoluna; oyumuz helal olsun bu Kılıçdaroğlu’na. Artık Türkiye’mizin kalmaz bitmeyen yolu; 2B sorununi çözer Kılçdaroğlu!”
Birincilik plaketini Tayyip Erdoğan’ın elinden almış
Rizeli bir sanatçı olarak aynı zamanda hemşerisi olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la tanışıp tanışmadığını soruyoruz kendisine. Öğreniyoruz ki, henüz AK Parti’yi kurma çalışmaları sürerken Yeni Şafak Gazetesi’nde tanışmış Erdoğan’la ve bu karşılaşmada Erdoğan için atma bir türkü de söylemiş. Bakın Saral, o türküde Erdoğan’ı güldüren neler doğaçlamış geleceğin Başbakanı’na: “ … Etkilemesin seni başkasının azarı, fayda vermez cevize saldırsa da yazarı! Oyumuz helal olsun sana Tayyip Erdoğan, Başbakanlık yakışır sana Tayyip Erdoğan!”
Saral, o sıralar Üsküdar’da düzenlenmiş olan “ Atma (doğaçlama) Türküler Yarışması”nda, 14 kişi içinden birinci seçildiğinde, yine Tayyip Erdoğan’ın elinden almış plaketini!
Başbakan için doğaçlama
Sanatçı Yusuf Saral’dan Başbakan Erdoğan için taze bir türkü doğaçlamasını istediğimizde ise bakın neler söyledi:
“ Söylerim türküleri Arzu Hanım bu gece, şu Tayyip Erdoğan’a boynumuz kıldan ince! Dünyanın dört yanına uzanıyor kolları; hep duacıyım ona, açık olsun yolları!”
Tarkan ile gurur duyuyoruz!
Madem Rize’den konuştuk; Rize deyince aklımıza bir de megastar’ımız Tarkan geliyor tabii! “ Hiç tanıştınız mı?” diye soruyorum: “ Hiç yüz yüze gelmedim. Bir konserinde orkestramdaki kemençeci arkadaşımı talep etmişlerdi benden; ona gönderdim. Tarkan ile gurur duyuyoruz. Karadeniz’in, Rize’mizin gururudur” şeklinde cevap veriyor Karadenizli sanatçı.
İsmail Türüt’e övgüler
Yusuf Saral, Karadeniz müziğinin tanınmasında rahmetli Erkan Ocaklı ve de ünlü sanatçı İsmail Türüt’ün çok emekleri geçtiğini belirterek, kendilerinden övgü ile bahsediyor: “ Karadeniz’den 5 bin sanatçı gelse, onun yaptığı sanatı kimse yapamaz” diyor Saral, İsmail Türüt için.
Şevval Sam, Karadeniz doğallığı ile okuyamıyor
Yusuf Saral’a, Karadenizli bir türkücü olarak, Karadeniz türkülerini yorumlayan sanatçı Şevval Sam’ı nasıl bulduğu sorusunu yönelttik. Saral, şunları söyledi: “ Şevval Sam’ın sanatını gerçekten seviyorum; güzel okuyor. Ama tabii, tam Karadeniz doğallığı ile okuyamıyor; yapmacık. Ancak Şevval Sam; sanatı, türküleri yorumlaması ile saygı duyduğum ve kendisini Tükiye’de kabul ettirmiş bir sanatçıdır.”
Yerel ağız sanatçı İsmail Türüt’tür
Konu, Karadeniz ağzı ile türkü okumaya gelince, Yusuf Saral, örneklemeler yapıyor bize: “ Volkan Konak, Karadeniz’in sevilen bir sanatçısıdır ama güzel okuyan İsmail Türüt’tür. Karadeniz’in yüzde 99’u İsmail Türüt dinler. Volkan Konak ise kendisini tüm Türkiye’ye kabul ettirmiştir.”
Eline kemençe alan sanatçı oluyor
Konuşmasının devamında, “ Eline kemençeyi her alan sanatçı oluyor” eleştirisinde de bulunan Saral, genç türkücülerin günümüz piyasası içinde çok zorlandıklarını ifade ederek, şu açıklamada bulunuyor: “ Şu anda piyasada çevren yok ise, bir hiçsin. Ancak çevren varsa, sesin olmasa bile bir kanala yerleştirirler seni!”
16 yaşında çocukların sanatçı olmak için İstanbul’a geldiklerini ifade eden Yusuf Saral, “ Acıyorum bu çocuklara” yorumunda bulunuyor.
İsim verdik, doğaçlamalar aldık…
Şehitlere…
“Yüreğim kan ağlıyor, habu Yusuf neylesin; tüm şehitlerimize Allah rahmet eylesin.”
Şiddet gören kadınlar için…
“ Sevdalıktan ölenler dedi, dua edin dirilsin; hanıma el vuranın elleri de kırılsın.”
Atatürk
“ Elimde demir maşa; taşa vururum taşa. Senin yerin dolmaz ki Mustafa Kemal Paşa.”
Muhsin Yazıcıoğlu
“ Buradan çıkacağım Karadeniz yoluna; ölüm hiç yakışmadı Muhsin Yazıcıoğlu’na. Yusuf Saral ağlıyor; ağlayarak neylesin? Suikastta ölmüştür, Allah rahmet eylesin. Her zaman güzel olur şiirlerin serisi, kendisi öldü ama kan ağlıyor gerisi. Hiç kimse durduramaz bu yaralı yüreği; kara topraklar aldı yaslandığım birini.”
Turgut Özal
“ Söylerim türküleri, sevdada buçuk idik; Özal öldüğü zaman o zaman küçük idik!”
“ Sevdalığa karışma, her şey geliyor aşka; Turgut Özal deyince, onun yeri bambaşka!”
Beykoz
“ Bakarım Beykoz’uma; tepeleri ormanlık; hiçbir yerde görülmez orada olan insanlık.”
Kemal Derviş’e
Kemal Derviş’in, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı sırasında Kalkandere Vakfı’na geldiğini söyleyen Yusuf Saral, Derviş’le orada karşılaşınca, şu atma türküsünü söylemiş ona: “ Atma türkülerini deyi bu Yusuf, deyi; sen mi kurtaracaksın bu güzel Türkiye’yi?”
Bir doğaçlama da muhabire tabii!
“ Kulağında küpeler tellere asılacak; yaptığın röportajlar ne zaman basılacak? Bu atma türküler ilen sakın gücenme bana, ama elbiselerin güzel yakıştı sana! Testiyi koydum suya o dolmazsa dolmasın; çay getireceksin bana, sakın şeker olmasın!”
Hayhay!
Sanatçımızın bizim için yapmış olduğu bu güzel doğaçlamaya “Hayhay!” deyip misafirimize şekersiz çay ikramında bulunduktan sonra, röportajımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Bir yandan çayımızı yudumlarken, diğer yandan da sanatçımıza doğaçlama yapmasını istediğimiz isimleri sıralamaya devam ediyoruz!
Tansu Çiller
“ Onun siyasetliği dolaşıyor kanıma; her güzellik yakışır habu Tansu Hanım’a”
ABD Başkanı Obama
“ Fatiha okudun mu mezarlıkta yatana? Obama’yı karıştırma bu güzelim vatana!”
Türkan Şoray
“ Öyle sevdalar ettim, büyüklerden gizledim. Küçükken filmini seve seve izlerdim.”
Siyaset
“ İnsanın günü biter, bir gün olur ölecek; siyaset öyle bir şey, biri gidip gelecek.”
Emek hırsızlarına
“ İşçi çalışır ama hep yanında kalacak, parasını vermeyen Allah’ından bulacak. Çok derindir derindir birisinin yarası; helal olur mu ona garibanın parası? Hep beraber göreceğiz nasıl gelecek sonrası; hep beddua edecek Allah’ın fukarası. Bir gün buluşacağız Beykoz’un deresinde, işte öyle insanların adamlık neresinde? ”
MHP lideri Devlet Bahçeli
“ Sevdalığın yüzünden hepten döndüm deliye; saygı gösterelim şu Devlet Bahçeli’ye.”
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül
“ Öyle siyasetçi var; tükeniyor nefesi; nerdedir Sarıgül’üm, daha çıkmıyor sesi? Mustafa Sarıgül’dür; yarış bakalım, yarış; ama güzel Şişli’yi sonunda ettin Paris!”
Kemal Kılıçdaroğlu
“ Yükledim arabamı, yönsüz gidiyor, yönsüz; şu Kılıçdaroğlu’na her zaman saygım sonsuz.”
Dede nasihatı!
Doğaçlamalarda verdiğimiz politik isimlere cevabı yine doğaçlama ile oluyor sanatçı Yusuf Saral’ın: “ Güneş vuruyor güneş Rize’deki yakaya; dedemden nasihattır; girmem politikaya!”
2013 yazında yeni bir albümü çıkacak
Sanatçımız ile yaptığımız sohbette, 2013 yazında çıkacak olan yeni albümünde, doğaçlama türkülere yer vereceği bilgisini de aldık.
Hep biz mi isteyeceğiz? Röportajımızın sonunda Karadeniz türkülerinin yetenekli doğaçlama sanatçısı Yusuf Saral’ın bir isteği oluyor bizden:
“O önümdeki bardak, yine bir çayla dola; bir hatam varsa eğer, Arzu Hanım, affola!
Haber: Arzu Başlantı