Gel de yazma! Kalem, yine kaşınıyor! Muhabir olarak katıldığım Beykoz Belediyesi Gençlik Spor Kulübü Kongresi’nin ikinci bölümü tam bir cadı kazanı sıcaklığında geçti!
“ İkinci bölüm” diyorum, zira bundan birkaç gün önce yapılacağı ilan edilen kongre için kongrenin yapılacağı Prof. Dr Necmettin Erbakan Kültür Merkezi Salonu’na gelen üyelerin, Belediye yönetimini oluşturan yetkililer tarafından geri gönderildikleri haberi, bir yerel gazete tarafından tüm Beykoz’a duyurulmuştu.
Ardından ise 5 Ekim Pazar günü kongre nihayet gerçekleştirildi. Bu sefer, tüm yerel basın da davet edilmişti!
Kongre öncesi yaşanlar ve kulislerde dilden dile dolaşanlar, kongrede yaşanması yüzde yüz muhtemel olan olayların da habercisiydi.
AK Parti içindeki bölünme
Bu söylentilerden biri, Beykoz Belediyesi’nin Şahin Köktürk Spor Kompleksi’ni Büyükşehir Belediyesi’ne devretmesi kararına karşı çıkan Kulüp Başkanı Lale Enç ile Beykoz Belediyesi’nin arasının açıldığına işaret ediyordu.
Bir diğer söylenti de, efendim spor kompleksindeki büfe işletmesinin AK Partili taraftarlara verilmemesi dolayısıyla bölünmeler yaşandığıydı.
Lale Enç’in kulübün kasasında birikmiş olan paraların bazılarının iştahını kabarttığı şeklindeki imâlı sözleri de söylentileri katmerliyordu!
AK Parti’nin var olduğu belirtilen muhalif kanadı Lale Enç’e sahip çıkmıştı. Bu sahip çıkışa daha sonra CHP Beykoz İlçe Başkanlığı’nın açıkça ifşa ettiği destek de eklendi.
Ha A Partisi, ha B; fark etmez!
Bu yazıyı kaleme almamın sebebi, yaşananların şu veya bu parti içerisinde gerçekleşmesi değildir. Bunlar bana göre değil. Kongre sırasında gördüklerimdir beni bu yazıya iten sebep. Bunu B partisi de yapsaydı, hiç fark etmezdi. İbret-i alem olsun diye yazıyorum.
Başka bir partide vuku bulsaydı bunlar; yaşananların bu kadarla da kalmayacağına eminim zaten!
Efendim, o zaman başlayalım Kongre salonunda gördüklerimiz ile:
Allah rızası için!
Öncelikle şunu söyleyeyim: Kongre öncesinde salonda kullanılacak bayrakları ütületmek kimsenin aklına gelmemişti! Beykoz Belediyesi flamasının buruşukluğu bir yana; Atatürk’ün fotoğrafının basıl olduğu bayrağın katlanma yerleri “ Beni ütüle!” dercesine bağırıyordu!
Zaten…
Zaten, Divan Başkanı ( Beykoz Belediyesi Başkan Yardımcısı) Metin Torun’un salonda bulunanları saygı duruşuna davet edişi de “ usûlen” idi. “ Saygı duruşu” anonsu yapıldı; ancak bu saygı duruşunun muhatabı kim, ilân edilmedi!
İlkokul çocuklarının kavgasında olabilecek hareketler
Kongre sırasında birbirlerine laf atan ve ortamı geren bazı kişilerin, arkadaşlarının yanına gittiklerinde yaptıkları alaylı yüz mimikleri; “ Az önce ne yaptım, gördün mü?” dercesine, kankalarından yaramazlıklarına onay bekleyen ilkokul çağı çocuklarının davranışlarını aratmadı!
Ve tekme tokat…
Ortam, sataşmalar ile gerilince; sonuçta patlayan tekme ve tokatlar oldu ve salon, bir anda gladyatörlerin savaş alanına dönüverdi! Bir yerde Belediye Meclisi Başkan Vekili Birzat Mermer’in başı; diğer yerde kim olduğu uzun süre merak konusu olan yere gömülmüş bir adam…
Kavganın olması bekleniyordu; peki ya öyleyse?
Daha önce gerçekleşemeyen bir kongresi nedeniyle kavga çıkmasına yüzde yüz gözüyle bakılan söz konusu kongre öncesinde kongreye eşlik edecek bir Emniyet mensubu ne Lale Enç yönetimi tarafından salona davet edilmişti; ne de Divan, yetki kendisine geçtikten sonra böyle bir talepte bulunmuştu.
Oysa ki, görünen köy kılavuz istemiyordu; kavga çıkacaktı! Galiba, aslında kimsenin kavga çıkmasından samimi olarak bir rahatsızlık duyduğu yoktu ki, önlem almak hiçbir “ Âkil” adamın aklına gelmemişti!
İki farklı liste seçime girdi
Muharrem Kaşıtoğlu ekibinin “ Mavi”; Lale Enç’in ise “ Beyaz” ile temsil edildikleri yönetim listelerin Divan’a sunulmasının ardından ise oy kullanacak üyeler, imza atmaya davet edildiler. Bu sırada birden bir karmaşa yaşandı; ardından ise kavga çıktı.
Kadın çığlıkları arasında erkek kavgası!
Mikrofonda yapılan “ Ayıp oluyor!” anonsuna rağmen, Beykoz Belediyesi Spor Kulübü Derneği Kongresi, 48. dakikada bir anda tekme tokatlı bir dövüşe sahne oldu.
Bir kadın üye ağladı!
Erkek kavgasının ortasında kalan ve oyunu kullanmak üzere beklemekte olan bir kadın üye, bu durumdan oldukça ürktü ve ağlamaya başladı. Kadın bir yandan ağlarken; diğer yandan da “ Bu kadar olmaz ya; ayıptır!” şeklinde söyleniyordu. Yaşadıkları üzerine, rahatlaması için kadına “ Su” ikramında bulunuldu!
Metin Torun: Hiç yakışmıyor bize!
Kavga yatıştırılmaya çalışılırken, Belediye Başkan Yardımcısı ve Divan Heyeti Başkanı Metin Torun da mikrofondan; “ Hiç yakışmıyor bize bunlar” şeklinde sesleniyordu.
Kongre öncesinde usulsüzlük var diyenler…
Kongre öncesinde Kulüp Başkanı Lale Enç için kulislerde, “ İşlemlerde Usulsüzlük” yaptığı dedikodusunu yapanların, oylama sırasında yönetimi huşu içinde ibra ettikleri de gözlerden kaçmadı!
Söz konusu dedikoduyu yapanların, mevcut yönetim için denetleme raporu hazırlamış olanlar ile aynı safta bulunuyor oluşları, akıllarda soru işaretleri oluşturdu!
Özürlü çocuk şakşakçı mı?
Beykozlular’ın yakından tanıdığı down sendromlu bir çocuğun da kongre salonuna gelmesi, oy kullanıldığı anda sahnede durması, kendisine laf atanlara cevap vermesi, kongre sırasında üzerinde yapılan şakalaşmalar; bir grup tarafından kendisine “ Daha kuvvetli alkışlaması” şeklinde telkinlerde bulunulması, bazı kişilerin kendisine “ Para” vereceklerini belirtmeleri…
Oy sayımı sırasında bir vatandaşın; önlerini kapatan çocuğa çekilmesi yönünde “ Şişko çekil!” demesi üzerine, çocuğun da sinirlenmesi ve “ Ne diyor bu adam?” şeklinde cevap verişi…
Ve ancak bu olaydan sonradır ki, özürlü çocuğa para verilerek nihayet salon dışına çıkarılışı… akıllara şu soruyu getirdi: Şakşakçıya mı ihtiyaç var? Özürlü çocuk birilerinin şakşakçısı mı? Bu çocuğu bu şekilde kullanmak, onun özrüne hakaret değil mi? Mutlu etmek istiyorsanız bu çocuğu, Kongre Salonu’nun üst katında bulunan Teras Kafe’de kendisine bir pasta- limonata ısmarlayarak, evine gönderseydiniz ya! Burası ciddi bir kongre ortamı değil mi?
Metin Torun, objektif davranmaya çalışırken yalnız kaldı!
Oylamaların yapılmasında sona yaklaşılırken ise, üyelik başvurusunda bulunmuş olan bazı üyelerin isimlerinin Hazirun Cetveli’nde bulunmadığı ve dolayısıyla oy kullanıp kullanmayacakları sorunu gündeme geldi. Bu kişiler, kongre sırasında listede isimlerini görmeyince, bu durumu dilekçe yolu ile Divan’a bildirdiler.
Bu durum ortaya çıkınca, söz konusu isimlerin oy kullanıp kullanamayacakları konusunda salondaki katılımcılar arasında farklı görüşler öne sürülmeye başlandı. Deyim yerindeyse “ Her kafadan bir ses çıkması üzerine” Divan Heyeti Başkanı Metin Torun’un objektif davranma çabası içinde oldukça gayret sarf ettiği, ancak onun bu tavrının Divan Heyeti’nin diğer üyeleri ve salonda bulunan partili arkadaşları tarafından da eleştirildiği gözlerden kaçmadı. Torun, bunun üzerine şu açıklamayı yapmak durumunda kaldı: “ Benim yasal düzenlemeye ihtiyacım var. Yarın bu seçimleri iptal ettirmeyelim; yazık günah olur”
Lale Enç’in ağzından yumuşak salvolar!
Kendisi de bir AK Parti üyesi olan Lale Enç’in; gerek üye defteri, gerekse oy pusulalarında yapıldığını iddia ettiği haksızlıkları dile getirirken, adeta bunları ağız ucuyla ifşa ettiği ve ancak gazetecilerin üzerine gitmesi üzerine sesini yükselttiği de gözlerden kaçmadı.
Aynı yumuşak salvolardan bir diğeri de; Enç’in, Kulüp resmi defterlerinin kongre sırasında “ Benim defterlerim herkesin elinde dolaşıyor” itirazı sırasında da görülüyordu.
Ne dedi?
Lale Enç, seçim sonunda yaptığı konuşmada, bu durumu şu sözler ile ifade edecekti: Tüm Beykoz’a hayırlı olsun diyorum. Bazı sıkıntılar yaşadık. Ben konuşmak istemedim. Fakat benim yerimde başka bir Başkan olsaydı, bu kadar hoş karşılamazdı. Buradaki kağıtların bile ( mavi ve beyaz oy pusulaları) biri büyük, biri küçüktü. İnsanlar etkilenebiliyor; çok baskı yapıldı. Bu kağıtları burada gördüm. Bu, büyük bir sıkıntı. Demokratik bir ortamda eşit olması gerekir. Küçük kağıt, büyük kağıt! Bunlara müdahale etmedim. Bu da benim Beykozlular’a karşı saygımdandır. Bunu da buradan belirtmek istiyorum. Fakat kibarlığım nedeniyle hiç sesimi çıkarmadım. Daha demokratik ortamda olmasını isterdim. Çok baskı görüldü. Bu kadar oy aldığıma da şükrediyorum.”
Lale Enç’ten Hızır Yılmaz’a gönderme
Lale Enç’in CHP Beykoz İlçe Başkanı Hızır Yılmaz’ın henüz salonda bulunduğu bir sırada yaptığı konuşma da, belirtilmesi gerekli önemli noktalardan.
CHP Beykoz İlçe Başkanı Hızır Yılmaz, Şahin Köktürk Spor Kompleksi’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devri tartışmaları dolayısıyla Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ile arasının açıldığı iddia edilen Enç’e destek verdiğini bir yerel gazeteye verdiği röportajda dile getirmiş ve parti olarak Enç’in arkasında olduğunu belirtmişti.
Lale Enç’in, kongre sırasında söylediği şu sözler, Hızır Yılmaz’a ve aynı anda da üyesi bulunduğu AK Parti tabanına bir mesaj niteliğindeydi: ““ Siyasi tercihim bellidir; ancak bu kulübe girerken, siyaset gömleğimi çıkararak giriyorum. Daha sonra akşamları giyiyorum siyasi gömleğimi.”
Yani, kol kırılmış, yen içinde kalmıştı. Etrafa biraz kan sıçramıştı ama bu kadar kan da artık normal sayılacaktı!
Lale Enç’in kendi maddi imkânları ile gerçekleştirdiği projelerden bahsetmeye başlaması üzerine ise, Divan Heyeti Başkanı Metin Torun, kendisinden; “ Lale Hanım, biraz kısaltalım canım!” ricasında bulundu.
Üye Şatıroğlu’nun hatırlatmaları Divan’ı gerdi
Kulüp üyesi Şatıroğlu’nun Divan’a sürekli olarak yapılması gerekli olanlar ile ilgili hatırlatmalarda bulunması, Divan Heyeti ile arasında sözlü atışma yaşanmasına neden oldu.
Üyelerin, imza atmak için Divan Heyeti’nin etrafını sarması üzerine Şatıroğlu’nun; “ Burada her türlü hile olur” şeklindeki eleştirisi nedeniyle kâtip üye Fatih Yılmaz sinirlenerek, Şatıroğlu’na “ Ortamı kışkırtmaması” uyarısında bulundu.
Yeni Başkan’ın zafer konuşmasında okuyamadığı şiir
Nihayet oylama tamamlandı; sonuçlar açıklandı. Kazanan listenin baş ismi AK Partili Belediye Meclisi üyesi Muharrem Kaşıtoğlu, konuşmasını yapmak üzere mikrofonu eline alınca, şiir okumaya başladı. Bu, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “ Bir Memleket İsterim” isimli şiiriydi.
Kaşıtoğlu, şiiri okumaya başlayınca, partili arkadaşı Belediye Başkan Yardımcısı Hanefi Dilmaç’ın oturduğu yerden şu sözü işitildi: “ Yine Nazım Hikmet okuyacak!”
Zira, Kaşıtoğlu, daha önce bir vesileyle Nazım Hikmet’ten bir şiir okumuş ve bu, bazı partili arkadaşları tarafından eleştirilmişti.
Güne noktayı el ele verilmiş poz koydu!
Zorlu geçen kongrenin sonunda eski kulüp başkanı Lale Enç ve yeni kulüp Başkanı Muharrem Kaşıtoğlu, el ele vererek, basına poz verdiler!
Bir garip kongre!
Beykoz tarihine yazılacak bir garip kongre idi. Lale Enç’in çoğu ortamda kulüp için hep kendi cebinden para harcadığını ve Belediye’den destek almadığı şeklindeki açıklamaları mı onu birden AK koyunlar içinde kara koyun haline getirmişti; yoksa söylentilerde bir gerçek payı var mıydı?
Bunu Beykozlular olarak çoğu kişi öğrenmek isteyecektir. Ancak, bunun için tabii ki bu konunun birilerinin dikkatini çekmesi; bu duruma el koyması ve “ Orada neler oluyor bakayım?” demesi lazım. Nerdeeeee? Alice Harikalar Diyarı’nda yaşamıyoruz ki! Nerde gözümü sevdiğimin babasını tanımayan objektif ombudsmanları? Uyar mı ki bizim toprakların iklimine böyle bir sistem!
Aslında Belediye Başkanı Çelikbilek çok önceden açıklamıştı
Neticede bugüne dek yaşananları ve yarın da muhtemelen yaşanacak olanları Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, başka bir vesile ile ( İl ve Bölge Dernekler Birliği İstişare Toplantısı ) çok güzel bir şekilde ifade etmişti: “Arkadaşlar, başınızdaki neyse, sizler de o’sunuz! Sizler neyseniz, başınızdakiler de öyle şekillenmek zorunda kalır.”
Başka söze gerek var mı?
Arzu Başlantı