Beykoz'da doğal ürünlerin adresi Ukkaşe!

Yediğiniz ürünlerin kaliteli, katkısız, doğal ve organik olmasını istiyorsanız; sizleri Beykoz Kavacık’ta bulunan Ukkaşe Şarküteri’ye davet ediyoruz..

Esra Öksüz ve eşi Ali Fuat Öksüz tarafından Beykoz Kavacık’ta 2 yıl önce hizmete açılan Ukkaşe Maraş Pazarı Şarküteri, adeta İstanbulluların ayağına yöresel ürünleri getirmiş durumda. Peynirin zeytinin balın salçanın, tereyağın, dondurmanın, tavuğun, yoğurdun ve daha bir çok farklı ürünün en doğal, katkısız hali Ukkaşe Şarküteri’de!

Sağlıklı beslenmek isteyenler ve damak tadına düşkün olanlar için 2 sene önce kapılarını açan Ukkaşe Şarküteri’de aklınıza gelen tüm besin ürünlerinin en doğal halini bulabilirsiniz. Beykoz Güncel Haber’i dükkanın da misafir eden Ali Fuat Öksüz, sohbetimiz sırasında sağlık konusunda da pek çok önemli konunun altını çizdi.

Ali Bey, öncelikle okurlarımıza kendinizi tanıtır mısınız?

Annem ve babam Trabzon’dan geldikten sonra ben ailenin üçüncü çocuğu olarak Beykoz’da doğdum. İshakağa İlkokulu’nu bitirdikten sonra, Türkiye’nin ilk Anadolu İmam Hatip (AİHL)’sinde Beykoz AİHL’de okumaya hak kazandığım sene okulun Kartal’a taşınmasıyla Kartal’ın yolunu tuttum ve 7 sene orada yatılı olarak okudum. 1997-2001 yılları arasında Uludağ Üniversitesi’nde İşletme eğitimi aldım ve ardından 2009 yılında Yönetim ve Organizasyon yüksek lisansımı bitirdim. 12 yıldır özel sektörde çalışmaktayım, 2 yıldır da eşimin dükkanında ona yardım ediyorum.

Dükkanınızın ismi olan Ukkaşe’ ismi nerden geliyor?

Ukkaşe ismi, sahebe efendilerimizden Hz. Ukkaşe’den geliyor. Hz. Ukkaşe peygamber efendimizin (SAV) vefatından sonra tebliğ vazifesini yerine getirmek için hicret eden binlerce sahabe efendimizden bir tanesi. Kendisi Maraş- Antep bölgesinde yaşamış ve orda vefat etmiştir. Kabri, Maraş- Antep arasında Nurdağı ilçesindedir. Maraş ve Antepliler Hz. Ukkaşe’ye olan sevgilerinden dolayı çocuklarına Türkçeleşmiş hali olan Ökkeş ismini çokça koymuşlardır. Yeni nesilde çok olmasada 40 yaş ve üzerinde her 3-4 kişiden birinin adı Ökkeş’tir diyebilirim. Bizde ismi koyarken birçok ürün Maraş’tan geliyor ismimizde ordan gelsin diye düşündük ve bu ismi koyduk.

Bu tarz bir dükkan açma fikriniz nasıl ortaya çıktı?

12 yıldır sağlık sektöründe özel bir şirkette çalışmaktayım. Bunun ilk 5 yılını Kahramanmaraş-Adıyaman illerinden sorumlu olarak geçirdim ve sonrasında İstanbul’a döndüm. Boğazıma düşkünlüğüm çok yemek noktasında değil ama, yediğim zaman lezzetlisini ve kalitelisini yeme noktasında beni motive etmiştir. Mesela; Bursa’da okurken yediğim iskenderin tadını, İstanbul’da bulamadığım için iskenderi sadece Bursa’ya gittiğim zaman yerim veya Maraş’taki dondurmayı İstanbul’da bulamadığım için kendi evimde yiyeceğim dondurmayı Maraş’tan getirtirim.

Sattığınız ürünleri memleketlerinden mi getirtiyorsunuz?

Aslında yapmak istediğimiz tam da bu ama, henüz yüzde yüz böyle yapıyoruz diyemem. Bu dükkanı açmadan öncede ben peyniri Edirne’den, zeytini Gemlik’ten, tereyağını Trabzon’dan, dondurmayı ve içli köfteyi Kahramanmaraş’tan getirtiyordum. Dükkanı açtıktan sonra eski kaşarı Sarıkamış’tan, balı Kars’tan, katkısız yoğurdu ve köy tavuğunun orijinalini bulabildiğim İzmir Urla’dan getirtmeye başladık. Bunları hem damak tadıma uygun olduğu için hem de katkısız ve sağlıklı ürünler ürettikleri için o üreticilerden getirtmeye başladım.

Sağlık sektöründe çalışmanızın böyle bir dükkan açmanızdaki etkisi nedir?

Şu an dünyada ölümle sonuçlanan hastalıkların başında Kardiyovasküler hastalıklar ve kanser hastalıkları gelmektedir. İstatistikleri bir kenara bırakırsak, benim işe başladığım yıllarla son yıllar arasında bu iki hastalıktan ölenlerin oranı gözle görünür biçimde arttı. Duyduğumuz ölüm vakalarının çoğu ya kalpten yada kanserden olmaktadır. Katkılı ve sağlıksız beslenmekte bu tip olayları tetikliyor. Onkologların kanserle ilgili söyledikleri şeyler:

1- Sigara ve alkolden uzak durun.

2- Hareketsiz yaşamdan uzak durun mümkünse haftada 5 gün en az yarım saat tempolu yürüyüş yapın.

3-Sağlıklı beslenin doğal ve katkısız ürünleri tercih edin.

Sorunuzun cevabına dönecek olursak, biz zaten kendi evimize katkısız ve doğal ürünleri getirtiyorduk şimdi bunu diğer insanlarında istifadesine sunduk.

Peki, siz bu saydığınız şeylere yeterince dikkat ediyor musunuz?

Aslında bakarsanız dikkat ediyor olmam doktorların söylemesiyle alakalı değil. Alkol ve sigarayı dinimizce sakıncalı olduğu için kullanmıyorum. Spor yapmayı eskiden beri severek ve isteyerek yaparım hatta şimdilerde akşam eve geldiğimde çocuklarla bahçeye çıkıp koşuyoruz, hem onlara spor yaptırmış oluyorum hem de kendim spor yapmış oluyorum. Sağlıklı ve doğal beslenmeyi ise, açtığımız dükkandan da anlayacağınız üzere severek ve isteyerek yapıyorum. Ama tüm bunlara rağmen hastalık ve sağlık Allah’tan gelen şeyler olduğu için bunları yapanların başına hiçbir zaman böyle hastalıklar gelmeyeceği manası da çıkarılmamalı. Doktorların söyledikleri bunları yaparsanız riskinizi azaltırsınız.

Müşterilerinizle iletişiminiz ve size geri dönen tepkiler nasıl?

Gayet güzel ve olumlu tepkiler alıyoruz. Müşterilerimize bir şeyler öğretmekten çok biz müşterilerimizden bir şeyler öğreniyoruz. Birkaç örnek vermek istiyorum; bir müşterimiz zeytinlerimizden 8-10 tanesini cam kaseye koyup suda bekletmiş, 3-4 gün sonra suyun bulanmadığı, sattığımız zeytinlerin kumaş boyası veya benzer kimyasallar katılmamış olduğunu söyledi. Başka bir müşterimiz, yoğurdumuzu aynı testten geçirmiş. Sahip oldukları köpeğe evde mayaladıkları yoğurdu verdiklerinde yediğini fakat, marketlerden aldıkları yoğurdu verdiklerinde yemediğini, bizden aldığı yoğurdu verdiğinde ise, kendi yaptıkları yoğurt gibi yediğinden bahsetti. Beni en çok etkileyen ise, yaşlı bir amcanın tavukla ilgili anlattıklarıydı. 8-9 yaşlarındaki kız torununun göğüsleri çıkmaya başlayınca çocuk doktoruna götürmüşler ve doktor kesinlikle tavuk yedirmemelerini söylemiş, sadece köy tavuğu bulabilirseniz yedirin demiş. Bir başka müşterimizin tavsiyesiyle bize gelen amcanın torunu eski haline kavuşmuş. Böyle güzel olaylarla karşılaşmakta insanı ayrıca motive ediyor.

Doğal tavuk yemeye bekliyorum!

İnsanların birşeyler almak için geldiklerinde Ben hayatımda böyle dondurma yemedim veya şuana kadar yediğim en güzel içli köfteydi’ demeleri çok hoşuma gidiyor ama beni en çok bir doktor hanımın anlattıkları etkiledi diyebilirim. Tavuk almaya gediğinde ben dükkandaki tavukların doğal beslendiğini, İslami usüllerle kuru yolum tekniğiyle kesildiğini anlatırken, kendisinin bir tavuk fabrikasında işyeri hekimliği yaptığı söyledi ve tavukların nasıl kesilip yolundukları anlattı. Bende bir çok insan gibi tavukların bir metre karelik yerlerde hiç hareket etmeden GDO’lu yemlerle 45 günde şişirilip kesildiğini biliyordum ama, doktor hanım biraz daha fazlasını anlattı. Elektro şok verilen tavuklar, üretim bandına alınıp boğazları kesilmek üzere bıçağa doğru gittikten sonra içinde çeşitli ilaçların olduğu su kazanlarına batırılıp çıkartılıyormuş. Bu kazanlardan birinde asit olduğunu ve tavukların o yüzden dış yüzeylerinin beyaz olduğunu söyledi. Kazandan çıktıktan sonra tavuğun üzerinde hiçbir tane tüy kalmadığını söylediğinde insanların gerçekten tavuk yemedikleri için ne kadar haklı olduklarını anladım. Bugün kuzu eti 60-70 liraya, dana eti 35-40 liraya çıkmışken bence insanlar 7-8 liraya nasıl tavuk yediklerini sorgulamalılar ya da yediklerinin tavuk olup olmadığını sorgulamalılar. Tavuk yemeyen insanları tavuk yemeye Kavacık’a bekliyorum.

Fiyat politikanız nasıl?

Sattığımız ürünler kaliteli olduğu için girdi maliyetlerimiz normalin üstünde bu durum haliyle satış fiyatlarımızı etkiliyor. Ucuz marketlerle fiyat karşılaştırması yaparsanız ki, bu çok adaletli olmaz, biraz pahalı gelebiliriz ama, emsalleriyle karşılaştırdığımızda kesinlikle daha ucuz veya eşit satıyoruz. Yani şunu söylemek istiyorum; peyniri sadece peynir olarak kıyaslarsanız hata yaparsınız, birinde 7 kg süt vardır, birinde 4 kg süt vardır. Sonuçta 7 kilo süt olanla 7 kilo süt olanı karşılaştırırsanız, biz daha ucuz veya eşitiz diyebilirim. Bazen insanları anlamakta zorluk çekiyorum. Sigaraya günde 10 lira verenler ayda ailesinin yiyeceği 1 kilo peynir ve 1 kilo zeytinin 3-5 lira daha ucuz olmasını istiyorlar. Aylık 300 lira sigara parası veren bir insan aylık fazladan ödeyeceği 10 lirayı ödemediği zaman kendini karda zannediyor. Geçen hafta zeytin üreticimizle görüştüm. Zeytinyağı fiyatlarındaki aşırı artıştan sonra Tarım Bakanlığı Gemlik’teki üreticilerden numuneler almış ve bazılarına sızma dediği halde sızma olmadığı için bazılarına da içinde hiç zeytinyağı çıkmadığı için ciddi cezalar yazılmış. Zeytinyağının içinden zeytinyağı çıkmaması bunu evinizde anlayamazsınız, bu yüzden güvendiğiniz yerlerden alışveriş yapmalısınız.

Son olarak; sipariş alıyor musunuz? Alıyorsanız, ev ve işyerlerine götürüyor musunuz?

Gün içersinde gelen siparişleri en kısa zamanda götürmeye çalışıyoruz. Genelde çok aciliyeti yoksa gün içerisinde gelen siparişleri Akşam 6’dan sonra güzergahına göre sıralayıp teker teker istenen adreslere bırakıyoruz. Bu noktada müşterilerimiz çekinmeden arayabilirler. 2 yıldır sadece Kavacık ve Beykoz civarına değil; İçerenköy, Ataşehir, Çekmeköy, Ümraniye gibi yerlere hatta bazen Avrupa Yakası’na bile götürdüğümüz oluyor.

UKKAŞE DOĞAL ÜRÜN ÇEŞİTLERİ:

Kuru Yolum Tavuk

İzmir’in Urla İlçesinin Kuşçular Köyü’nde kuru yolum yöntemiyle UKKAŞE’DE

Doğal Katkısız Yoğurt

Annelerimizin biz çocukken yaptığı yoğurt o günkü lezzetiyle Ukkaşe’de

Maraş Dondurması

Kahramanmaraş’ın en köklü dondurmacılarından Ferah Pastanesi güvencesiyle keçi sütünden üretilmiş katkısız doğal dondurma UKKAŞE’DE

İçli Köfte

Maraş’ın en köklü kasaplarından Kasap Yaşar güvencesiyle dondurulmuş içli köfte UKKAŞE’DE

Domates ve Biber Salçası

Maraş’ın en güzel domates ve biberlerinden ev yapımı salçaları Haşiroğlu güvencesiyle UKKAŞE’DE

Peynir Çeşitleri