Yüzsüzlük, samimiyetsizlik, canilik, saygısızlık, acımazlık, yalancılık, kendini akıllı karşısındaki anlamaz aptallık halleri havada kalın ve yoğun bir toz bulutu oluşturdu.
Artık fırtına ve hortum patlamak üzere,
BDP Milletvekilleri, kimi vapur kaçıranı saklıyor, kimi patlayıcıları taşıyanı koruyor, kiminin bilgisayarlarından en kanlı eylemlerin şifreleri iletiliyor.
Bu zatlar devlet koruması altında ve milletvekili dokunulmazlıkları var.
Onlar değil Türkiye milletvekili, o bölgenin insanının bile temsilcisi değiller. Ne kendi aralarında, nede o bölgenin asla demokratik, doğru ve insanca bir eylemleri yok.
Kanlı saldırıları zimmende olsa alkışlayacaklar, eli silahlı ve masum insanları öldürenlere bir şeyler olduğunda da kıyameti koparacaklar.
Bunu da toplumun fark etmediğini sanma gafletindeler..
KCK?nın yaptıklarına ne demeli,
Sivil toplum örgütüyüz deyip terörizm üzerine biat yemini edecek, onu insan sanan en yakın komşusuna kanlı eylemler planlayacak.
Bu ne cinnettir, ne gaflettir. Akrabaysak akrabalığa, ayrı milletsek vatandaşlığa, komşu isek ki en kötü ihtimalle komşuyuz, komşuluğa sığmaz.
Bu millet bu yılanı bu kadar koynunda beslemez, bunların demokratikleşme beklentileri yok. Ayrı bir toprak parçasında kendilerini yönetseler kendi kendilerini yiyecekler yine de. Anadolu insanına düşmanlıktan vazgeçmeyecekler. Hatta daha da azacaklardır. Çünkü ağababaları bunları o şekilde yönlendiriyor. Herkes aklını başına almalı, toplum öfkesini hesap etmelidir diyorum.
Türkiye, içindeki canileri arıyor, yargılıyor ve temizlemeye çalışıyor.
PKK, KCK, BDP içindeki cani ve yüzsüzleri daha etkili ve yetkili makamlara çıkararak ödüllendiriyor.
Olabilecek en iyi senaryoyu söyleyeyim.
Bunlar canileri temizlemezlerse kendileri temizlenecek.
Bu yol hukuk ve insanlık kriterlerinde olacak hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Zalimlik payidar olamaz.