Milletvekili Ali Torlak tarafından ağırlanan MHP Beykoz İlçe Teşkilatı’na eşlik eden Beykoz Güncel Haber, Torlak’a 2B’yi sordu
Milletvekili Ali Torlak tarafından evinin bahçesinde ağırlanan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Beykoz İlçe Teşkilatı Başkanlığı, Torlak’ı Beykoz’a davet etti. Beykoz Güncel Haber, milletvekiline 2B’yi sordu.
MHP Beykoz İlçe Teşkilatı Başkanı Ali Emanet ile İlçe Yönetim Kurulu üyeleri İsmail Hakkı Önenerk, Adnan Ceviz, Mustafa Bulut, Şeref Kaçmaz ve Yunus Cebir’den oluşan MHP Heyeti, güvercinler ile dolu bahçesinde, milletvekili Torlak ile biraraya gelme ve kendisine Beykoz’un 2B gündemini iletme olanağı buldu. MHP heyeti, Torlak’ı Beykoz’a davet etti.
Torlak, yakın bir zamanda Beykoz’a gelerek, vatandaşlar ile buluşmayı planlıyor!
Ailesiyle bir araya geldi!’
Anadolu Yakası MHP İlçe teşkilatları ile Ülkü Ocakları yöneticilerinin davetli oldukları ve MHP İstanbul Milletvekili Ali Torlak’ın evinin bahçesinde gerçekleşen davette, ailem dediği dava arkadaşlarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Torlak, basın mensuplarının Türkiye gündemine ilişkin sorularını da yanıtladı.
Ben, ailemi aileme açtım!
Milletvekili Torlak, Beykoz Güncel Haber’in MHP ilçe ve Ülkü ocakları yönetimleriyle bir araya gelişindeki sebebin ne olduğu? yönündeki sorusunu şu şekilde yanıtladı. Benim Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili olarak, bu işten büyük keyif alan bir yapım var. Çok uzun zamandır arkadaşlarım ile bir araya gelmemiştim; ilçe başkanlarımız ile beraber oturup yemek yememiştim. Maksat, dışarıda bir yemek değil. Ben, ailemi aileme açtım. Burası benim evim. Ben buradaki her ferdi, ailemden biri kabul ediyorum. Bu bir başlangıç!
Ali Torlak: Türk milleti APO denilen bebek katiline teslim olmuş
Milletvekili Ali Torlak, MHP ilçe Başkanları ve Ülkü ocakları yönetimlerine hitaben yaptığı konuşmada ise, açıklamada bulundu: Türkiye çok zor günlerden geçiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi 11 yıldır bu ülkeyi yönetiyor ama geldiğimiz noktada, Türk milleti APO denilen bebek katiline teslim olmuş. Dolayısıyla, bizim buradan başlatacağımız birlik ve beraberliğin Türkiye’nin tamamına teşmil olması lâzım. Bugün maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi, bizi ayırmak için bir mücadele başlattı. Milliyetçi Hareket’e rağmen, APO’nun dediklerini yapmalarına asla müsaade etmeyeceğiz. Bunun özelikle bilinmesini istiyoruz.
Gerektiğinde ölmeye hazırız!
Ülkücü hafıza sahibidir. Şu yapılanın, asla ve asla unutulmaması lâzım. Bu millete yapılanın, bu millete dayatılan hakaretin, bu milleti bölmek için verilen mücadelenin ülkücüler tarafından asla unutulmaması lâzım. Emin olun, bunlar ne yaparlar ise yapsınlar, asla başarılı olamayacaklar. Bizi küçümseyen harekete de buradan söylüyorum: İktidar olsun, hangi güç sahibi olur ise olsun, dün bizim ağabeylerimizin verdiği mücadeleyi biz fazlasıyla vermeye, gerektiğinde de ölmeye hazırız.
Yaptıkları bu işin altında kalacaklar
Bu ülkeyi hiçbir bedel ödemeden aldığını düşünenlere de buradan söylüyoruz: Eğer sizin bu düşünceleriniz devam edecek ise, siz bundan vazgeçin! Bu ülkeyi asla bölemeyeceksiniz. Ben, Karadeniz kökenli bir kardeşinizim. Ama benim Karadenizliğim, Lazlığım yüzde bir; bunu kimse yüzde 2, yüzde 3 yapamaz. Ben Türk milliyetçisiyim. Müslüman Türk olarak doğdum; bunu da kimse değiştiremez. Ne Başbakan değiştirebilir, ne yanındaki bakanlar, ne Amerikası, ne İsrail’i. Onlar da buradan bilsinler ki, bu ülkeye verdikleri zararın hesabını vermemezlik etmeyecekler. İktidar bizimdir, Cenab-ı hak nasip edecek. Bunlar, bu yaptıklarından dolayı bu işin altında kalacaklar. Bu millet bize görev verecek; zamanı geldiğinde, hukuk çerçevesinde, bunların hepsinin hesabını soracağız.
Basın ile özel
Ali Torlak, basın ile yaptığı özel görüşmede ise, son Nevruz kutlamalarından, akil adamlar konusuna, 2B ve mülkiyet problemlerinden açılım sürecine kadar geniş bir yelpazede kendisine yöneltilen sorulara şu yanıtları verdi:
NEVRUZ KUTLAMASI
21 Nisan’daki Nevruz, devlet destekli bir mitingtir
21 Nevruz’da bir bahar bayramı kutlanmadı. Orada PKK’nın elebaşısının talimatlarıyla, insanlar sokağa döküldü ve orada devlet destekli bir miting yapıldı. Biz, buna son derece karşıyız. Çünkü, eğer bu bir bayram ise, bu bayramda hepimizin olması lâzım. Eğer bu bayram ise, orada Türk bayrağının mutlaka olması lâzımdı. Orada Türk örf ve adetlerin mutlaka ön plana çıkmış olması lâzımdı. Ama baktığınızda böyle bir şey görmek mümkün değil.
AKİL ADAMLAR
Tepkileri karşılamak amaçlı oluşturulan bir tampon!
Akil adamlar konusuna gelince Bana göre bu, millete hakarettir. Akil adamlar dediğiniz insanlara baktığınızda, hayatının hiçbir döneminde devleti, milleti için siyasi anlamda görev yapmamış bu insanlar, bize göre Adalet ve Kalkınma Partisi sayın Genel Başkanı, sayın Başbakan’ın, gelebilecek tepkileri karşılamak amaçlı bir tampon olarak oluşturduğu, 63 kişilik bir listedir.
Bu insanlar bir oyuna alet ediliyorlar!
(Bu), Sayın Başbakan kendisine gelecek tepkileri, ön tarafına bir hat koymak suretiyle, iyi olursa Allah’tan, kötü olursa Torlak’tan (!) olacak bir süreçtir. Bunu kabul etmek mümkün değil. Geldiğimiz süreç bu. 63 kişilik heyete baktığınızda, hayatımızın her döneminde çok beğenerek izlediğimiz Hülya Koçyiğit hanımefendi, Kadir İnanır beyefendi ve bu tip insanlar var. Bu insanlar dün bizim için çok değerliydiler ama bugün bir oyuna alet oluyorlar. Alet ediliyorlar. Bunlar şimdi oralara gidecekler de ne yapacaklar? Neyi anlatacaklar?
PKK’nın propagandasını yapacaklar
PKK’nın propagandasını yapacaklar; başka bir şey yapamazlar. PKK’nın haklılığını anlatacaklar ve bu, kendilerine de zarar. Bunu kendilerinin de görmesi lâzım. Bunun için o heyetin içinde bu işe çok meyil veren, kendisini sol gibi gösterip yaptığı çalışmalardan kendisine rant elde eden bir sürü insan var bizim gördüğümüz. Kendisini Türk addeden, Türk milliyetçisi addeden, bu beraberliği, üniter yapıyı savunan insanların bu süreci PKK’nın propagandasını yapmak üzere kendilerine görev addetmelerini biz MHP olarak kabul etmiyoruz. Doğru değil, yanlış.
Sayın Başbakan’a bunu birileri yaptırıyor
Bu daha dün değerlendirildi; aynısı yapılmadı mı? Dolmabahçe’de sporcular toplandı, sanatçılar toplandı. Yaptınız da başarısız oldunuz, bir ikinci deneme daha yapıyorsunuz? Ama şunu söylemek lâzım: Acaba sayın Başbakan, bunları gerçekten kendisi mi yapıyor, yoksa birileri (onu) yapmak mecburiyetinde mi bıraktı? Bunu sormak lâzım. Bize göre, sayın Başbakan’a bunu birileri yaptırıyor.
Hangisine inanacağız?
Sayın Başbakan’a birçok yerde soruyorlar, o da tek vatan, tek bayrak, tek dil’ diyor. Öbür tarafta ise eyaletler sistemi olabilir’ diyor! Hangisine inanacağız? Hangisine inanacağız da, hangisini kabul edeceğiz? Sonra, bölünmeden birlik olur mu? Yani, bir ülkeyi böleceksiniz, eyaletlere ayıracaksınız, ondan sonra da birlikten bahsedeceksiniz. Bunun olması mümkün değil.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Başkanlık sistemi, bu millete zarar verecek bir hayal!
Başkanlık sistemi de sayın Başbakan’ın bir hayali! Bu hayal, bu millete zarar verir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir dönem daha iktidar olması için devletimizi, milletimizi, üniter yapımızı böyle zorluklar içerisine sokmasını biz kabul etmiyoruz, doğru da bulmuyoruz.
BAZI YERLERDEN TÜRK İBARESİNİN KALDIRILMASI
Türklüğü yerden yere vuruyorlar
Büyük bir gaflet içindeler. Türklük, bugüne kadar sanki bir etnisiteymiş gibi söylenmeye çalışılıyor. Halbuki, biz Türk milliyetçileri olarak şunu söylüyoruz: Türk milleti üst kavramdır. Bunun altında herkes birleşir. Ben, Karadeniz kökenliyim ama yüzde 1! Benim bu milletin ferdi olarak Türk milleti’ adını kabul etme mecburiyetim var. Yurt dışına çıktığımız zaman, kendilerinin savunduğu Türkiyeliliği nasıl anlatacağız? Türk milleti olmak, bunlara nasıl bir zarar vermiş ki, Türklükten bu kadar nefret ediyorlar? Neden böyle yapıyorlar; bunu anlamak mümkün değil ama bir süreç başlattılar, Türklüğü yerden yere vuruyorlar.
Bu bir ayıptır, ayıp!
Dün, Zonguldak’ta bir polis, (Türk) bayrağı açan bir kardeşimize diyor ki, o bayrağı kapatacaksınız!’ Şimdi sizlere soruyorum: Ben elime bir Türk bayrağı alsam, yolun bir tarafından geçsem; bir PKK’lı da karşı tarafa geçse, kendisine göre bayrak addettiği o bez parçasını eline alsa, polis beni durduracak, o arkadaşa ise devam et’ diyecek! Böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz. Bu bir ayıptır, ayıp!
Vay bizim halimize!
Ama şunu da görmek lâzım: Bunu görenlerin sadece Türk milliyetçileri mi olması lâzım? Hayır! Herkesin içinde ulusalcılık vardır, milliyetçilik vardır, bu devlete sahiplik vardır ve sahiplenme günü de bugündür. Yani, son vatanımızı savunamıyorsak, vay bizim halimize!
Yüzde 3’lük bir taşeron (PKK), bu işte başarılı olmak üzere!
Kendisini Kürt’ diye tanımlayan ama aslında devleti bölmek üzere yapılandırılmış yüzde 3’lük bir taşeron (PKK), bu işte başarılı olmak üzere! Yüzde 3, yüzde 97’ye hâkim kılınmak isteniyor. Bizim anlayamadığımız bu! Bu kadar basit midir? Ölen insanlarımız neden şehit oldular? Ben evde otururken, benim kardeşim orada şehit oluyor ise, benim polisime orada birleri ateş ediyor ise, ben bunun hesabını sormak zorundayım. Sonuna kadar sormak zorundayım. Benim için, bu devlet için şehit oluyor. Bu kadar basit midir? Analar ağlamasın’ (deniyor). Tabii ki, istemeyiz. Ama orada ağlıyor ise, buradaki ağlayanlar nedir? Ne için ağlıyor? Kim ağlatıyor?
Türk milleti üzerinde oynanan bir oyun bu
Demokrasiden, özgürlükten bahsediyor bu ekip; onsan sonra da kendisine yol yapan dozeri yakıyor, bir yaşındaki bebeğe ateş ediyor ve bu, demokrasi savunucusu oluyor! Bunu kabul etmek mümkün değil. Bu, büyük Türk milleti üzerine oynanmış bir oyundur. Allah’ın izniyle biz, bu oyunu bozacağız. Bunu bizden başka kimse bozamaz.
Türk milleti bize yetki vermelidir
Ama isteğimiz tek bir şey var; Devleti yönetme adına, yapılacak seçimlerde Türk milleti bize yetki vermelidir. Bize bu yetkiyi verdiği takdirde, biz bu işlerin hepsinin altından emin olun kalkarız.
CHP İLE İŞBİRLİĞİ
Birlikte hareket etmeyi asla doğru bulmuyoruz
Biz MHP olarak kendi programlarını yapan ve bu programları ciddi yöneterek, sonuç alan bir siyasi partiyiz. Asla başka bir siyasi partiyle yan yana gelip siyaset üretmeyiz. Cumhuriyet Halk Partisi’yle de bu konuda yan yana gelmemiz mümkün değil çünkü Cumhuriyet Halk Partisi zaman zaman bu konuda destekçi görünüyor, zaman zaman da destekçi olmadığını ifade ediyor. Yani, dün başka söyleyip bugün başka söyleyen bir anlayışla, MHP ve sayın Genel Başkanımız asla hareket etmez. Biz, etmeyi de doğru bulmuyoruz. Biz, doğruların tek olduğunu, bu doğruların eğilmeden, bükülmeden her platformda, her mekânda anlatılması taraftarıyız. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz.
AÇILIM SÜRECİ
Ak Parti’nin içinde ciddi sıkıntıları olan arkadaşlarımız da var
Biz, bu süreçle ilgili olarak T.B.M.M’de mücadelemizi veriyoruz ama takdir edersiniz ki, 51 milletvekiliyiz biz. Bir yere kadar gidiyoruz, orada takılıyoruz çünkü karşımızda 300 küsur tane parmak var. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin içinde, ben inanıyorum ki, devletinden, milletinden, bayrağından vazgeçmeyen, süreç’ olarak değerlendikleri konu konusunda çok ciddi sıkıntıları olan arkadaşlarımız var. Emin olun var ama bunlar ön plana çıkıp biz bu işe karşı duruş gösteriyoruz’ diyemiyorlar. Ben ne düşünüyorsam, bazılarının, benden farklı düşündüklerini sanmıyorum. Ben bu devletin ayakta durmasını istiyorum, devlet ebed müddet’ diyorum; onların da birçoğu bunu söylüyor.
Nasıl istiyorlarsa, öyle mücadele etmeye hazırız!
İçlerinde bazı arkadaşlar bu konuda kendilerine bir görev addetmişler, kendilerine bir görev verilmiş ve bu ülkenin bölünmesi noktasında bir siyaset üretiyorlar; onda da kısmen başarılı olduklarını söylüyorlar ama Milliyetçi Hareket’e rağmen bu işleri asla yapamayacaklar. Mücadele tarzını söylemiyorum. Nasıl istiyorlarsa, biz öyle mücadele etmeye de her türlü hazırız. Benim dün arkadaşlarım öldü, kucaklarımızda arkadaşlarımız öldü; cezaevinde insanlarımız öldü. Uzun seneler cezaevlerinde bu devlet, bu bayrak için yatan arkadaşlarımız oldu. Biz, bunları unutmadık. Bugün de arkadaşlarımızın bazıları, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi’nin mensupları bunu unutmasınlar! Bizi başka bir siyasi partiyle değerlendirmesinler.
Bu süreç bizi bölmeye götürecek
Adalet ve Kalkınma Partisi, bu işi bilerek yapıyor. Siz, hassasiyetinizin olduğu, devlet yapısının değişmemesi gerektiği konular ile ilgili olarak, birileriyle oturup pazarlık yapıyorsunuz ve biz bunu ispat ettiğimizde de bizi şerefsizlik’ ile suçluyorsunuz! Sonra süreçte (açılım süreci) her şey belli oluyor; sizin bu pazarlığa oturduğunuz belli oluyor ondan sonra da vazgeçiyorsunuz.
Biz, asla bunlar gibi dün başka söyleyip, bugün başka söyleyenlerden olmayacağız. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin içinde, bundan rahatsız olan arkadaşlarımız da var. Onlar da çok rahatsız bu süreçten. Çünkü bu süreç bizi bölmeye götürecek. Yarın şu olacak: Bir bakkaldan alışveriş yaparken, oradan alışveriş yapma o Kürt, öbür manavdan alışveriş yapma o Türk!’ denecek. Bu bizi bölecek.
Bu ülkeyi birilerine peşkeş çekmeyeceğiz!
Bizim tek sevdamız var, Türkiye sevdası. Bu sevdadan bizi asla kimse vazgeçiremeyecek. Bölünme noktasında ne mücadele yaparlar ise yapsınlar, sayın Başbakan bize ne kadar hakaret ederse etsin veya onun yanındaki sayın bakanlar, milletvekilleri, teşkilatları ne yaparsa yapsınlar, biz bu işten vazgeçmeyeceğiz; bu ülkeyi onların söylediği gibi birilerine peşkeş çekmeyeceğiz.
Ölmek gerekiyorsa, öleceğiz!
Ne yaparlarsa yapsınlar, bir tane Türk milleti kalana kadar bu mücadele devam edecek. Ölmek gerekiyor ise, öleceğiz. Her bedele de hazırız. Benim 15 yaşındaki ocak başkanı ( Ülkü Ocakları) kardeşim de hazır, 75 yaşındaki abim de hazır.
2B ve RAYİÇ BEDELLER
Bize, peşkeş mi çekeceksiniz?’ dediler!
Biz, biraz evvel Beykoz İlçe Başkanım Ali Emanet ile görüştük. Muhtemelen önümüzdeki hafta 2B ile ilgili bir brifing vermek üzere bir hazırlık yapacağız ve bu brifingi vereceğiz. Ama şunu söyleyelim, her ne kadar televizyonlar bizi vermiyorsa da, biz bu konuyla ilgili çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Ben, geçen hafta Çekmeköy’deki o protestodaydım. Önümüzdeki günlerde Beykoz’a geleceğim. Biz, bu kanun ( 2B Yasası) çıkarken, bunları daha önce söyledik: Bu insanlar buraları almak üzere hazırlık yapıyorlar, rayiçleri ona göre değerlendirin!’ dedik. Ama bize dediler ki, devletin yerini peşkeş mi çekmek istiyorsunuz; niye ucuza verelim?’ Biz de dedik ki, yüzyıllardır ailesinden, atasından kalmış yerler burası. Bunlar artık buralardan çıkıp başka yerde yaşayamazlar. Bu şansları o insanlara vermek lâzım. Hatta emlak rayicin altında da verebilirsiniz.
2B arazilerinde Çekmeköy’deki çelişki!
Çekmeköy’de bir özel üniversite yapılıyor, burası yapılırken, bu yerler metrekaresi 54 TL’den satılıyor! Üniversitenin 300- 500 metre ilerisi ise bin 750 TL! Böyle bir hakkaniyetsizlik olur mu? Bir tarafta ticaret amaçlı bir yer alımı var, öbür tarafta ise 150 sene evvel dedesinin aldığı yeri tekrar almaya çalışan bir halk var ama ona bu şansı vermiyorsunuz! Bu doğru değil. Oradaki insanların hiçbirisinin bu yerleri tekrar ailesine geri döndürme şansları yok. Ama sayın Başbakan bu işten, bizim de baskılarımız ile, bizim de söylemlerimiz ile inanıyorum geri adım atacak.
Sıkıştıkları zaman, bu iş bürokratların üzerindedir’ diyorlar!
Hukuk ellerinde! Bu hükümet, normal bir adliye kurmadan, insanları çadırda yargılayan bir hükümet! Teröristi ayağına yargıya getiren hükümet, hukuk çerçevesinde her türlü düzenlemeyi yapar. Eğer 2B hak sahiplerine bir rahatlık sağlanacak ise, biz de bunun yanında oluruz. Çıkarsınlar, getirsinler; biz yanında olacağız! Hukuku bir kere katlettiler; kendilerine göre hukuk oluşturdular. Sıkıştıkları zaman ise, bu iş bürokratların üzerindedir’ diyorlar! Bu doğru değil, bu yanlıştır.
Kendi zenginlerini oluşturan bir iktidar var. ve bu zenginler vergi ödemiyor!
2B’de bir zenginlik oluşturuluyor. Kendi zenginlerini oluşturan bir iktidar var. Dün durumu çok kötü olup bugün ise yaptığı işlerden dolayı büyük paralara sahip olan insanlara bir bakın, vergi ödememişler! Bakın, İstanbul’da, büyükşehirlerde çok ciddi binalar yapılıyor. Öyle binalar yapılıyor ki, 50 milyon dolarlık, 200 milyon dolarlık projeler. Ancak proje sahibinin ödediği vergiye bakıyorsunuz, vergi ödememiş! Nereden zengin olmuş; inşaata yeni başlamış? İşte, biz bunların hesabını soracağız.
Oyu başkasına verip hesabı bizden sormak doğru değil!
Ama kimse de, nerede bu ülkücüler?’ deyip de, gaza getirip sokağa dökeceğini de zannetmesin! Oyu başkasına verip hesabı bizden sormanın asla doğru olmadığını söylüyoruz. Oyu bize verecekler, hesabı bize soracaklar. Biz bunu istiyoruz.
İKTİDARA SAHİP OLMAK
MHP olarak biz iktidarda olsak, böyle bir görüntü olabilir miydi? Nevruz’da böyle bir görüntü olabilir miydi? Bunlar ile masaya oturulabilir miydi? Veya bu arkadaşlar bu kadar çok ileriye gidebilirler miydi? Dün basında bir şey çıktı; diyorlar ki, eğer bu süreç iyi olmaz ise, kan gövdeyi götürür!’ Bizi gene tehdit ediyorlar. Bizi değil, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni tehdit ediyorlar; bizi tehdit edemezler! Yüzde 97, yüzde 3’e teslim oldu, Adalet ve Kalkınma partisi de bundan büyük bir mutluluk duyuyor! Sayın Başbakan, bugün diyor ki, iyi şeyler yaşayacağız!’ Bülent Arınç da aynısını söyledi: Bahar geliyor, çok güzel, güneşli günler göreceğiz!’ dedi. Nasıl güneşli günler göreceksek? Allah hepimizin yardımcısı olsun!
2014 YEREL SEÇİMLERİ
Sayın Genel Başkanımızın talimatı var. Önümüzdeki günlerden itibaren adaylarımız hazırlık yapıyorlar. Genel Başkanımız tarafından bir komisyon oluşturuldu. Bu Komisyon tarafından İlçe adaylarımız tespit edilerek, ilçelere bildirilecek ve o çerçevede çalışmalar başlayacak. Bize bir ay verin; onsan sonra inşallah Milliyetçi Hareket’in tekrar ayağa kalktığını göreceksiniz.
Haber: Arzu Başlantı