CHP Beykoz İlçe Örgütü, Poyrazköylü balıkçıların sorunlarını dinledi
CHP Beykoz İlçe örgütü Başkanı Hızır Yılmaz, “ Poyrazköy Su Ürünleri Tulina ve Kılıç Balığı Avcılığı Derneği” yöneticilerini kabul etti. Yılmaz, söz konusu kabulde, Ak Parti iktidarına gönderme yaptı: “ İktidar bu ağa takılır!”
Bu yılın Eylül ayında CHP Milletvekili Mahmut Tanal ile birlikte Poyrazköylü balıkçıları yerlerinde ziyaret eden İlçe Başkanı Hızır Yılmaz, bu ziyaretin uzantısında yaşanan gelişmeleri, “ Poyrazköy Su Ürünleri Tulina ve Kılıç Balığı Avcılığı Derneği” Başkanı Şaban Bostan ile birlikte Beykoz yerel basının da katıldığı bir toplantıda kamuoyuna duyurdu.
Balıkçılar lehine verilen kanun teklifleri ve araştırma önergesi
Poyrazköylü balıkçılar, CHP Beykoz İlçe Örgütü’nün Kavacık’ta bulunan binasında hazır bulunan partililere ve yerel basın mensuplarına yönelik olarak yaptıkları bilgilendirme toplantısında, son Ankara ziyareti konusunda ayrıntılar aktardılar.
Dernek Başkanı Şaban Bostan, Ankara’da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve yönetim kadrosu ile görüştükleri bilgisini verdi. Bostan, balıkçılar lehine olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na CHP Milletvekili Mahmut Tanal tarafından bu yıl içinde çeşitli konularda sunulan kanun teklifleri ve ayrıca Milletvekili Sezgin Tanrıkulu tarafından 10.10.2012 tarihinde verilen Meclis araştırma önergesi hakkında da detaylı bilgiler aktardı.
Şaban Bostan: İktidar bize kapılarını kapattı
Konuşmasına, balıkçılar olarak zor durumda bulunduklarını ifade ederek Başlayan Dernek Başkanı Şaban Bostan, “ İktidarın kendilerine kapıları kapattığını” ifade ederek, “ Bu yazın başında, bize ‘İstediğiniz yere gidin’ dediler” açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu ile görüştük
CHP Beykoz İlçe Başkanı Hızır Yılmaz’ın desteği ile Ankara’ya giderek, CHP yönetimi ile görüştüklerini kaydeden Dernek Başkanı Şaban Bostan, Kılıçdaroğlu ile görüşmelerinde, CHP Genel Başkanı’nın kendilerine, “ Gereken neyse yapılacak, içiniz rahat olsun” dediğini ifade etti. Bostan, “ Sayın Kılıçdaroğlu’nun tüm kurmayları ile birlikte toplantı yaptık. Kendisi bize, ‘Biz bu işin üzerine gideceğiz’ dedi” açıklamasında bulundu.
Denizcilik Bakanlığı kurulması için kanun teklifi
Burada yaptıkları toplantıda, CHP grubuna sorunlarını ilettiklerini kaydeden Şaban Bostan, “ Milletvekilimiz Mahmut Tanal’la Eylül ayında İstanbul’da yaptığımız görüşmeden beri irtibat halindeydik. Bize, “ Sorunların giderilmesi için elimden gelen bütün gayreti göstereceğim’ dedi ve sözünde durdu.”
Dernek Başkanı Bostan, sözlerinin devamında, İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal tarafından bu yıl içinde T.B.M.M Başkanlığı’na sunulmuş bulunan kanun tekliflerini de şu şekilde sıraladı: “ Denizcilik Bakanlığı’nın kurulması; Balıkçılar Meslek Odası Birliği’nin kurulması; İcra ve İflas Kanunu’nda değişiklik yapılması.”
Meclis araştırması istendi
Şaban Bostan, Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun ise, “Su ürünleri konusunda zenginliğimizi en verimli şekilde kullanmak ve bunun sonucu olarak sürdürülebilir balıkçılık kavramına ulaşılması, sektörün karşılaştığı sorunların tespiti ve çözümünü belirlemek, gerek besinsel, gerek maddi gelir sağlamak amacıyla Meclis araştırması açılması” yönünde T.B.M.M. Başkanlığı’na araştırma önergesi verdiğini de belirtti.
Yalvardık; gitmediğimiz makam kalmadı
Beyaz etli orkinos ve kılıçbalığı avcılığı ile ilgili olarak tüm ağlarına 2002 yılında yasak geldiğini belirten Dernek Başkanı Bostan, şunları söyledi: “ 2004 yılına kadar yalvardık; gitmediğimiz makam kalmadı. ‘Aman bize izin ver, vaziyet perişan’ diye yalvardık. Çünkü Avrupa çalışıyor, bütün dünya çalışıyor; bize yasak ediliyor. Ondan sonra bize 2004 yılında 2 ay izin verdiler.”
Yazışmalarımız hep reddedildi
“ 2005 yılında Akdeniz ve Ege’de avlanmamıza gene yasak geldi. 2005 yılında tekrar yalvardık, bize bir ay izin verildi. Avrupa, 12 ay çalışıyor; resmi belgeler var. Cumhurbaşkanlığı’na, Başbakanlık’a, Dışişleri Bakanlığı’na, İç İşleri Bakanlığı’na, Meclis Başkanlığı’na, Tarım Bakanlığı’na, Avrupa Birliği Bakanlığı’na yazışmalarımız hep reddedildi.”
Basın mensuplarına CHP ile yapmış oldukları ziyareti değerlendiren Dernek Başkanı Bostan, “ Şu an gidişatımız evelallah yoluna girdi” yorumunda bulunarak, “ Bundan sonra ne yapacağız; ona göre yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Balıkçılar ne dedi?
Yetkili makamlardan aldıkları balık avlama izinlerinde, kendilerine ‘Ağlarınızı yapın’ dendiğini hatırlatan Poyrazköylü balıkçılar, bunun üzerine bankalardan kredi çekerek, ağlarını yaptıklarını kaydederek, söz konusu bu süre içinde kendilerine mazot ve plaka başta olmak üzere pek çok sorun çıkartıldığını belirttiler.
Bir kısım balıkçı, “ Balıkçılık politikamız küçük balıkçılığı yok etmek üzere” derken, diğer bir kısım balıkçı ise, balıkların yok olmasında deniz kirliliğine de atıfta bulunarak, “ Tuvalet kâğıdından ve saçtan dip ağımı çekemedim. Bu kadar kanalizasyon nereye akıyor?” diye sordu.
Deniz kirliliğinin yanında, bilinçsiz avlanmanın; özellikle de gırgır tekneleri ve ışıklı avlanmanın bazı balık türlerini yok ettiğini belirten balıkçılar, “ Türkiye’de balıkçılık ile ilgili mücadele veren tek dernek biziz. Balıkçılar Kooperatifi özgür değil, bizim gibi konuşamaz” dediler.
Doğacak çocuğumuza balık yedirmek için
Konuşmasının devamında, “ Hükümet tarafından başka taraflara itildiklerini” ifade eden Poyrazköy Su Ürünleri Tulina ve Kılıç Balığı Avcılığı Derneği Başkanı Şaban Bostan, balıkçılar olarak “ Sürdürülebilir” bir balıkçılığı amaçladıklarını ifade ederek, “ Doğacak çocuğumuza balık yedirmek için sürdürülebilir balık avcılığı yapmamız lâzım” dedi.
‘Balığı denize dök’ diyorlar!
Sürdürülebilir balıkçılık için, Balıkçılık Bakanlığı’nın kurulması ve tüm balıkçılığa kota getirilmesi gerektiğini kaydeden Bostan, Avrupa’daki balıkçılıkta kota bulunduğunu ifade ederek; “ Bizde ise, ‘dök balığı denize’ diyorlar bize. Balık, dökülür mü? Bu bizim velinimet!” açıklamasında bulundu. Dernek Başkanı Bostan, fazla tutulan balığın denize dökülmek yerine, Avrupa’da olduğu gibi kotadan düşürülmesi gerektiğini belirtti.
Hızır Yılmaz: Hiç kaygı duymadım
Toplantıda söz alan CHP Beykoz İlçe Başkanı Hızır Yılmaz ise, siyasetçilerin gittikleri yerlere şirin görünmek için, sorunlar dile getirildiği zaman, ‘ Bakacağız, edeceğiz’ dedikleri hatırlatmasında bulunarak, “ Balıkçı dostlarım Ankara’ya giderken, benim kaygım yoktu çünkü CHP’nin yeni anlayışında, bir şeye yerinde cevap verip onu sonuna kadar takip etme gibi bir sorumluluğumuz var” dedi.
Hakkını alamayan kesimlerin yanında olacağız
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Poyrazköy’de kendileriyle bir araya gelmesinin ardından balıkçılara verdiği sözü yerine getirdiğini görmekten dolayı mutluluk duyduğunu belirten CHP İlçe Başkanı, “ Bunu görmüş olmaktan dolayı hem vekilim, hem partim ve İlçe örgütüm adına, hem de balıkçı dostlarım adına gerçekten gurur duydum. Bundan sonra da balıkçı dostlarımızın; hakkını alamayan toplumun diğer kesimlerinin hepsinin yanında olacağımızı; bir söz verdiğimiz zaman da o sözden asla dönmeyeceğimizi bilmenizi istiyorum” açıklamasını yaptı.
Balıkçının ekmek teknesi bağlanıyor
“ Yeni İcra İflas Yasası’nda, geçimini idame etmesi amacıyla, bir insanın ekmek teknesi alınamaz. Meselâ, bir taksicinin taksisini alıp bağlayamazsınız; ama balıkçının teknesi bağlanıyor. Herhalde balıkçının teknesi, onun ekmek teknesi olarak görülmüyor; spor amaçlı olarak görünüyor, keyfine almışlar! Çoluk çocuğunu denizde gezdirmek için almışlar. Hükümetin balıkçılara verdiği değeri izlersek, anlarsak, tekneye verdiği önemi de anlarız. Ama o, balıkçılarımızın ekmek teknesidir; çocuklarının okul parasıdır, evindeki aşıdır” diyen ve sektörde kesilen cezaların 40 bin TL’yi bulduğunu hatırlatarak, söz konusu uygulamayı da eleştiren Hızır Yılmaz; “ Yasağı deldi, üç tane balık tuttu diye insanlara 5 bin TL ceza keserseniz, hakkaniyet ölçüsü de aşılmış olur” yorumunda bulundu.
Bize de fondan kaynak verilsin, biz hiç balık tutmayalım
Avrupa Birliği’nin balıkçılarına yasak ya da kota getirdiği zaman, onları maddi anlamda tazmin ettiğine vurgu yapan CHP İlçe Başkanı, “ Bizim balıkçılarımız da bize, ‘ balık neslinin devamı için alınan kararlara itiraz etmediklerini’ ancak ‘ hem önceden haber verilmesi, hem de Avrupa’da olduğu gibi bu süre içerisinde kendilerine de fonlardan kaynak ayrılması talebinde olduklarını’ ifade ederek, ‘Bunlar yapılsın, biz hiç balık tutmayalım diyorlar” açıklamasını yaptı.
Herkes kafasına göre konuşmasın
Hızır Yılmaz, sözlerinin devamında şunları söyledi: “ Tabii ki biz balıkçı değiliz. Balıkçı dostlarımızın da zaten söylediği şu: ‘ Biz, denizleri bitirmek istemiyoruz. Bizim bu uygulamalarımız belki de büyüklerimizin söylediği gibi denizlerimizi bitiriyor. Bu anlayışa bile saygı duyuyoruz ama bir şey istiyoruz: gelin, bir araştırma kurulu kurun, gerçekler ortaya çıksın. Bu gerçeklere de biz uyalım.’ Herkes kafasına göre konuşmasın, bir araştırması olsun. Balıkçılarımız da bunu istiyor.”
İktidar bu ağa takılmıştır
CHP Beykoz İlçe binasında gerçekleşen bilgilendirme toplantısı, İlçe Başkanı Hızır Yılmaz’ın “ Anladığım kadarıyla, iktidar bu ağa takılır” yorumuyla son buldu.
“ Poyrazköy Su Ürünleri Tulina ve Kılıç Balığı Avcılığı Derneği” yöneticileri, basına dağıttıkları bir bilgilendirme notunda şu ifadele yer verdiler:
“ Ege ve Akdeniz’de tulina (beyaz etli orkinos) ve kılıç balığı avcılığı hükümetimizin AB düzenlemeleri ile paralellik göstermesi hasebi ile müzakerelere henüz başlanmayan 13 no’lu balıkçılık faslının ülkemizde kılıç ve tulina balığı avcılığının avlanmaması için av araçlarına getirilen yasalar ve kurallar çerçevesinde yok edilmektedir.
Hükmet, AB’den farklı olarak avcılığımızı uyarılarımıza rağmen 2002 yılından beri zaman zaman yasak, zaman zaman tebliğ ederek, 01.07.2011 yılında da avcılığımızı tamamen kapatmıştır.
Öte yandan AB’nin Türkiye’den farklı olarak, yasaklamadan zarar gören balıkçılar yasağın yürürlüğe girmesinden önce çeşitli mali yardımlar ile desteklenmiştir. Ayrıca alternatif avcılığa yönlendirerek, fon vermiştir.
Ülkemizin bu avcılığa verdiği önem, yanlış politikalar yüzünden bitirilmiştir. 150 balıkçı filosu, İskenderun’dan Ordu’ya kadar balıkçı mürettebatları, kaptanları ilgili bakanlık ve hükümet tarafından maddi, manevi zararlara uğratılmış; akabinde 2008 yılında Danıştay mahkemelerine dava açılmıştır.”
Haber: Arzu Başlantı