Malumunuz iki yıl aradan sonra Davos zirvesi gerçekleştirildi ve her yıl merakla beklenen Oxfam Raporu yine Davos zirvesinde açıklandı. Davos’ta toplanan dünya elitlerinin çizdikleri manzaranın aksine, Oxfam’ın raporu elitlerin dünyası olan Davos’tan, bizlerin dünyasına dair acı gerçekleri ortaya koyması açısından önem arz etmektedir.
Konuşma yapan Oxfam International’ın yönetici direktörü Gabriela Bucher, milyarderlerin Davos zirvesine “şanslarındaki inanılmaz artışı, başlarına konan talih kuşunu kutlamak” için geldiklerini söyledi.
Oxfam Direktörü demecinin devamında “Salgın ve şimdi de gıda ve enerji fiyatlarındaki keskin artışlar, basitçe söylemek gerekirse, onlar için bir lütuf oldu. Aşırı yoksullukla ilgili onlarca yıllık ilerleme şimdi tersine döndü ve milyonlarca insan sadece hayatta kalmanın maliyetinde imkânsız artışlarla karşı karşıya” diye ekledi.
Oxfam’a göre;
– Salgının başladığı 2020 yılından Mart 2022’ye kadar dünyada 573 daha fazla milyarder oluşmuş.
– Her 30 saatte bir yeni milyarderimiz oluyor.
– Her 30 saatte yaklaşık bir milyon kişi, toplamda 263 milyon, 2022’de aşırı yoksulluğa düşebilir.
– Sadece “milyarder” sıfatına sahip olan şahısların şu anda toplu olarak 12.7 trilyon dolar değerinde varlıkları olduğuna dikkat çekerken, bu rakamın küresel gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık %14’üne eşit olduğu vurgulanmış.
– Gıda ve enerji milyarderlerinin servetinin son iki yılda 453 milyar dolar artarak her iki günde 1 milyar dolara eşit olduğunu söyledi.
– Salgın ilaç sektöründe 40 yeni milyarder yaratmış. Milyarderler, bu serveti tekel halinde olan şirketlerinin; aşılar, tedaviler, testler ve kişisel koruyucu ekipmanların satışı üzerinden gerçekleştirmişler.
Salgın ile konan talih kuşu!
Oxfam’ın paylaştığı verilere göre; örneğin, gıda devi Cargill’in küresel tarım pazarının %70’inden fazlasını kontrol eden dört şirketten biri olduğu bildirildi. Cargill ailesine ait olan şirket, geçen yıl yaklaşık 5 milyar dolarlık net gelir elde etti ve bu, tarihinin en büyük kârı oldu. Şu anda sadece Cargill ailesinde salgın öncesinde sekiz olan milyarder sayısı 12’ye yükselmiş.
Daha da keskin bir servet eşitsizliğini önlemek ve artan gıda ve enerji maliyetleriyle insanları desteklemek için Oxfam, hükümetlerin milyarderlerin salgında konan talih kuşlarına bir defaya mahsus “kriz vurgunculuğu” vergisi koymasını tavsiye etti.
Oxfam’ın bir diğer teklifi ise; aşırı zenginlerden, tekel gücü olanlardan ve ayrıca süper zenginlerin şirketleri tarafından üretilen yüksek karbon emisyonlarını dizginlemek amacıyla, kalıcı bir vergi konmasını önerdi.
Gelir dağılımı en büyük adaletsizlik!
Dünya 96 triyon dolarlık hacmi ile 8 milyar insanın insanca yaşamasına yetecek büyüklükte varlık üretiyor. Ancak kaynakların dağılımındaki adaletsizlik, bir tarafta aşırı zenginlerin harcayamayacağı kadar paranın birikmesine sebep olurken, diğer taraftan, gündelik gıda ihtiyaçlarını gidermekten uzak milyonların oluşmasına sebep oluyor. Bu dağılımın varolan kapitalist sistem ve “ben” merkezli öğretileri ile düzelmesi ise imkânsız. Kişisel faydanın maksimize edilmesi ile piyasanın dengeleneceği tezi üzerine kurulu bu yapıdan “diğerkam” diye adlandırdığımız toplum faydasını önceleyen yapıya geçilmediği müddetçe bu girdaptan kurtulmak imkansızdır.
Aşırı kazanma hırsının gözleri ve kalbi kör etmesi ile havanın, suların ve toprağın kirlenmesine ses çıkarmayan “Batı medeniyeti!” yüzyıllarca bu varlıkların yanısıra kölelik ile de insan gücünü en adi ve pervasızca sömürdü. Banka ekranında kayıtlı rakamlar uğruna yapılan salgın, savaş ve yıkımlar sadece az bir insanın hırsları neticesinde gerçekleşti ve gerçekleşiyor.
Batı’nın kendi kendine ayna tutmasını ifade eden Oxfam raporu bu yönüyle kıymetli ve takdire şayandır.
