31 Mart Seçimlerinde sandıklarda çok büyük bir operasyona girişildi.
Yapılan operasyonu ilk tespit eden de Beykoz oldu.
AK Parti’nin güçlü olduğu bir mahalleden gelen birleştirme tutanağında (mazbata) Sayın Binali Yıldırım’a sıfır (0) oy yazılmıştı.
AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığı hemen durumu fark ederek çok titiz bir çalışma başlattı. Daha ilk andan itibaren (yaklaşık saat 22:00 civarı) bütün sandıkları incelemeye aldı.
Karşılaşılan durum çok ciddi ve üzerinde ince ince çalışılmış organize bir operasyona işaret ediyordu.
Konu tüm detayları ile İlçe Başkanı Hanefi Dilmaç tarafından İl Başkanlığı ve Sayın Binali Yıldırım ile paylaşıldı.
Ardından tüm ilçeler konunun üzerine giderek İstanbul genelinde kurgulanan tezgah bozulmuş oldu.
Geçersiz oyların sayılmasından 16 bin civarında geçerli oyun geçersiz yazıldığını gösterdi. Tüm oylar sayılsaydı neler görecektik neler? Çünkü her yeniden sayılan sandıktan AK Parti’nin oyu arttı, CHP’nin ise oyu azaldı.
Ondan sonrası herkesin malumu AK Parti ve MHP Cumhur İttifakı olarak itiraz ettikçe CHP-İP-SP-HDP dörtlüsü birlik halinde oyların yeniden sayılmasını engellediler.
Tüm sandıkların yeniden sayılmasını reddeden İl Seçim Kurulu apar topar mazbatayı Ekrem İmamoğlu’na verince AK Parti ve MHP, YSK’ya itiraz etti.
YSK, seçimin yenilenmesi kararını vermekle İstanbul üzerinden Türkiye’ye kurulan bu organize kumpası deşifre etmiş oldu.
Birileri milletin oyu ile kazanamayacağını gördüğü için seçimi sandık darbesiyle alabileceğini, Türk Milletini uyutabileceğini zannetti.
Operasyon tutmayınca sosyal medya üzerinden algı operasyonu başlatıldı.
Sandıktaki hileler ve bazı önemli noktalara değinmek istiyorum.
1. AK Parti seçim kurullarına seçimden önce neden itiraz etmedi?
Çünkü seçim öncesi sandık kurullarını Seçim Kurulları belirliyor ve siyasi partilerle paylaşmıyor.
Eğer CHP seçim kurullarında kimler olduğu bilgisini seçim öncesinde elde ettiyse bunu kamuoyuna paylaşsın.
Ayrıca CHP’nin iktidar dönemlerinde açık oy gizli tasnif gibi tarihi rezillikler hafızalarda iken aynı CHP’nin AK Parti’yi seçim süreçlerine müdahilmiş algısıyla itham etmesi kişi karşısındakini kendi gibi bilir özdeyişini hatırlatmıyor mu?
2. YSK, İstanbul seçimlerinde görev yapan 6 bin 644 sandık başkanı ve 13 bin 098 sandık kurulu üyesinin taşıması gereken kanuni şartları taşımadığını tespit etti. İstanbul’da toplam 31 bin 280 sandık bulunmaktadır.
3. 31.280 sandıktaki sayım ve döküm cetvellerinde; 5 bin 388 mühürsüz, 214 boş, 498 eksik, 694 imzasız, 919 rakam belirtilmemiş ve bin 135 sayı eksiği olan sayım ve döküm cetveli tespit etti.
4. 22 sandıkta sayım ve döküm cetvelinin hiç olmadığı tespit edildi. Söz konusu 22 sandık sonuçları YSK sistemine boş olarak işlendi. Bu sandıklardaki sandık kurulu başkan veya üyesinin kanuna uygun şekilde belirlenmediği tespit edildi.
5. Söz konusu kusurlardan dolayı etkilenen oy pusulası sayısı ise 42 bin olduğu YSK tarafından açıklandı.
6. Daha önce sandık numaralarıyla pek çok sandıkta Binali Yıldırım’a verilen oyların mazbatalara veya YSK ekranlarına bir (1) veya sıfır (0) olarak girildiği çok defa anlatıldı. Örneğin Beykoz 1427 nolu sandıkta ilçe belediye başkanlığı seçiminde AK Parti’ye 172, CHP’ye 65 oy çıkarken; Büyükşehir seçimlerinde CHP’ye 180, AK Parti’ye 1 oy yazıldı.
7. Oylar birleştirme tutanağında bir satır aşağı veya bir satır yukarı kaydırma yapılarak AK Parti’nin oyları ya üst satırdaki CHP’ye ya alt satırdaki DP’ye yazıldı.
Görüldüğü gibi İstanbul seçimleri ve özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı üzerinde özel bir çalışmanın olduğu açık. Yaklaşık 160 bin oy bu yöntemlerle dağıtıldı veya buharlaştırıldı.
İlçe belediye başkanlığı ve meclis üyeliği mazbatalarında değil sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı mazbatalarında!
YSK, seçimi yenileme kararı vermekle oyunu bozmuş oldu.
Sandık operasyonunu CHP yapmadıysa; CHP veya adayı üzerinden bir operasyon yürütülmüştür. Eğer CHP samimiyse durumdan CHP’nin de rahatsız olması gerekmez mi?
CHP, özellikle sosyal medya üzerinden konuları çarpıtıyor. Algı oluşturmak suretiyle sandık darbesinin üzerini örtmeye çalışıyor.
Türkiye, çok köklü bir tarihe sahip kadim bir devlettir. Türkiye’nin yolunu ve yönünü bir takım güçler değil; Türk Milleti belirleyebilir.
23 Haziran’da İstanbullular yeniden sandık başına gidecek ve milletin kararını göreceğiz.
Sandıktan kim çıkarsa milletin başının tacıdır.
Velhasıl maskeyi Beykoz düşürdü.
Selam ve saygılarımla