Bünyesindeki üç futbol takımı gruplarında şampiyon olan Beykoz Çubuklu Spor Kulübü tüm camianın takdirini kazandı.
Bünyesindeki üç futbol takımı gruplarında şampiyon olan ve bu başarılarıyla sadece Beykoz spor camiasının değil, tüm camianın da takdirlerini kazanmış bulunan Çubuklu Spor Kulübü’nde idik!
Güneşli bir Beykoz hafta sonunda bahçe kapısından içeri girdiğim spor kulübünde aylardır spordan uzak sürdüğüm yaşantıma inat, şort giymiş, top peşinde koşuşturan çocukları gördüğümde futbol ile hiç ilgisi olmayan ben bile, o an bir topun peşinden koşmak istemedim değil!
O gün Çubuklu Spor Kulübü’ne gittim. Kulübü yakından tanımak ve sizlere tanıtmak, daha önce “ Ecrimisil Şoku” başlığı altında haberini yaptığım bu kulübü ve onun vefakâr ve de cefakâr Başkanı Coşkun Tosun ile tekrar görüşeyim istedim.
Tabii, ortada çocuklar dolanır da, onlara laf atmadan olur mu hiç? Futbol kıyafetlerini tam tekmil giymiş bu miniklere (yazıyı okurlarsa bu ifadeye kesin kızacaklar!) “neden futbol?” diye sordum; futbolun bu çocuklar için ne anlam ifade ettiğini öğrenmek istedim. Spor Kulübü’nün çay bahçesinde oturmuş, sabahın o vaktinde çocuklarını izleyen aileleri gözlemledim. Bir babanın, arkadaşlarının yapabildiği hızda topun üzerine zıplayamayan oğluna, “ne biçim yapıyorsun öyle, doğru yapsana!” şeklindeki seslenişini duyduktan sonra, birkaç saniye için de olsa o babanın çocukluğuna iniverdim! Bende “buradaki şekil 1-a örneğinde üzerinde durulması gereken bir sorun var mı, yok mu” düşüncesi peydah olmadı desem yalan olur! Neden ek bir psikoloji diploması almadım ki sanki?
Ancak aslolan şu ki, Çubuklu Spor Kulübü’nün kapısından girince, futbola karşı bırakın “nötr (tarafsız)” olmayı, “negatif (olumsuz)” biri olan ben bile yapay da olsa tertemiz görünen o bakımlı çimlerin üzerinde top peşinde koşmak isteği duydum o an! Üstelik, çok da fena görünmüyor birinin ayağından top çalmak? Mal, mülk, hak, hukuk ve de klasik deyiş ile “yetim hakkı” çalmaktan iyidir!
Neyse ki, Spor Kulübü’nün Başkanı Coşkun Tosun Bey geldi de, ben daha derin düşüncelere dalmadan ya da kendimi sahaya atarak, çocukların ısınma hareketlerine çomak sokma cesaretini toplayamadan, röportaj çalışmalarımıza başlayıverdik!
Ne günlerden bu günlere!
Sarı ve mor renklere sahip olan Çubuklu Spor Kulübü, Beykoz’un en eski spor kulüplerinden biri. Çubuklu ve Çubuklular için futbol, kulüplerinin resmi kuruluş tarihi olan 1975 yılından çok daha gerilere gidiyor.
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yorulmazlar’ın bir makalesine göre, Galatasaray Mektebi’ne gitmekte olan iki genç Hasan Böke ile Rıza Beyler, okullarındaki beden eğitimi dersinde öğrendikleri futbol bilgilerini, Çubuklu’daki evlerine “ev iznine” geldiklerinde mahallelerindeki arkadaşlarıyla paylaşırlar. Yıl 1921… Yani, Kurtuluş Savaşı dönemi…
Futbol oynayan gençlere “işgalci” muamelesi!
Tabii, bu yıllarda futbol henüz pek bilinmemektedir! Öyle ki, gençleri futbol oynarken gören bir polis onlara ne yaptıklarını sorar! Gençler dertlerini anlatmak için polise futbolun ne olduğunu kısaca tarif etmek isterler. Ancak, bizimkiler “Sağ cenahtan sol cenaha kalelere toplu hücum yapılır” deyiverince, endişeli komiserimiz, “ sağ cenah- sol cenah, hücum- mücum… Bunlar işgale hazırlanıyorlar” diyerek, gençleri apar topar içeri attırır! İmdada yetişen büyüklerin açıklamaları, tarifleri, dünya futbolundan örnekler vermeleri derken, çocuklar içeriden güç-bela kurtarılırlar!
Pek çok futbolcu çıkardı!
O günlerden bu günlere uzanan hikâyesinde Çubuklu Spor, “Beykoz” sahası ve “Anadoluhisarı” sahasının ardından kurulan üçüncü sahadır.
Bu kulüp, Beykoz’dan birçok başarılı futbolcu çıkardı: Mehmet Işal, Bilgin Özgülüş, Fahrettin Eldek, Yusuf Taş, Fiyakalı Muzaffer, Rafet, Rauf, Halit Işal, Cemil Sofi, Mustafa Türkyaşar… ve isimlerini burada sıralamadığımız daha niceleri.
Kulübün 500’e yakın üyesi var
Çubuklu Spor Kulübü’nde şu anda 500’e yakın kayıtlı çocuk bulunuyor. Bunların 200’ü lisanslı sporcu, 300’ü ise kulübün yaz- kış devam eden spor okullarında eğitim alıyor.
Burada her biri “Akademi” mezunu olan 4 hoca eşliğinde spor yapan çocuklar, spor yaparlarken aslında bir yandan da sosyalleşiyorlar.
Yoktan var edilen sarı- morlular!
Çubuklu Spor Kulübü’nün 6 yıldır başkanlığını yapmakta olan Coşkun Tosun, kulüplerinde verilen spor eğitimi konusunda oldukça iddialı: “Çubuklu Spor’un, bu konuda İstanbul’un sayılı kulüpleri arasında olduğunu” gururla aktarıyor bize.
Başkan Tosun, Kulüp yönetimini devraldığında, her şeye sıfırdan başlamış. “ Geldiğim zaman burada tesis yoktu, dolayısıyla çocuk yoktu. İlk başladığımızda sahaya çıkacak 11 çocuk bulamamıştım. Böyle durumlardan şimdi bugünlere geldik” diyor.
Bu bölgede yetişen bir insan olarak, sosyal sorumluluk anlayışı ile buranın çocuklarına katkı olması için bu işe gece ve gündüzlerini verdiklerini ifade eden Coşkun Tosun, “Kulübü bugün çok şükür Türkiye’nin en önemli kulüplerinden biri haline getirdik” açıklamasında da bulunuyor bize.
Kulübün 3 takımı bu sene gruplarının şampiyonu!
Bugüne gelene değin birçok derece ve ödül alan Kulüp, bu sene de üç takımının grup şampiyonu olmasının mutluluğunu yaşıyor: Çubuklu Spor’un U-19, U-16 ve U-14 takımları gruplarında şampiyon olarak, Beykoz’un adını tüm Türkiye’ye bir kez daha duyurdular!
U-19 İstanbul şampiyonu olmayı başardı ve Türkiye Şampiyonası’na katılarak, burada final oynadı!
Çim halı saha çok güzel, ancak…
Çubuklu Spor Kulübü’nün tertemiz çim halı sahası oldukça güzel görünüyor demiştik! Beykoz’da bazı spor kulüplerinin bu olanaktan yoksun olduğunu bildiğimiz için Başkan Tosun’a bu durumu hatırlattık. Ancak, her şey dış güzellik değil tabii! Coşkun Tosun, bu konuda şunları söyledi: “ Durum şu ki, bizim sahamız resmi müsabaka yapmaya uygun değil. Yani, o boyutlarda değil. Böyle olunca ben bütün maçlarımı dış sahalarda oynamak zorunda kalıyorum. Kendi sahamda maç oynamıyorum; öyle bir zorluğumuz var bizim. Haftada 3-4 maç yapıyoruz ve bunların hepsi de dış sahalarda oluyor. Biz bu anlamda o kadar şanslı değiliz.”
Çocukları sokaklardan bekleyen bir sürü tehlike var
Coşkun Tosun, röportajımız boyunca şu konuya ısrarla vurgu yaptı: “Bizim buradaki çabamız, çocuklarımızı sadece iyi birer sporcu olarak değil, iyi birer insan olarak da yetiştirmek. Tüm amacımız bu. Bu çocukları sokaklarda bekleyen bir sürü tehlike var; anneler ve babalar endişeli. Ama şimdi spor okullarımız sayesinde çocuklar boş zamanlarını kendilerini fiziksel olarak yetiştirerek değerlendiriyorlar. Burada kültür ve ahlak bakımından iyi bir insan olmak yönünde temel prensipleri de öğreniyorlar.”
Ümraniye’den gelen aileler var
Konuşmasının devamında kulüplerinde Beylerbeyi’nden, Ümraniye’den gelen çocuklar olduğu bilgisini veren Tosun, “ talepleri neredeyse karşılayamaz duruma geldik” dedi ve bize sahada maç yapmakta olan çocuklarını Kulübün çay bahçesinden izlemekte olan aileleri gösterdi.
Bazı aileler çok hırslı olabiliyor
Kendisine ısınma hareketleri sırasında şahit olduğumuz olayı hatırlattığımız Kulüp Başkanı, bize şu bilgiyi verdi: “Bu çocukların hepsi futbolcu olarak diye bir şey yok. Annelere, babalara da bunu söylüyorum. Çok hırslı olan aileler de olabiliyor; aileler çocuklarına baskı yapabiliyor. Aile, çocuğunun iyi bir futbolcu olmasını ve para kazanmasını bekliyor ama bizim beklentimiz o değil. Tabii ki bu kadar bilimsel ve prensipli çalışmanın sonucunda bu çocuklarımızdan bir kısmı ileride iyi bir futbolcu olacak; bunu biz görüyoruz ama herkes futbolcu olacak diye bir şey yok! Önemli olan, çocuğun ömür boyu spor yapabilmesi, iyi bir insan olması. Biz burada bunun temellerini atmaya çalışıyoruz. Bu çabalarımızın ileride daha fazla sonuç vereceğine inanıyoruz. Çünkü biz planlı, programlı ve bilimsel çalışıyoruz. Bunu bilen aileler de bugün Çubuklu Spor Kulübü’nü tercih ediyor.”
Aileler ile konuşuluyor
Coşkun Tosun, sezon başlangıçlarında yaptıkları resmi törenlerde sporcu çocukların aileleri ile bir araya gelerek, çay sohbeti yaptıklarını da kaydederek, “ gerçekleşen bu sohbetlerde ailelere ‘spor kulüplerinin çocukların büyük futbolcu olarak, büyük paralar kazanmaları için eğitim verilen yerler olmadığını’ anlattıklarını” ifade etti. Tosun, “burada çocuğun ruhsal, fiziksel, kültürel, sosyal bakımlardan eğitilmesini sağlayacak bir ortam yaratmaya çalışıyoruz. Çocuk bir makine haline gelecek ise bizim bununla bir işimiz yok” dedi.
Tosun, ailelerin çoğunun kendileri gibi düşündüğünü, sporun önemi konusunda bilinçli olduklarını ve kendisinin de bundan oldukça memnuniyet duyduğunu da sözlerine ekledi.
Ecrimisil sorununda gelişme var!
Herkese açık bir çay bahçesine ve ayrıca bir de lokale sahip olan Spor Kulübü’nde yaptığımız sohbetimiz sırasında Başkan Coşkun Tosun’un bize “tesislerimizin biraz daha eksiği var tabii, bunları da kapatmaya gayret ediyoruz. İmkânlarımız kısıtlı” şeklinde bir açıklama yapmasıyla birlikte, aklımıza Çubuklu Spor Kulübü’nün daha önce haberini de yapmış olduğumuz mevcut ecrimisil sorunu geldi. Bunun üzerine Tosun’a bu konuda bir gelişme olup olmadığını sorduk. Çubuklu Spor Kulübü Başkanı bu sorumuzu şu şekilde yanıtladı: “ Bir aydan beri Maliye Bakanlığı yetkilileri ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Sadece spor sahasını dışarıda tutup bahçemizi, kulüp binasını ve ticari alanları vergilendirme noktasında bir anlaşmamız oldu. Sanıyorum toplam 96 bin TL olan bu borcumuzu 25 bin TL civarına çekeceğiz. Bunu da taksitlendirip ödemeye çalışacağız. Bu 96 bin TL’lik rakam çok haksız ve yanlış bir durumdu. Bunun düzeltme yoluna gidileceğine dair bir söz aldık, sonucunu bekliyoruz.”
Çubuklu Spor Kulübü, Çubuklu’nun çehresini değiştirdi
Coşkun Tosun, Kulüp binasında bulunan salonu yeniden dizayn edeceklerini ve bu şekilde burayı çocukların boş zamanlarında oturup kitap okuyabilecekleri, ders çalışabilecekleri, kültürel etkinliklerde bulunabilecekleri bir yer haline getirmeyi hedeflediklerini de belirterek, okul dersleri konusunda yardımcı olmak üzere öğretmenler eşliğinde takviye niteliğinde dersler vermeyi düşündüklerini kaydetti.
Tosun, konuşmasının devamında şunları söyledi: “ Zaten Çubuklu Spor Kulübü, bugün Çubuklu’nun sosyal ve kültürel hayatına doğrudan etki eden bir kurum haline gelmiştir. Eskiden karanlık olması ve içki içen insanlar bulunması nedeniyle bu caddeden geçilmezdi. Biz buraları yaptıktan sonra buraların rengi değişti. Daha sonra da karşımıza diyaliz merkezi yapılınca orası da düzeldi. Ondan sonra Lojistik Meslek Yüksek Okulu’nun binası geldi; yani, birbirini görerek herkes yenilemeye gitti. Hiçbir kadın buralardan geçemez iken, şimdi kadınlar çocuklarını alıp dondurma yemeğe, çay içmeye bahçemize geliyor. Demek istediğim o ki, Çubuklu Spor Kulübü, Çubuklu’nun sosyal yaşıma doğrudan etki eden bir olgu olmuştur. Ve biz bunları bir bütünlük içinde yapıyoruz: Mahallenin muhtarı, caminin imamı, okulun müdürü, aileler… hep beraber.”
Başkan Coşkun Tosun’dan kulüp yönetici ve hocalarına teşekkür!
Coşkun Tosun, röportajımız sırasında Çubuklu Spor Kulübü’nün Türkiye çapındaki başarılarında emeği geçen tüm Kulüp görevlilerine gazetemiz aracılığıyla teşekkür etti.
Tosun’un bize; “O olduğu zaman benim gözüm arkada kalmaz. O, çocuklar ile beraber sahaya giriyor, her maçı takip ediyor; yağmur- çamur, kar- kış demeden çocukların her şeyi ile ilgileniyor” şeklinde tanıttığı Kulübün Genel Kaptanı, çocukların “Süleyman Abi”si Süleyman İlhan’la tanışma ve onunla kısa bir sohbet gerçekleştirme olanağı da bulduk.
Genel Kaptan Süleyman İlhan, bize kısaca şunları söyledi: “ Çocuklar ile stres atıyorum; onlar benim torunlarım gibi. Onların başarılarını gördükçe mutlu oluyorum. Ben mağlubiyeti sevmem! Mağlup oldukları zaman hocalara kızarım!”
Kulüp’e emek veren yöneticiler…
Süleyman İlhan (Genel Kaptan), Fikret Konca, Levent Gürsoy, Mustafa Türkyaşar, Alpaslan Erdin, İrfan Sandıkçı, Mahmut Akyol, Şenel Ustabaşı, Erol Kayacı.
Ve kulüp hocaları…
A Takımı Hocaları: Zafer Keleş ve İskender Közen; U-19 ve U-17 Hocası: Ramazan Sökmez; U-16 ve U-15 Hocası: Kadir Gemici, U-14 ve U-13 Hocası: İskender Közen.
Futbol sevdalısı çocuklar neler söylediler?
Çubuklu Spor Kulübü’nde heyecanla hocalarının kendilerini antrenmana çağırmasını bekleyen çocuklar ile de kısa röportajlar yapalım istedik. Çocuklara öncelikle; “futbolu çok mu seviyorsunuz?” diye sorduk. Hep bir ağızdan “ eveeet!” dediler. Bakın, neler söylediler:
Oğuz Kalaman (9): Basketbol ve voleybol da oynuyorum. İleride futbolcu olmak istiyorum, çünkü futbolu seviyorum. Şöhret olmak için değil, futbolu sevdiğim için. Üç senedir futbol oynuyorum. Atlet olmak istiyordum ama futbola girince fikrim değişti.
Burak Öztürk (11): Ben basketbol da oynuyorum. İleride futbolcu olmak istiyorum çünkü futbola bağlı bir çocuğum, futbolu seviyorum! Defans oyuncusu olduğum için Barcelona’daki Pike’yi örnek alıyorum. Dört- beş senedir futbol oynuyorum. Önceden doktor olmak istiyordum ama futbol oynamaya başlayınca fikrim değişti. Fenerbahçe alt yapısında oynadım. Bir ara hasta oldum; bir senede zor geçtiği için orayı bıraktım.
Mehmet Akif Şahin (11): Birinci sınıftan beri futbol oynuyorum, futbolu çok seviyorum. Ben de futbolcu olmak istiyorum. Benim örnek aldığım futbolcu Messi. Dünyanın en iyi oyuncusu.
Muhammet Ali Yılmaz (10): Futbolu çok seviyorum. 5-6 senedir oynuyorum. Çubuklu Spor’da iki sene önce başladım. Ben de Messi’yi örnek alıyorum. Galatasaray alt yapısında oynadım ama buradaki hocalarım daha sıcak.
Taha Yeşilbaş (9): 4 yıldır futbol oynuyorum. Geçen sene buraya geldim. Burası başka kulüplerden farklı. Daha çok arkadaşım var burada. Ben Ronaldo’yu örnek alıyorum. Ben de başarı bir futbolcu olmak istiyorum.
Yıldıray Kefelioğlu: Hentbol da oynuyorum. Bu kulübü bana bir arkadaşım önerdi. Annem mühendis olmamı istiyor. Henüz karar vermedim.
Mustafa Sönmez (10): Ben ileride ya topçu, ya popçu olacağım!
Ahmet Emin Yılmaz: Ben Rize’ye gideceğim; orada Rize alt yapısında oynayacağım!
Ozan Biçer (10): İki sene önce basketbol oynamıştım, boyum uzasın diye! Futbolu daha çok seviyorum ama ileride futbolcu olmak istemiyorum; futbolu spor olarak yapmak istiyorum.
Beykoz Güncel Haber olarak, Çubuklu Spor Kulübü Başkanı Coşkun Tosun’a verdiği bilgiler için çok teşekkür ediyor ve değerli kulübümüze başarılar diliyoruz!
Haber: Arzu Başlantı
