Otobüs durağında beklediği sırada iki köpeğin birbirleriyle oynamasından, martıların uçuşundan, balıkların yüzüşünden anlam ve sevgi çıkarmak onda vardı.
Hatta günün birinde evinde bir akrep ile karşılaşmış ve onunla muhabbet etmişti! Ona akreple nasıl muhabbet ettiğini sorduğumda, bana anlattıkları karşısında kendisine olan hayranlığım bir kat daha artmıştı.
İnsanları sabırla dinlemek, dinleyip tebessüm etmek, her düşünceye saygı duymak ve hatta her türlü sözlü taciz karşısında yorum yapmamak da ondaydı.
Sabır küpüydü. Her insana nasip olmayacak meziyetleri vardı. Tatlı dille anlatıp usulünce ve kırmadan, incitmeden söyler; görmezden gelmesini bilirdi.
Kirli, kaypak ve omurgasız insanın çokça bulunduğu böylesi bir ortamda bu tür kişiler için iyi olabilirler, ‘düzelebilirler’ diyebilme ve bu kişilere umutla ve inadına insan gibi yaklaşabilme meziyeti de ondaydı.
Parlak bir kariyeri olmasına rağmen bundan hiç bir yerde bahsetmeyişi, bahsedildiği zaman ise hemen konuyu kapatmaya çalışması, onu kendisi yapan nadide bir özelliğiydi.
Kendisiyle uzun süre beraber çalışmış olmamıza rağmen, cenazesine gelen dostlarından öğrendiğim meziyetleri ortaya çıktı. O, ülkeye kazandırdığı insanları ve dudak uçuklatan projelerini bize hiç anlatmadı; bu meziyet, bu mütevazılık bir onda vardı.
Yaradılanı yaratandan ötürü sevmek de ondaydı…
GÜZEL AHLAKLI İNSANDA OLMASI GEREKENLER
Üzerine düşen görevleri yapar.
Verdiği sözde durur.
Emanete ihanet etmez.
Kötülüğe yaklaşmaz.
Savurganlıktan kaçınır.
Hiç bir konuda doğruluktan ayrılmaz.
Kimsenin arkasından konuşmaz.
Kıskançlıktan, yalan ve iftiradan kaçınır.
Başkalarını hor görmez.
Görgü kurallarına uyar.
Öfkesini yenmesini bilir.
Güzel yüzlü, nur yüzlü adam…
Mekânın cennet olsun Muhammet Mustafa Dumlupınar…