HAKEDER Derneği Emine Erdoğan ve Bakan Şahinin katılımıyla Uluslarararası Çocuk ve Mahrumiyetler Sempozyumu düzenlendi.
Uluslararası Hakların Korunması ve Eğitim Derneği (HAKEDER), Beykoz Belediyesi, Üsküdar Belediyesi ve Zeytinburnu Belediyesi işbirliğiyle 26-27 Nisan 2013 tarihleri arasında Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezinde Uluslararası Çocuk ve Mahrumiyetler Sempozyumu düzenlendi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın eşi Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin başta olmak üzere, eski İstanbul Milletvekili Lokman Ayva, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ve çok sayıda davetlinin katıldığı sempozyumun açış konuşmasını yapan HAKEDER Başkanı Ayşe Çelikbilek, her olumsuz durumda başta çocukların mağdur olduğunu vurgulayarak, sempozyumda çok sayıda değerli ilim adamının sunum gerçekleştireceğini ve sempozyum sonunda ortaya çıkan raporları da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına sunacaklarını belirtti. Her projede kendilerine destek olan Emine Erdoğan ve Fatma Şahine teşekkür eden Çelikbilek, toplumsal konulara her zaman duyarlı olduklarını ve bu yönde etkinlikler düzenlediklerini söyledi.
Bakan Şahin: Ortak hedefimiz hayırlı çocuklar yetiştirmek olmalı
Sempozyuma katılan belediye başkanları adına söz alan Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara ve Özel Çamlıca Ana Fen İlkokulu öğrencilerinden Eyüp Berk Utkunun, Toplumsal barışta çocuğun rolü adlı sunumunun ardından konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise, çocukların göçte, savaşta, kıtlıkta en fazla mağdur olan kesim olduğunu belirterek, bütün makamlar bittiğinde geride hayırlı çocuklar yetiştirmek herkesin ortak hedefi olduğunu söyleyerek, iki gün boyunca konuyla ilgili düzenlenecek sempozyumdan dolayı HAKEDERe ve emeği geçenlere teşekkür etti. Bakan Şahin, sempozyum sonuçlarının da takipçisi olacağını sözlerine ekledi.
Emine Erdoğan: HAKEDERi kutluyorum
Sempozyumdan dolayı HAKEDERe teşekkür ederek konuşmasına başlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da, “İyiliğin yaygınlaşması için çaba harcamayanlar, kötülüğe maruz kalır, çocuklarına da kötülüğün egemen olduğu bir dünyayı miras bırakırlar” dedi. Erdoğan çocuklarla ilgili sorunların, eğitim ve gelir durumuyla doğrudan bağlantılı olduğunu dile getirerek şunları söyledi: Eğitim ve gelir düzeyi yüksek toplumlarda çocuklara ilişkin sorunların, diğer toplumlara göre çok daha azdır. Çocuklara ilişkin mahrumiyet ve hak ihlalleri, tarihin hiçbir döneminde lokal kalmamıştır. Şu anda salonda bulunanların çocuklarının müreffeh bir dünyada doğmuş ve iyi eğitim almış olabilirler ancak yeryüzünde onlarla aynı şartlara ve imkanlara sahip çocuklar olmadığı sürece kimsenin çocuğunun güven, güvenlik, kalıcı huzur ve istikrar içinde olamayacaktır.
Erdoğan, sadece kendi çocuklarınızı, sadece kendi çocuklarımızı kurtarmak, onlara güzel bir dünya vermek anlamına asla gelmiyor” diyerek, bugün dünyanın önemli bir kısmında ciddi boyutlarda yoksulluk, hatta bazı bölgelerde açlık yaşandığını belirtti. Dünya nüfusunun önemli bir kısmının savaş, çatışma ve terörün gölgesinde ya da bunun riski altında bulunduğuna işaret eden Erdoğan, “Yoksulluğun ya da açlığın nedeni en başta insandır. Çatışmanın, savaşın ve terörün taşıyıcısı en başta insandır. İnsanın maruz kaldığı mahrumiyetlerin, hak ihlallerinin nedeni de insanın ta kendisidir” diye konuştu.
“Çözümün bir parçası olmayanlar sorunun bir parçası olur”
Emine Erdoğan, dünya üzerinde açlığa, yoksulluğa ve ölüme zemin hazırlayan her insanın çocukluk evresinden geçtiğini belirterek, şöyle devam etti: “Çocukluğunu iyi yaşayamayan, çocukluğunda iyi eğitim alamayan, şefkati, sevgiyi ve aile sıcaklığını teneffüs edemeyen insanlar, bugün karşı karşıya olduğumuz sorunları ortaya çıkarmıştır. Siz çocuğunuza ne kadar aydınlık bir gelecek hazırlarsanız hazırlayın, çocukluğu elinden alınmış bir başkası gelip o geleceği darmadağın edebilir. Bizim medeniyetimizde çok temel, çok değerli bir ilke vardır; kendiniz için istediğinizi başkası için de isteyeceksiniz, istemediğinizi başkası için de asla onaylamayacaksınız. Kendi çocuklarınız için inşa ettiğiniz dünyayı, başka çocuklar için de inşa etmek, bunun gayreti içinde olmak zorundasınız. Çözümün bir parçası olmayanlar sorunun bir parçası olur ya da sorunun bir tarafı olurlar. İyiliğin yaygınlaşması için çaba harcamayanlar, kötülüğe maruz kalır, çocuklarına da kötülüğün egemen olduğu bir dünyayı miras bırakırlar. Bugün yaşadığımız her olumsuzluk, iyi yetişmemiş, iyi yetiştirilememiş çocukların, büyüdüklerinde ortaya koydukları eserdir. Yarın yaşanacak her olumsuzluk da iyi yetişmemiş, el uzatılmamış, sevgiyle yaklaşılmamış, çocukların, büyüdüklerinde ortaya koyacakları eser olacaktır. Yarının dünyasında savaş olacaksa inanın bu, bizim el uzatmadığımız, bugünün çocuklarının eliyle olacaktır. Yarının dünyasında yoksulluk olacaksa emin olun bu, gönlümüzü açmadığımız bugünün çocuklarının eliyle olacaktır. Geleceği bugünden inşa ederken sadece kendi çocuklarımızı değil, sokağımızın, mahallemizin, şehrimizin, hatta dünyanın tüm çocuklarını hesaba katmak zorundayız. Çok geç olmadan, bugünün çocukları daha büyümeden aydınlık bir geleceğinin inşası için çocuk yüreklerini şimdiden inşa ve imar etmeliyiz.”
“Sadece bizim çocuklarımız değil, tüm çocuklar istikbalimizdir”
Emine Erdoğan, son yıllarda dünyanın farklı coğrafyalarında çok farklı çocuk manzaralarına şahit olduğunu dile getirerek, Somali ve Myanmar izlenimlerini paylaştı, Suriye’de çocukların maruz kaldığı şiddette değindi. Afrika, Amerika ve Asya’da çok ağır şartlarda çalıştırılan, suça yönlendirilen ve istismar edilen çocukların olduğunu ifade eden Erdoğan, bu çocuklara el uzatma imkanı varken uzatmayan kişilerin en büyük kötülüğü kendi öz evlatlarına yaptığını kaydetti. Erdoğan, istikbalin, dünyanın bütün çocuklarının elinde olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Elbette ki çocuklar geleceğimizdir. Ancak dikkatinizi çekiyorum; sadece bizim çocuklarımız değil, tüm çocuklar istikbalimizdir. Bizim çocuğumuz olsun ya da olmasın, bizim istikbalimiz dünyanın tüm çocuklarıdır, dünyanın tüm çocuklarının elindedir. Yetim ve öksüz çocuklar istismar ediliyor diye itiraz etmek tabii ki önemlidir. Ancak ‘yetim ve öksüzlere sahip çıkmak için ne yaptık’ sorusunu sormak hepsinden önemlidir. Çocukların cıvıl cıvıl oynadıkları, çocukluklarını doyasıya yaşadıkları, güven, huzur, sevgi ve şefkat içinde büyüdükleri güzel bir dünya için dayanışma içinde çalışmayı sürdürmeliyiz.”
Erdoğanın konuşmasının ardından HAKEDER Başkanı Ayşe Çelikbilek, Erdoğan ve Bakan Şahine hediye takdiminde bulunmasının ardından oturumlara geçildi. İki gün süren oturumlarda; Türkiyede çocuk istismarından engelli çocukların mağduriyetine, üstün yetenekli çocuklardan yetiştirme yurtlarında yaşamak zorunda kalan çocuklara, madde bağımlısı çocuklardan suça sürüklenen çocukların yaşadıkları zorluklara kadar pek çok önemli konuda görüş alışverişinde bulunuldu.