Karanlığa Mahkum Tarihimiz

Her yönü ile insanlığa görsel, tarihsel, doğal güzellikleri ile huzur veren, her adım attığımızda biraz daha kendisi ile bütünleştiren bir semt, mahalle, bölge Anadoluhisarı, Göksu, Küçüksu.

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Değerli okurlar,

Her yönü ile insanlığa görsel, tarihsel, doğal güzellikleri ile huzur veren, her adım attığımızda biraz daha kendisi ile bütünleştiren bir semt, mahalle, bölge Anadoluhisarı, Göksu, Küçüksu. İşte cennet mekan havadan, karadan, denizden nerden gelirsen gel, nereden bakarsan bak içinizi ısıtacak yaşayan tarihi ile sohbetlerine doyamayacağınız  ayrıcalıklı bir yer.

Fakat bu güzelliklerin barınmasına engel olan çirkin yapılaşma ve bilinçsiz ruhsat ile kimliğini karanlığa gömülen tarih…

Ben kaleme almaya utanıyorum.

O kadar çok olumsuzluk var ki bu sefer sizlere hepimizin kıyı Emniyet Sosyal Tesisleri olarak bildiğimiz yerin, (1913 ile 1950’li yıllarda Anadolu Hisarı İdman Yurdu, 1960 ila 1990’li yıllarda PTT Telekom’un Lojistik Deposu, 1995’den sonra  Kıyı Emniyet’e ait tesis olarak hizmetteydi.)  yeniden işletme sahibi değişikliği ile gündeme gelmesi nedeni ile sizlere bu yerin gerçek kimliğini anlatmak istiyorum. 

Osmanlı dönemi ile Cumhuriyet dönemi arası 1910’lu yıllar Anadolu Hisarı İdman Yurdu Spor Kulüp Binası ile sportif faaliyet alanı olarak  hizmet vermiştir. O dönemdeki zor şartlarda şu an dahi hiç bir kulübün yapamadığı branşlar (Eskrim, jimnastik, boks, güreş, atletizm) farklı önemli spor faaliyetleri ile, emsal teşkil eden kürek sporu ile, uluslararası faaliyetleri başarıları olan futbol ile, İngiliz ve Alman karması ile Küçüksu çayırında maç yapmış, futbola çok önemli kişiler yetiştirmiştir. Basketbol ile de önemli başarıları bulunan bir spor kulübüydü.

Esas anlatmak istediğim 1913 ile 1923’lü yıllarda Kurtuluş Savaşı dönemi işgal güçleri İstanbul’u abluka altına almış iken yüreği vatanı koruma aşkı ile dolu Anadolu Hisarı idman yurdu yönetici ve sporcuları o günkü  tesisleri bugünün cafe restoranı olan yerden sandallar ile Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal Atatürk ve milli mücadele de arkadaşlarına  destek olmak için Emirgan'a silah taşıdığı ve bu durum İngilizler tarafından öğrenildiği için kulüp başkanı Sudi  Bey in Malta'ya sürgüne gönderildiğini  biliyormuydunuz.

Bu değerli spor kulübü sporcularından bir kısmının Çanakkale'de şehit oldukları da unutulmamalıdır.

Bu tesis sadece sıradan bir yer değil, Milli Mücadelede önemli izleri olan tarihi değerdir.

Spor kulübü emanetçi gibi sahipsiz bir şekilde yaşamaya çalışırken, bu mekan buraya yakışıyor mu? Ruhsat ve izin verenlerin vicdanına bırakıyorum. Kim bilir tarihte emek veren ecdadımızın kemikleri sızlıyordur.

Olması gereken bu tarihi yapının KARANLIĞA GÖMÜLMESİ değil amacına uygun ya devletimizin bir kurumuna tahsis edilerek müze veya sosyal hizmet alanı olarak topluma hizmet için kullanılmasıdır.

Çok şükür Tarihi Küçüksu Çayırı da aynı talihsizliği ile 40 yıl ıstırap çekti fakat Cumhurbaşkanımıza kadar sesimiz gidince doğru olan yapıldı. 

Sportif faaliyetlere bu kadar önem verilirken gerçek sahibi Anadoluhisarı İdman Yurdu’na tahsis edilmesi gerekmez mi… bu bölgede tüm işletmelerin tarihi çok şey anlatıyor ve tahrip edilmiş ama en önemlisi bu tesistir.

Sizlerden arzumuz bu önemli ecdad emaneti yerlere sahip çıkmasıdır.  Bu konuda sizlerle bir gazetede 1990’lı yıllarda okuduğum bir yazıyı paylaşmak istiyorum.

İngiltere’nin bir semtinde metro yapımında tarihi bir ağaç kesilmesi gerekiyor… Fakat ilgililer ağaç üzerinde 2. dünya savaşında bir askerin sevgilisine mesajı ağaca yazıldığını görünce  projenin  yönü değiştiriliyor.

Bizlerin köklü tarihinde bundan daha anlamlı izlerimiz olduğuna inanıyor ve daha özenle sahip çıkmamız gerektiğini bir vatansever olarak düşünüyorum.

Lütfen Tarihimizi Karanlığa gömmeyin ecdadımızın kemiklerini sızlatmayın.

Anlayışınıza sığınarak saygılarımla

 

Karanlığa Mahkum Tarihimiz
Bizi Takip Edin