Mahkeme kadıya mülk değil

Saldırılar her taraftan başladı. İçte dışta saldırılarla beraber nifak tohumları bir taraftan serpiştirilmeye başlandı hem de seri biçimde.

Dün beraber yürüdüğün, bugün belden aşağı vurmakta tereddüt etmiyor.

Normal mi diye düşünüyorum.

Harita

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Saldırılar her taraftan başladı. İçte dışta saldırılarla beraber nifak tohumları bir taraftan serpiştirilmeye başlandı hem de seri biçimde.

Dün beraber yürüdüğün, bugün belden aşağı vurmakta tereddüt etmiyor.

Normal mi diye düşünüyorum.

Haritada yerini zor bulduğumuz yerlerde organize olmuş dünyanın her ülkesinde yıllardır adam yetiştiren ticari alanda en güçlü firmalara sahip, Afrika ülkelerinin toprak altı madenlerine sahip bir örgüt bir ülkede darbe yapmaya kalkışacak ve bu ülke kendi ülkesi olacak hiç başarısızlığı düşünmeyecek mi? mümkün değil diye düşünüyorum. Eğer başarılı olamazsam nasıl bu ekibi yok ederimi düşünmemezlik mümkün değil.

Yalnız düşünemediği millet olarak darbeye karşı duruşu hiç aklından dahi geçirmemiştir. Zaten bütün planı da kararlı bir cumhur ve ona inanmış bu millet bozdu. Fakat mutlaka bir B planı vardır ve bu planı yavaş yavaş hayata geçiriyor hiç hamleler bitmiyor. En acısı da içerde hiç farkında olmadan kendini piyon olarak kullandıran zavallılar.

‘Beraber yürüdük biz bu yollarda’ diyen fakat, ‘ben‘ duygusu hat safhaya çıkan zavallılar ‘ben olmasam olmaz’ mantığıyla her türlü belden aşağı vuruşlarla halbuki kendi geleceğini yıpratıyorlar.

Bilmiyorlar, bilseler yaparlar mı diye düşünüyorum fakat bu kadar körlüğe de anlam veremiyorum.

Aynı yol yürüdüğüm, dava arkadaşım dediğin kişiye kızabilirsin, ayrı görüşte olabilirsin, kavga dahi edersin. Kapının dışına çıkınca her şey biter, kişiler değil dava ve o davayla gidilecek hedef önemlidir. Kime kalmış ki mülk. Hani derler ya mahkeme kadıya mülk olmazmış. Makam ve mevkiler gelip geçici yapılanlar kalıcıdır.

Fakat verilen yara kolay iyileşmez. At çamuru izi kalsın. Oh ne güzel fakat unutma o çamur bir gün mutlaka seni boğar.

Tabii bunların kendiliğinden olduğunu da düşünmüyorum. Bir el mi bu nifak tohumlarını serptiriyor diye düşünmeden edemiyorum.

Bu  projede dışarıdan değil de içeriden birlikteliği yıpratarak fetoşa hizmet mi ediliyor diye düşünmeden edemiyorum. Böyle olmasa aynı hedefe kilitlenen aynı davanın insanı kişileri geçip kurumu zedeleyici hareketlerin sahibi olamaz.

Bunları da görünce başta yazdığıma geliyorum. Acaba B planının bir parçası mı? Evet bence parçası.

Fakat unutulmaması gereken bir şey var ki mahkeme kadıya mülk değil. 

Dünküne olmadığı gibi bugünküne de değil, yarında olmayacak. Herkes yaptığı iyi ve kötü düşüncesiyle kalacak.

Son zamanlarda fazla konuşulan metal yorgunluğu bence fazla boş kalanlarda beyin yorgunluğu ve düşünme eksikliğinden kaynaklanıyor.

Sağlıklı düşünmemiz temennisiyle kalın sağlıcakla…

Mahkeme kadıya mülk değil
Bizi Takip Edin