Taraf olmak

Bir fikrin, bir düşüncenin ya da bir inancın tarafı olmakla, taraftarı olmak, sanılanın aksine aynı şeyler değildir. Taraf olmak belli bir seviye ve şuur gerektirir, taraftarlık için ise bunlara gerek…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir fikrin, bir düşüncenin ya da bir inancın tarafı olmakla, taraftarı olmak, sanılanın aksine aynı şeyler değildir. Taraf olmak belli bir seviye ve şuur gerektirir, taraftarlık için ise bunlara gerek yoktur. Tarafını şuurlu bir şekilde belirlemiş insanlar, hangi şartlarda olursa olsun inandığı ve tarafı olduğu doğruları savunabilecek niteliğe sahiptir ve bunu yapar. Taraftarlar ise savunamaz, sadece savrulur.

Yığın psikolojisi ile hareket eder. Malum; ‘’ Yığın düşünmez maruz kalır..”

Herhalde 15–16 yaşlarımdaydım. Bir gün Beykoz’un maçına gitmiştim ve galip geldiğimiz bir maçın çıkışında, nedenini bilmediğim ve sanırım kimsenin de bilmediği bir sebeple rakip taraftarı ellerinde taşlar ve sopalarla kovalayan bir kalabalığın içinde bulmuştum kendimi. Bende de aynı şekilde bir öfke vardı ve kaçan rakip taraftarlara doğru böyle anlamsız bir hınçla koşarken birden kendime döndüm ve ne yaptığıma bir baktım. Ne yapıyordum, nereye koşuyordum, o insanlara böyle öfkelenmemi gerektirecek sebep neydi de yunanı denize dökmeye gidiyormuş duygusuyla koşuyordum?

Cevap çok basitti: Hiçbir şey! Sadece kendini bilmez birkaç kişinin yönlendirdiği bir topluluğun (taraftarın) içinde, nedenini dahi bilmeksizin savruluyordum hepsi bu. O an içinde bulunduğum bu saçmalığın farkına varıp, kalabalığın tersine doğru dönüp gitmem çok uzun sürmedi (hala da devam eder).

Yığınların tehlikeli sürüklenişine tanıklık ettiğim ilk gözlemim ve deneyimim buydu sanırım. Ama son tanıklığım bu değildi maalesef.

Mesela şu gezi parkı olaylarında hükümetin başka bir yolu yokmuşçasına kendi gibi düşünmeyenlere uyguladığı ‘’ötekileştirme” politikası ve halkı birbirine karşı cephe aldırtan tehlikeli tavrı da aynı şekilde beni rahatsız etti. Evet bu çok kolaydır. Verirsin gazı dökülür millet! Peki ya sonra? Bu ayrışma ve kavga sayesinde tekrar cepheleşilir ve karşı cephe zayıf olduğu için tekrar seçimleri kazanırsın! Bu mudur? Bu kadar ucuz mudur her şey? Buna ihtiyacın mı var? Bu millet yeterince teveccüh göstermedi mi? Bunun vebali, kolay ödenir bir vebal mi? N’oldu? Erk bizde diye, güçlüyüz diye, devletin imkânları elimizde diye, karşımızda bize karşı koyabilecek yeterince bir güç yok diye (ki bu tartışılır) her yaptığımızı meşru mu göreceğiz?

Taraftar, önemli olana değer verir. Taraf olan ise değerli olana önem verir.

Ben taraftar değilim. Bizim için iktidar olmaktan, seçim kazanmaktan çok daha değerli şeyler var muhafaza etmemiz gereken. Ya da olmalı..

Başarıya, amaca ulaştıracak her yolu mubah saymak, başkasına haram gördüğünü kendine helal kılmak, haklı olmayı güçlü olmakla mümkün sanmak, evet bunlar sizi başarılı yapmaya yeter belki. Ya değerli yapmaya?

Sanmıyorum..!

Taraf olmak
Bizi Takip Edin