Dünyaya BEYKOZ’dan bakalım

Sevgili Beykozlular;

Ülke gündemi hızını hiç düşürmeden canlılığını koruyor. İç politika, yaklaşan yerel seçimlere kilitlenmiş durumda iken dış politika özel olarak Suriye meselesi üzerinden Türkiye’nin bölgesel güç ve uluslararası bir aktör…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili Beykozlular;

Ülke gündemi hızını hiç düşürmeden canlılığını koruyor. İç politika, yaklaşan yerel seçimlere kilitlenmiş durumda iken dış politika özel olarak Suriye meselesi üzerinden Türkiye’nin bölgesel güç ve uluslararası bir aktör olması noktasında yoğun bir mücadele veriliyor.

Yerel seçimlerin yaklaşık altı ay öne alınmasına dair yasa tasarısı bir yol kazasına uğradı ancak gözüken ilk belirlenen tarihten iki hafta sonrası için yeniden oylanacağı yönünde..

Yeni bir yol kazası olmazsa kararın kesinleşmesinden itibaren iç gündem artık tamamen seçim olacak..

Seçim atmosferi ülkemizin ve milletimizin geleceği açısından çok çok önem taşıyan bir döneme denk gelmesi dolayısıyla oldukça hassas davranılması gerekiyor.

İç çekişmelere, kim daha fazla koltuk kazanacak düşüncesine kapılmadan iktidar ve muhalefet ortak ve milli hedeflerimiz doğrultusunda ölçülü ve dengeli bir politikayla süreci yürütmelidir.

Zaten zor bir dönemden geçiyoruz. Türkiye iç ve dış barışı tesis edebilmek için her türlü çabayı sarfederken iç ve dış mihraklar her türlü engelleme çabasını ortaya koyuyorlar.

Yaşanan süreçte tahriklere ve aldatmacalara kapılmadan birlik ve beraberlik içerisinde yürümeyi ve başarmayı bu sefer becerebilmek zorundayız.

Bu noktada hükümet yetkilileri ne kadar alttan alsa ve ne kadar özveri gösteriyorsa muhalefet bir o kadar işi zorlaştırıyor ve süreci çarpıtmaya çalışıyor.

Bir bakıyorsunuz şuan Türkiye’ye karşı alenen savaş ilan etmiş ülkelerin bile cesaret edip söyleyemedikleri pek çok konuyu içerideki iliştirilmişler pervasızca söyleyebiliyor ve kendi savaşlarını ekranlardan veriyorlar.

Ak parti iktidarıyla başlayan ve tüm ortadoğuyu özellikle Müslüman halkları kuşatan değişim ve yönetimde söz sahibi olma süreci bir bakıma dünyanın gidişine itiraz ederek yönünü sömürüden adalete, birkaç aktörün değil her coğrafyanın kendi halklarının söz sahibi oldukları bir yöne doğru ilerliyoruz.

Ve güçlü olmak, kararlı olmak zorundayız. Yerel seçim atmosferinde iç çekişmelerle, basit günlük kaygılarla sözünü ettiğimiz sürece zarar verecek her detayı hesaba katmalıyız.

Ayrıca yerel yönetimlerimizi bugünden çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Çünkü gelişme yerelden başlar ve ülke topyekün bir seferberlikle ayağa kalkar. Son 10 yıl bunun ispatı niteliğindedir.

Yukarıda sıralamaya çalıştığım sebepler aslında Beykoz için seçimin ne denli önemli olduğunu anlatmak içindi. Beykoz’umuzun hepsinin üstüne bir büyük derdi daha var. Herkesin malumu olan 2B ve mülkiyet çalışmalarından söz ediyorum.

Beykoz iki önemli süreç için seçime gidiyor.

Hem bahsettiğim ülkemizin ve milletimizin geleceğine sağlayacağı katkı hem kendi geleceği adına vereceği karar…

2B süreci biraz zor olmasına rağmen şuan Beykozlunun lehine ilerlemeye devam ediyor. Bu anlamda en büyük pay Sayın Çelikbilek’in olması dolayısıyla şahsen gönülden teşekkür ediyorum.

Sonuç olarak şunu ifade etmeliyim… Beykoz yeni bir karar arifesinde bulunuyor.

Kararın iki sonucu olacak…

Birincisi; Beykoz kendi sorunlarının çözümü ve ülkemizin geleceği için devam eden sürece yeniden yetki ve imkan verecek…

İkincisi; Beykoz herşeyden vazgeçip yeniden 10 yıllar öncesi gibi kendi içine kapalı ve sorunlarına çözüm değil sorun ekleyen, dünyadan uzak ve bihaber bir Beykoz olacak…

Biz Beykozlu hemşerilerimizin her şeyin farkında olduğunu ve kararını Beykoz’un geleceğe emin adımlarla yürümekten yana vereceğini biliyor, inanıyor ve görüyoruz.

Selam ve Saygılarımla

Dünyaya BEYKOZ’dan bakalım
Bizi Takip Edin