Aklım sırrım ermiyor, neler oluyor peş peşe patlayan bombalar ve şahadete koşan fidanlar…
Yüce Rabbim sabır versin şehitlerimizin ailelerine..
Fakat burada asıl düşündürücü olay elçiyi öldüren polis kılığına girmiş hain.
Düşünün, bir aile çocuğunu yemeden içmeden kesip okutuyor, yetiştiriyor polis yapıyor ve her gün polis olduğu için ölüp ölüp diriliyor, her an şehit haberi bekliyor.
Televizyonda her şehit haberlerinde yüreği sızlıyor ve bir haber geliyor…
Televizyonu bu kez açtığında bir vatan hainliği haberi, onun oğlu onun için bu vatan hainlerine karşı mücadelede ama bu kez roller değişik oğlu vatan haini saflarında..
Şehit olarak beklediği oğlunun boy boy resimleri milletin lanetli kelimeleriyle karşı karşıya..
O anne böyle hayal etmemişti, kötüsünü dahi düşünürken şehit olur derken bile bir tesellisi vardı..
Oğluma tüm Türkiye rahmet okuyacak, oğlum ümmetin efendisine komşu olacak diye teselli içindeydi..
Ne vaat etmiş olabilirlerdi ki, nasıl kandırabilirler, kendi ölecek tamam buna insan aklı eriyor ama ailesini, arkada bıraktığı anasını, babasını, ablasını ve kardeşini silecek kadar ne vaat edilebilirdi.
Bunun maddi bir karşılığı olamazdı, olsa olsa buna cenneti vaat etmişler, belki tapu dahi vermişlerdir cennetin bir köşesinden.
Her şeye aklım erdi hepsine tamam diyorum kendine kıyma noktasında dahi tamam ama ana babaya nasıl kıyılırdı ki..
Aklıma değişik bir oyun geliyor, acaba bu Fetoş bu hain planı yaparken, A,B ve C planı yaptı da askeri kalkışma C planıydı B ve A ya doğrumu gidiyor diye düşünmeden edemiyorum.
15 Temmuz’da bizleri yıkamayan bu hain yapı B planı ile ekonomik çöküntü, A planı ile terörde artış, iç savaş çıkartma politikaları dış siyasette ise Türkiye’yi yalnızlaştırma propagandaları ile devam mı ediyor…
Bunlar olurken tüm planların sahibi Allah-u Teala’nın da bir planı olduğu akıllarına dahi gelmiyor..
İçeride kendini kamufle ederek bürokraside siyasette ve halk ile beraber olan bu vatan hainine sempati duyanlar acaba bu kadar açık olan oyunu görmüyor mu, yoksa elçiyi öldüren o polise vaat edilen cennetten arsa onlara da mı vaat edilmişti, aksi takdirde bu acıya bu kadar sıkıntıya göz yumarak sempatizanlığa devam etmek akıl kârı değildir..
Tabii cumhurbaşkanımızın dediği gibi yalınız plan bozan yüce rabbim bunların oyunlarını ayaklarına dolaştırıyordu..
Bizler ise cumhurbaşkanımızı ve dahi tüm ümmet için mücadele edenlerin yanında olarak Allah’ın planları içinde olmaktan gurur duyuyoruz..
Peygamber efendimizin bir hadisi ile yazıma son veriyorum; Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir…
Tabii bu kadar dert varken Beykozlu bile olmayıp Beykozluları ve Beykoz’daki dernekleri eleştirecek kadar kalitesi düşük fakat kaderinde kalitesizlik olduğunu düşündüğüm kişiye cevap verme ortamı olmadığı için vermiyorum.
Sağlıcakla kalın..